DEVLETİN DİNİ OLMAZ
Tarihte adaletle hükmetmeyen yönetimi ehil insanlara vermeyenler helak olup gitmişler tarihin karanlık sayfalarında yer almışlardır. Tarihin bu kirli sayfalarının tekerrür etmemesi devleti oluşturan halk yığınlarını kendileridir. Servet mal mülk düşkünü adaletten uzak ahlaktan yoksun şahsi çıkarcı kin ve nefret dolu yöneticilerin seçimine olumlu evet diyenler onlar kadar sorumlu ve mesuldürler.
Yönetenlerin amaç ve beklentileri para, şatafat, şaşaa, debdebe, kibir, yalan dolan şehvet ve talan olmamalı. Günümüz de iktidar olanlar ve iktidarı elinde bulunduranların asansöre binmesini bilmeyenler uçaklardan inmez oldular. Belediye otobüslerinin abonesi olanlar bakıyoruz ciplere lüks marka arabalara binmeye başladılar. Yoksulluk ve rüşvet günlük olaylar halini almış. İşte bu ve benzerlerini bilip de destek verenlerde onlar kadar suç ve şirretlik çirkeflik içindedirler.
Netice olarak devletin dini olmaz. Devletin dini adalet ve eşitliktir. Devlet denilen kurumun esası ise din ve mezhepler değildir. Bu gibi meseleler görevi dışındadır. Devletin görevi halkı arasında bütün dinlerin öngördüğü en büyük günahların olmamasını sağlamaktır. Adaleti eşit olarak temin edip uygulamaktır. Bu görevler nedir dersek şöyle sıralayabiliriz.
1-ÇALMAYACAKSIN:
Devlet olarak çalmayacaksın çaldırtmayacaksın. Hırsızlığı kökünü kazıyacaksın gerekli önlem ve tertipleri alacaksın. Bu konuda adaleti sağlayacaksın. Uymayanları her kim olursa yargılayacaksın.
2-YALAN SÖYLEMEYECEKSİN:
Halkına karşı yalancı durumuna düşmeyeceksin. Daima milletine gerçekleri söyleyeceksin. Hükmettiğin insanlarda yönetenler gibi yalandan uzak kalacak. Eğer devlet halkını yalanla kandırıp iktidarını devam ettirmek yolunu tercih ederse halk da aynı yolu izler.
3-ZİNADAN UZAK DURACAKSIN:
Devleti yönetenler böyle bir ahlaksızlığın pençesine düşmemeli. Halkını da bu konuda alacağı adil tedbirlerle uzak tutmalıdır. Eğitim yoluyla insanların ahlak anlayışını yükseltmelidir. Birbiri arasında ilişkilerde ırz namusa saygıyı öğretip benimsetmelidir.
4-YETİM VE KUL HAKKINA TECAVÜZ ETMEYECEKSİN:
Yönetenler öncelikle devlet malına hıyanette bulunmayacak. Rüşvet hırsızlık ve zimmetten uzak duracak. Halkına da bu gibi işlerin etik olmadığını ahlaken yanlış işler olduğunu yapılmasının uygun bir davranış olmayıp kanunlar ve insanlar karşısında ayıplanacağı ve cezayı gerektiren suçlar olduğu öğretilmelidir.
Maalesef günümüz Türkiye’sin de yönetenler ve yönetilenler dinin bu emirlerini yok sayıp gaflet ve dalalet içine düşmüşlerdir. Din unutulmuş kutsal kitap ve değerleri rafa kaldırılmıştır. Müslüman’ım diyen kendisini aldatan yığınlar üretilmiştir. Nesin denildiğinde Müslüman’ım elhamdülillah sözünden başka inancı kalmamıştır.
İşte günümüz Müslümanlığı.
Durmuş Karabağlı