- 172 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ben her zaman sana aşıktım
öncelikle yeryüzündeki en güzel kadınla tanışmama vesile olan şuanda küs olduğum seline binlerce kez teşekkür ediyorum çünkü o benim 2 randevumu ekmeseydi muhtemelen seni göremeyecektim böyle hissedemeyecektim ilk dövmecim de beni iki sefer ektiği için ona bir daha dövme yaptırmamaya yemin etmiştim bende herkese çok güvenmediğim için bi 4 yıl falan dövme yaptırmamıştım sonra arkadaşımın kız arkadaşının arkadaşı olması nedeniyle önerilmişti bende güvenip bi randevu almıştım selinden pandemiden biraz önce ve 2022ye dek bana yalan yok bedavadan bıraz pahalı çok güzel dövmeler yaptı hakkını yiyemem ama ilk randevumu ekişinden önce beni evinin önünde 40-50 dk bekletmişliğide oldu ben sırf kızın evi dağınıktır falan filan kadındır diye empatiyle yaklaşmıştım bunları neden anlatıyor diye düşünebilirsin ama her şey sen hiç farkında olmasan da bağlantılı neyse bi sefer randevumu ekmişti neyse olur dedim böyle çünkü hem kız koüde avukatlık okuyordu hemde ekstra dövme işleriyle uğraşıyodu sonraları ben bi sırt dövmesi istiyorum diye bana çokça telkinde bulundu bende endonezya balinese tarzı uzun uğraşlarım sonunda bir tane dövme bulmuştum daha doğrusu bi sanatçının eksizini araklamıştım neyse selin benim sağ kolumu komple kapamıştı bunların hepsini de ben bulmuştum ve de buraya bu buraya bu olacak diye selin bana hatta bir seferinde senin çok fena yatkınlığın var bu tasarım görsel şeylere diye ama tabi ben çocukluğumdaki ressamlık derecesindeki çizim yeteneğimden bahsetmemiştim he diyodum içimden transferi al koluma yapıştır senin işin kolay diye kızı bokluyordum içimden çünkü bana bunu dedirten ilk okuldaki her gördüğüm şeyi çok alalede bişeymiş gibi çizebiliyor oluşumdu yani çocukken şimdi düşündüğümde çok özel bi çocukmuşum sınıftaki herkes benim ressam falan olmama kesin gözüyle bakıyorlardı mesela ama ben bunu taa selinin bana senin kafan bu işlere basıyo sanatla ilgili bi şeylerle uğraşman gerek diyene kadar çocukluğumu hatırlamamıştım özeldim çünkü ingilizce dersim ve resimim çok iyiydi hiç kimsenin alaka duymadığı şeyleri çok iyi yapıyordum beden eğitimi derlerinde millet top oynarken ben satranç oynuyor yenecek daha kimseyii bulamayınca bana satrancı öğreten beden eğitimi hocasını yenmekle meşguldüm hatta çok küçüktüm kınalı kar dizisinin olduğu yıllar bir misafirliğe gitmiştik yıl 2002 ev sahibinin çocuğunda bir tane klavye yani mini org gibi bişi vardı bu neymiş diyip 3 dk kurcalayıp tvde oynayan kınalı kar dizisinin fon müziğini çıkarmıştım bile ne diyordum özeldim herkes futbol oynarken ben tüm okulda basket oynayan bir elin 5 parmağını geçmeyecek kişilerden biriydim çünkü ingilizce dersine yatkınlığım da evde sürekli mtv türkiye falan açık olması sürekli yabancı şarkılar dinlemem falandı diye tahmin ediyorum çünkü amerikan rüyasının zehrini bir kere tatmıştım her özel çocuk gibi bu çocuğun da defoları vardı mesela 8 yıl şeydayı sevmiştim bir kere bile onu sevdiğimi meraba nasılsını dememiştim 8 yıl boyunca ama tüm sınıf şeyda da dahil herkes biliyordu aynı zamanda okulun en popüler 3 kızıyla da çıkmıştım ilk okulda