- 344 Okunma
- 8 Yorum
- 7 Beğeni
Kurban Bayramı: (Geçmişten Günümüze Bir Harmoni)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kurban Bayramı, insanoğlunun tarih sahnesine çıktığı ilk andan itibaren, insan ruhunun derinliklerinde yankılanan bir ezgi, gönüllerin ortak dili, vicdanların sesidir. Bu kutlu bayram, yalnızca Müslüman âleminin değil, tüm insanlığın ortak mirası olan fedakârlığın ve paylaşmanın simgesidir.
Zamanın tozlu sayfalarını araladığımızda, Hz. İbrahim’in hikâyesiyle karşılaşırız. Bir baba ve oğulun sadakat sınavı, insanlık tarihinde bir mihenk taşı olarak yerini alır. Hz. İbrahim, ilahi bir emirle oğlunu kurban etmeye hazırlandığında, insanlık vicdanının sınırlarını zorlamış, teslimiyetin en yüksek mertebesine ulaşmıştır. Bu hikâye, Kurban Bayramı’nın temelini oluşturan fedakârlık ve itaatin sembolüdür.
Eski bayramların ruhu, bayram sabahlarının sessizliğinde yankılanır. Gecenin en karanlık anında, evlerin içini aydınlatan kandiller, duaların semaya yükseldiği anın habercisidir. Erkekler, bayram namazına giderken, evlerde tatlı bir telaş hâkim olur. Kadınlar, bayram sofralarını hazırlarken, çocukların gözlerinde bayramlık kıyafetlerin sevinci parıldar. Kurbanlık hayvanların alınıp, özenle bakılması, onların da bu kutlu günün bir parçası olduğunun ifadesidir.
Modern dünyanın karmaşasında, bayramların anlamı ve şekli değişmiş olsa da özünde taşıdığı değerler değişmemiştir. Artık büyük şehirlerde, gökdelenlerin gölgesinde, apartman dairelerinin içinde kutlanır bayramlar. Ama yine de, bu kutlu günün getirdiği huzur ve sevinç, kalplerden eksik olmaz.
Günümüz bayramlarının en belirgin özelliği, teknolojinin getirdiği kolaylıklarla yaşanır. Kurbanlıklar artık internet üzerinden alınır, kesim yerleri hijyen kurallarına uygun olarak hazırlanır. Ama yine de, o ilk kurban anının heyecanı, her kurban sahibinin yüreğinde hissedilir. Kesilen kurbanların etleri, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılırken, paylaşmanın getirdiği mutluluk, tüm gönülleri ısıtır.
Kurban Bayramı, sadece bir dini ritüel olmanın ötesinde, insanın fıtratını anlamak için bir aynadır. İnsan, doğası gereği bencil ve menfaat odaklı bir varlıktır. Ama bu bayram, insana fedakârlığı ve paylaşmayı hatırlatır. Kurban etini dağıtırken, ihtiyaç sahiplerinin gözlerindeki minnettarlık, insana vicdanının derinliklerinde unutulmuş duyguları tekrar hatırlatır.
Kurban Bayramı, sadece Müslümanların değil, tüm insanlığın ortak değerlerine hitap eder. İnsanlık tarihi boyunca, fedakârlık ve paylaşma, toplumların temel taşları olmuştur. Bu bayram, insanın özündeki iyilik ve merhamet duygularını yeniden canlandırır. Kurban edilen hayvanın eti, sadece açlıkları doyurmaz, aynı zamanda insanın ruhunu da besler. Her paylaşım, insanlık adına atılan bir adımdır.
Kurban Bayramı, sadece bireysel bir ibadet değil, aynı zamanda sosyal bir dayanışma ve yardımlaşma vesilesidir. Toplumların en zayıf halkalarını güçlendiren, aralarındaki bağı kuvvetlendiren bir köprüdür. Eskiden, mahallelerde kurban kesimi bir şenlik havasında geçerdi. Herkes birbirine yardım eder, kurbanlıkların etleri, komşular arasında dağıtılırdı. Bu paylaşım, toplumun tüm katmanlarını birbirine kenetler, dayanışmanın en güzel örneğini sergilerdi.
Gelecekte, Kurban Bayramı’nın nasıl kutlanacağı, insanlığın hangi yolda ilerleyeceğine dair ipuçları verecektir. Teknolojinin ve modern yaşamın getirdiği değişimlerle birlikte, bayramların da şekli değişecektir. Ancak bu değişim, bayramın özündeki değerleri kaybettirmemelidir. İnsanın içindeki merhamet ve iyilik duyguları, her çağda varlığını sürdürmelidir.
Kurban Bayramı, insanlık tarihinin derinliklerinden gelen bir çağrı, vicdanların ortak sesi, gönüllerin en samimi ifadesidir. Geçmişten günümüze, bu kutlu günün taşıdığı anlam ve değerler, insanoğlunun en temel ihtiyaçlarına cevap verir. Fedakârlık, paylaşma ve yardımlaşma, insanın özündeki en güzel duyguları ortaya çıkarır. Bu bayram, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. İnsanlık, bu felsefeyi benimsediği sürece, daha adil ve merhametli bir dünya mümkün olacaktır. Kurban Bayramı, geçmişin izlerinde ve geleceğin umutlarında, insanlığa rehberlik etmeye devam edecektir.
