TÜRK ASKERİ OLMAK
TÜRK ASKERİ OLMAK
Bir ülkenin ordusunu düşünün sayı bakımından, son sistem silah ve malzeme ile levazım sahipliğinden onun üstünlüğünü göstermez. İşte Türk ordusu bütün bu niceliklere ve niteliklere rağmen vatan sevgisi, ulus aşkı askerlik bilgi birikimi, eğitimindeki başarılı pozisyonu, vazifesine ve görevine olan bağlılığı, yüksek seviyedeki karakter yapısı ve moral itesi dünyada sözü edilen saygınlığı olan bir ordudur.
Bu gün dünya devletleri arasında yer alan ülkemiz yıkılan bir imparatorluğun külleri ve enkazı üzerinde yedi düvele karşı kurtuluş ve özgürlük bağımsızlık savaşı vererek zafere ulaşan ordumuz bağrından çıkardığı kahraman tüm bireyleri sayesinde kurulmuştur.
Mesleğini asker olarak vatan görevi bilip askerlik vazifesini yerine getirenler bu yolla devletine hizmet edenler bunun karşılığında ücret alan kişiler olarak görmek yanlış bir düşünüştür. Çünkü Türk askerinde yüksek seviyede moral ve ruh vardır. Eğitim ve disiplini ile ortaya konulmuş yüksek görev aşkı bilinci vardır. Ülkesine içten ve dıştan yıkıcı bölücü işgale yönelik düşmanlık gibi tehlikelere karşı hazarda ve seferde hazır olma azmi vardır. Askerliğin gerektirdiği dinamizmi devamlı canlı tutma bilinci hâkimdir.
Bu ülkeye hizmet eden devlet kuran ve hizmete gelecekte de devam edecek niceleri milletinin gönlünde yer alırlar. Fani olup aramızdan ayrılsalar bile kadirşinas olan milleti onları gönüllerinde daima yaşatırlar. İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk bunlardan birisidir. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça o ve zamanında birlikte canlarını ortaya koyan arkadaşları asla unutulmayacaklardır.
Türk askeri hem vatanını hem de milletini korumak ve kollamakla görevli olsa da ülkesinin daima bağımsız olması ve özgür kalmasından taviz vermezler. İdrak ettiğimiz zaman içerisinde ne yazık ki özgürlükler kısıtlanıp baskılar arttıkça bazı bölücü yıkıcı oluşumlar ile yoz ve bağnaz sapkın fikrililerin mayalanması başlatılmıştır. Bu gibi nesebi bozukların içinden şeref yoksunu, zalim, firavunlaşmış Tiran yöneticiler, despot devlet görevlisi üst kademe memurlar türeye biliyor.
Günümüz Türkiye’sine bakınca gerçekten hayret etmemek imkânsız. İktidara sahip olanlar eğitimde biat sistemi ortaçağ ideolojine dayalı dindar ve kindar nesiller yetiştirme sevdasına kapılabiliyorlar. Bu gibi geleceği karartılmış bilimsel düşünceden uzaklaştırılmış beyinlerini otoriteye kiralayan, kula kulluk etmeyi marifet sanan, sesi çıkmayan sorgulamayan ve aklını kullanmaktan aciz bireylerden oluşmuş toplum isteniyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ordusu bir defa paralı asker değildir. Askerliği peygamber ocağı olarak bilirler ve kutsal bir görev sayarlar. Onlar Başkomutanları Atatürk’ün askerleridir. Ekmelide olsalar, teskerede alsalar onur ve şereflerini asla kaybetmezler. Eğer bunlar aksi şekilde tezahür etseydi bu gün bu ülke tarihin çöplüğümde olurdu. Tarihin çöplüğü basiretsiz yozlaşmış vatan sevgisini milletini unutmuş devletlerin enkazları ile doludur. Nice imparatorluklar, despot yöneticilerin ülkeleri, firavunlaşmış otoritelerin, kralların ve sultanların ülkeleri dünya tarihinden silinip yok olmuşlardır.
Tarih yalan söylemez. Tabi ki tarih gerçekleri, doğru olarak gerçek tarihçiler ile kaydedilmişse. Bu doğrultuda bakınca ilk Türk ordusunun geçmişi M.Ö.209 yıllarına kadar uzanır. Düzenli ordu denilen sistemi Mete Han tarafından oluşturulmuştur. İşte bu gün bile o zamanlarda oluşturulan sistem veya nüve çoğunlukla uygulanmaktadır. Mete Han askerleri onarlı guruplar halinde teşkil etmiştir. Bu gün ortalama on kişiden oluşan sistemim başına onbaşı onun on katının başı yüzbaşı onun on katı ise binbaşı olarak oluşmuş bir düzenli ordu sistemi. Bu sistem bazı değişikliklere rağmen önemli aşamalar geçirerek günümüze kadar uygulana gelen Türk ordusu dünyanın en gözde kahramanlıkları ile de dünyanın övünç ve gurur abidesine dönüşen bir kurumdur.
Ebedi başkomutan Atatürk’ün söylemi ordunun ana damarıdır. Yurtta sulh, Dünyada sulh ilkesi vazgeçilmez emir telakki edilir. Zira Türk ordusunun amacı savaşmak değil dünyada barışın tesisi ana gayesidir. Türk ordusu milletinin takdire şayan gurur duyduğu övünç gurur kaynağıdır. Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı bir ordudur.
Osmanlı imparatorluğu hasta adam teşhisiyle ameliyat masasına yatırılan emperyalist ülkelerce 1919 yılında işgale uğradığında ordusu lağvedilip dağıtılmış. Silah bıraktırılarak pazifize edilmiş bir durum da iken tüm dünyayı şaşkına çeviren bu paylaşıma dur diyerek yeniden şahlanan askeriyle halkıyla birlik ve beraberlik içerisinde vatan müdafaasına koşan Türk ordusudur.
Mustafa Kemal adında bir yiğit adam, bir Türk paşası çıkar ortaya. Dağıtılan orduyu tüm imkânsızlıklara rağmen milletiyle yeniden derleyip toparlar. İşte o Türk askerinin mücadele azmi ile kurtuluş mücadelesi başlar. Bu mücadele ki emsali görülmemiş bir muvaffakiyet ve zaferle biter. Böylece tarihe yeni bir Türk destanını yazdırır.
Bu zafer dünyada şaşkınlık yaratırken Türk ruhunun halen var olduğunu göstermiştir. Ülke işgalcilerden kovularak temizlenmiştir. Yeni bir devlet yeni bir ordu, özgür ve bağımsız vatansever, inançlı ve imanlı bir halk tarihin altın sayfalarında yerlerini almıştır. Türk ordusu milletin bağrından halkın evlatlarından imanlı inançlı vatansever dindar ama kindar olmayanlardan oluşmuştur. Bu oluşumu da asla dinci ve kinci düşünce sahipleri yok edemeyecektir.
Durmuş Karabağlı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.