koluma takmış şeydayı çatlatmıştım (çocuk aklımla) ama hiç oralı bile olmamıştı neyse her özel çocukta olduğu gibi demiştim benim de defolarım vardı bi şeyi seviyorsam ölene dek severdim ilk okula başlamadan kırmızı kareli bi battaniyem vardı mesela hala hatırlarım onduz uyuyamazdım aynı ona benzer bir montum vardı ilk okula başlayana kadar bana çıkarttıramamışlardı mesela o montu birde lise zamanlarımda başlayan kolej montu kolej ceketi takıntım vardı ama o zamanlar böyle internetten alışveriş yoktu tabi çarşıda orada burada hep araştırırdım bulamazdım neyse bu bilgi de burada dursun selin vesilesiyle olan konuya dönebilirim artık bu bilgilerin üzerine selin bana dünya üzerindeki en güzel sırt dövmesini yaptı beni son ekişinden önce neden dünya üzerindeki diyorum çünkü ölçüt ben olduğum için bence öyle yaptı ama daha 3 seyans daha vardı gölgeler için falan iyi ki ben tek seyansta 8 saat sırtımda tepindirip tüm çizgileri kontürleri attırmışım çünkü sonraki seyansa hiç bir zaman gidemedim nedeni beni sonraki seyansta ekmiş olmasıydı gölgeleri atılmamış hali ile bile tam bir sanat eseriydi seline o kadar kızmıştım ki sonrasında arkadaşım emreye gelsin bedavaya yapcam gerisini demesine rağmen gitmemiştim kızgınlığımdan uzunca yutup üniversitesinden bi çok araştırma yapıp iyi sanatçıların önerilerinden oluşan çizim kitaplarından en bana uygununu belirlemiştim onları internetten farklı faklı da olsa 7 ya da 8 seri olması lazım ben bunların sadece iki tanesini bir türlü bulamıyordum takıntı etmiştim bi şekildi birinin ingilizce pdfsini birinin de ispanyolca pdfsini bi şekilde bulmuş belleğe atmış mimarlık fakültesinin oraya gitmiştim çünkü hırs yapmıştım ben bundan daha iyi sanatçı olur ve de kimseye böyle davranmam diyerekten mimarlık fakültesinin hemen arkasında çok ucuz fotokobi çeken bir amca vardı onu bulmam hiç zor olmamıştı gittim ve o iki kitabı da defter gibi görünse de tam set haline getirmiştim tüm kalemlerim eskizlerm defterlerim her şeyim tamdı gelmişken dedim dolphinde bi hamburger yiyim amerikancılık kazansın xd neyse bi wopper menü bi de kova patates peşmerge gibi tıka basa doyduktan sonra gözüm hemen burger kingin karşısındaki kitapçıya ilişti bi kaç kitap bakayım dedim saçma sapan siyasi biyografiler kişisel gelişim kitapları vasat topçuların nasıl oldum kitapları falan hiç aklıma yatan edebi niteliği olan bişeye denk gelmediğim için beğenememiş ilk defa bi kitapçıdan elim boş dönmüştüm neyse tam o kenarda da alt kata iniş merdivenleri olduğu için kalori fazlası bok gibi beslenmenin diyeti olarak dedim bari merdivenleri kullanayım çıkarken gözüm starbucks tabelasına ilişti dedim bir de acı bir kahve içeyim biraz mahalleden saçma sapan çocukların dolfin star şöyle iyi böyle iyi güzellemesine maruz kaldığımdan bi ince sosyoloji yapma merakımdan daldım merhaba bi tane şort filtre kahve rica ediyorum dedim aldım kahvemi ve de oturdum yalan yok kahveden anlamam sıcak olarak şekerli hiç bir şeyi bir türlü sevemediğimden kahve namına en güzel şey bir su bardağının yarısına sıcak su ve bir tane nescafe gold çok zararlı olmasındanmıdır bilemem damak tadıma en güzel gelen kahve buydu starbucksta da buna yakın filtre ve americano vardı genelde en hızlı olduğu için hep filtremi hiç hazırlanma derdi olmadan ödemeyi yaptığım gibi kapar kahvemi içene kadar oturur ve çeker giderdim hiç bir zaman cafe kültürüm de olmadı mesala ama o gün bi insanların günahına giresim geldiği için biraz bunu uzatıcak gibi oldum kahvemi yudumlarken masalardaki insanları eleştirdim biraz ha bunda da estetik var bunda da dolgu var bu çocukta aynı giyinmiş herkes birbirinin aynı gibiydi neyse ki çok geçmedi sıkıldım son bir yumumum kalmıştı ki dışarda ayakta sigara içen bi kızın kolej ceketine sırtındaki ve de nakış gözüme ilişti koü sharks olmalıydı hemen yine o çocukluk anılarım geldi amerikan rüyalarım bu amerikan futbolu oynayanların antrenmanlarını izlemek için outlete giderken hep perşembe pazarının orada iner ordan o üst geçitten fuarın dibinden usul usul hayranlıkla atletizim pistindeki adamların antrenmanlarını izlerdim hepte ileride besyoyu kazandığımda bende bu sporu yapıcam diye kendime söz verirdim neyse ki bu sözümü de tutamadım eğitim hayatım gibi koü besyöya yüzmeyi bilmediğimden en başından vazgeçmiştim çünkü yüzmek korkuçtu benim için bari sakaryayı deneyeyim dedim parkurda rekor kırıyordum besyo kursunda sakaryaya 40 saniye yeterken ben 36 saniyeleri görmüş ölün 39 diyordu her denemelerimde neyse sakarya da olmadı mükatta 50 saniye ile elendim tüm okula istanbul akademi adında bi kurstan insanlar girmişti tamamen torpille aynı parkuru çalışmışlardı bize tahmini şeyler çalıştırılmıştı depresyona ikinci sefer girişimdi bu ilk seferi de anlatayım daha eğlenceli olsun amerikancığımdan ben çok büyük bi tupac fanıydım hatta facebooku ilk kurduğumda ilk ppm tupactı hatta tupac türkiye sayfasının 5 admininden biriydim tupac ölmedi 2014te geri gelicek gibi teorilere inanan 3bin küsür maldık ya da çocuk akıllıydık mı desem tupac 2014te değil hiç bir zaman geri dönmedi ilk depresyonla tanışmam da böyle oldu klinik boyutunda değil de işte sosyal ilişkilerimi etkileyecek şekilde sonra besyoyla 2.si oldu sonra arkadaşımın yalvar yakarlarıyla 2 yıllık herekeye gittim 2 yıllık koü öğrencileri amerikan futbolu takımına alınmıyo moruk gibi bi şöyleme inanıp ordan da bi depresyon sonra iki yıllıkların work and travel yapamama şokuyla ordan da bi depresyon sonra bari 4de tamamlayayım askerliği kısa dönem yaparım diye yazdığım açık öğretim işletmenin work and travel yapamamasıyla ordan da depresyon sonra tek ders sınavına kalmış bitirmişken tek ders sınavına ilk defa vizeyi de kattıkları için döbem uzadığı için yüksek lisans işi iptal olmuştu benim amerika işi yine iptal olmuştu ama bu saçma sapan olumsuzluklar istediğim şeyleri çok araştırma eğilimine itti beni eğer bi şeyle alakalı bi işe gireceksem işimi hiç bir zaman şansa bırakmamak için tam bir bilgi süngeri gibi inciğini cıncığını araştırırım internship muhabbetine oteli ayarlayıp amerikadaki tüm mülakat işlerini çözmüştüm ki benden önce 2 sefer vizeden ret yiyen arkadaşlarım yüzünden ret almayayım diye beni caydırmışlardı hatta bu iki kere ret yiyen arkadaşımdan biri iki sefer wat yapmıştı intern olarak gidicekti çocuk neyse bende amerika oyununu 2022 ylında tamamen bırakmıştım almanyaya gitme konusunda pasaportumu vermiş sadece işin başlama tarihini beklemeye başlamıştım dönelim starbucksa yeniden gözlerimi kız önünü döndüğünde yüzüne dikmiştim 160 boylarında küt saçlı renkli gözlü bıcır bıcır güneş gbi parlayan bi kızdı öylesine bakmıştım ki bardak ağzımın dibinde o son yudumu alamamıştım ta ki kız bakışlarımı yakaladığında o lanet çocuk utangaçlığımla yudumu alamadan terk etmiştim mekanı öyle kafe kültürüm yok demişken hiç şaka yapmıyorum çarşıya gidersem yeni cuma yoksa yok yani çok canım kahve isterse garson gelip gidip bana bişi iteleyemeyeceğinden starbucks çünkü ben her garson bi şey içer misiniz diye sorduğunda hiç sevmediğim bile bi şeyi içebilecek utangaçlıkta bir yapıdayım neyse artık bi kafe kültürüm olmuştu her ne kadar hoşuma gitmese de 2. sefer ayaklarım beni bi şekilde dolfin stara getirmişti bu sefer kolej ceketi yoktu dövemeleri de vardı üstelik normalde hiç bir kadına yakıştıramadığım dövmeler hiç fena durmuyordu bunu bana böyle düşündüren kesinlikle kalbimdi bunun da bilincindeydim aynı zamanda çok sosyal olduğunu zannetmiştim çünkü çok cool ağır hareketleri olan herkesin ona hayranlıkla baktığını düşünmüştüm sonraları en kıdemli personel olduğunu anladım 3. ayağım star dediğinde demiştim ali desidero gibi bu kız benim dokunanı yakarım dememle elemanın birinin dışarda onu yanağında öpmesi bir oldu muhtemelen erkek arkadaşıydı çok üzülmüştüm çünkü o her ne kadar bilmese de ben almanyaya gittiğimde ordaki bir yıllık birikimimle hayalini kurduğum tam zamanlı karavan hayatına onu da dahil etmiştim hatta almanyaya onu da götürme düşüncesindeydim ne almanya işi oldu ne de ben bu dünyadaki en güzel kadınla tanışabildim çünkü seviyor ve seviliyordu belliydi ara ara gider yoklardım sonra 2023de biraz artırdım gitmelerimi çünkü yanıda o eleman yoktu bundan büyük keyif almıştım ama ne yapsam ne etsem bi şekilde gidip konuşamıyorum ortak arkadaşımız da olmadığından iletişim kuramıyorudum neyse ki almanya işim olmamıştı ama bulgaristana gidişim netleşmişti günğ belliydi yani biletlerim dahi alınmıştı ama ben bi şekilde bu dünya güzeli kadınla irtibat kurmak niyetindeydim symbol stardan bi arkadaşımın vasıtasıyla hesabını buldum o nefret ettiğim sosyal medya hesabımı istemeye istemeye açtım ekledim yazdım yazdım yazdım cevap alamadım çok üzüldüm dedim yapıcak bi şey yok hırsıma yazdıklarımı sildim unfollow ettim hesabımı geri dondurdum bulgaristanın yolunu tuttum orada bi ritim tutturacakken babamın çok yakında ölme ihtimali olması yüzünden geri döndüm neyse ki çok istesem de babam ölmemişti bende yurt dışı hayallerimden de vazgeçmiştim döndüğüm gibi eski iş yerim beni saniyesinde işime ger almıştı çünkü ben yaptığım işi çok iyi yapan yapıda bi insan olduğumdan herkes benimle çalışmaktan memnundu sonra depresyonla geçen zamanlarımın devamı gibi arkadaşların ya şuraya yeni bi star açılmış gidip bi bakalım mı demeleriyle zorla götürüldüğüm yere bura tutmaz çok sapa muhabbetlerimin üzerine seni tekrardan görüşümle o kalbimin derinliklerinde kalmış ukte aşkım yeniden alevlenmişti hiç bir zaman kahve içmeye diye gelmemiştim oraya her seferinde seni görmekti niyetim çünkü her ne kadar konuşmasakta benden haberin olmasa da seni görmek inanılmaz mutlu ediyordu beni sonraları biraz şöyle düşünmeye başlamıştım arkadaşlarım seninle konuşmamamdan sebep oraya gitmeyelim konuşmadığın birine aşıksın gideceksen konuş olmazsa olmasın ama konuş gibi beni biraz puşladılar normalde hiç bir şeyi tek yapamayan ben tek başıma gelip seni görüp kahvemi içip saatlerce oturuyordum sen yokken diğer masalardaki insanların acaba sana olan aşkımın farkındalar mı diye muhasebesini yapıyordum bu masaya bu cevabı veririm bu masaya bunu derim gibi sürekli kuruyordum sonra tamamen konuşamayacağımı hissetmeye başladım acaba kız beni tek başına gelip hiç bişi yapmıyo bana bakıyo diye sapık mı düşüncesine kapılır mı diye bunu kafaya takmıştım ki hiç bir şey de yapmıyor değildim sesli kitap açıp dünyanın en güzel manzarasında aslında keyif çatıyordum yaşadığım keyfin bi tarifi olamazdı hep gelicem seni görücem falan sen kşmseyle birlikte olmayacqksın ömürümün sonuna dek böyle mesut bir şekilde yaşlanacağımı düşünüyordum ki bir gün geldiğimde o kadar mutsuzdun ki yüzünden onu hissetmiştim dışarı çıkmıştın telefonda üzgün üzgün konuşmuştun seni öyle görmek öylesine üzmüştü ki beni seni üzen her neyse çok üzülmüştüm ne yapacağımı şaşırmıştım hiç sahip olmadığım birini kaybetme korkusu gafletine düşmüştüm ne yapacağımı bilmiyordum gece düşündüm düşündüm bi çiçek yollayayım dedm üstüne de şey yazayım dedim şayet ben seni hiç bir kere dahi üzmezdim yazayım dedim kimden geldiği belli olmasın gittim bi kaç çiçekçi gezdim içlerinden en abla gibi olanını buldum abla dedim ben bir çiçek göndermek istiyorum üzgün birini iyi hissettirecek olan üzgün birine gönderilecek çiçek hangisiyse o olsun dedim dedi o biri sevgilin mi dedim yok arkdaşın mı dedim yok dedi tanıyo musun hayır sevgilisi olup olmadığını biliyor musun dedim yok öyle stress yapmışım ki kadın bana bi peçete uzattı o an fark ettim döktüğüm terleri dedi sen git önce bu kızın sevgilisi var mı yok mu onu öğren ben böyle götüremem kızın erkek arkadaşı beni durdurursa ben seni söylemek zorundayım kız rahatsız olursa polise senin fotoğraflarını vermek zorundayım kimliğini ifşaa etmek durumundayım gibi bi çok yasal süreçleri anlattı bana stressten ne yapacağımı saatlerce düşümdüm o an aklıma sosyal medya hesabımı yeniden açmak geldi o küstüğüm aşkıma ancak öyle kontak kurabilirdim açtım ve de sende kabul etmiştin gerisini zaten sende biliyorsun o günden sonra hayatımın en mutlu dönemlerini geçirdim sen her ne kadar bilmesen de çiçek avına çıkmakta ayrı bir keyifti deliler gibi değil gayet aklı başında bir şekilde seviyorum gerçekten çok seviyorum ve istediğim tek şey senin de böyle hayatında en iyi arkadaşın seni hiç bir zaman yalnız hissettirmeyecek biri istediğin vakit o kişi ben olmak istiyorum sadece geldim dostça ömrümün geri kalanını seni bekleyerek geçirebilirim hayat tıpkı bana yaptığı gibi seni de bir mengenede soluğun kesilinceye kadar sıktığında seni içinden çıkamayacağın hayal kırıklıklarına uğrattığında ve hiçbir çıkış yolu bulamadığında ben hep ulaşmak istediğinde burada olacağım
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.