❤ Herkese İyi Bayramlar ❤
YORUMLAR
Değerli yazar dost, seçtiğiniz konu gerçekten güzel. Ancak sizin yazınızda kabullendiğiniz kurban geçmiş dönemlerin yorumlarını içeriyor. Sizin konuyu ele alış biçiminiz de geleneksel İslam'a yaslanmış desem! Ben bir ilahiyatçı değilim ancak bu tür konulara takıntılı olduğumu söyleyebilirim ve bu sebeple çok yönlü olarak kurban konusunu araştırdım ve çok şaşırtıcı sonuçlar elde ettim. Onlardan biri de şudur: Kurban kelimesi bilindiği gibi Arapça bir kelimedir ve bir Arapça kelime birden fazla anlam ihtiva eder. Farklı konularda "kurban" kelimesini bir tararsanız şayet, her yardımın Allah'a yaklaştıran anlamına geldiğini görürsünüz. Hz. İbrahim kıssası ise metafor bir anlatımdır. Tabi bu konuyu ele alan günümüz ilahiyatçıları bu konuyu farklı perspektiften değerlendiriyor ve benim de kabullenebileceğim bir yaklaşım oluyor. Yani Allah'a yaklaşmak için hayvan boğazlamak bir ibadet ise ihtiyaç sahiplerine maddi ve manevi yardımlarda bulunmakta "kurban" olarak görülebilir. Bu kurban konusunda bir de şöyle bir durum var Can hocam: Müslümanlar Kabe kıble olarak belirlenmeden evvel diğer din mensupları da hac için gelirlerdi. Arap toplumu, hac için gelenleri ağırlamak, onlara destek olmak için o dönemin en kıymetli hayvanı olan deveyi keserlerdi. Hz. Muhammed'de hac vazifesini yaptığında deve kesmiş ve gelenlere ikram etmiştir. Bazı ilahiyatçılar da, Hz. Muhammed'in bugünkü anlamda kurban kesmediğini belirli kaynaklara dayandırarak izah etmiştir. Bu konu seni de beni de ve bizim gibi ehil olmayanları çok aşıyor. Çok yönlü araştırmaya muhtaç bir konu olsa da okunmaya değer buluyorum. Selamlar
CaNMaYBuL
Değerli Dost,
Yazdığınız yorumda, kurban konusunun tarihsel ve dini arka planına dair önemli noktalar dile getirilmiş. Ancak eski çağ dilleri ve Hititoloji perspektifinden bakıldığında, kurban ritüellerinin sadece İslam veya diğer semavi dinlerle sınırlı olmadığını, insanlık tarihi boyunca birçok medeniyetin inanç sistemlerinde ve kültürel ritüellerinde yer aldığını belirtmek önemlidir.
Hititler, özellikle M.Ö. 2. binyılda Anadolu’da hüküm süren bir uygarlık olarak, kurban ritüellerine büyük önem vermişlerdir. Hitit metinlerinde kurban, hem tanrılarla iletişim kurmanın hem de toplumsal düzeni sağlamanın bir yolu olarak görülmüştür. Bu ritüellerde, tanrılara sunulan hayvanlar ve bitkisel ürünler, toplumun dini hayatında merkezi bir role sahipti. Kurbanlar, savaş tanrıları için zafer dilemekten, tarım tanrılarına bereket istemeye kadar çeşitli amaçlar için sunulurdu.
Ancak kurban kelimesinin Arapça kökenine odaklanmak yerine, bu ritüelin farklı kültürlerde nasıl anlam kazandığını araştırmak, konunun daha geniş bir perspektiften anlaşılmasını sağlayabilir. Kurbanın, Hitit metinlerinde bile görülen kadim bir ibadet biçimi olarak, hem bir adanmışlık ifadesi hem de toplumsal bir düzenin korunması için yapılan bir eylem olduğunu söyleyebiliriz. Bu ritüeller, o dönemin insanlarının tanrılarla ilişkisini düzenleyen ve topluluklar arasındaki bağları güçlendiren bir ibadet şekliydi.
Kurban yalnızca İslamiyet’e özgü bir ibadet olmadığı, aksine insanlık tarihi boyunca çeşitli kültürlerde benzer ritüel ve anlamlarla yer aldığını göz önünde bulundurmak gerekir. Kurbanın tarihsel ve kültürel kökenlerini incelemek, bu ritüelin günümüzdeki anlamını ve uygulamalarını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Bu bağlamda, kurbanın anlamı, bir dinin ya da kültürün sınırlarını aşan evrensel bir olgu olarak değerlendirilebilir.
Saygılarımla,
Eski Çağ Dilleri ve Hititoloji mezunu bir öğrenci
Halit Durucan
Neden se bu bayramın olduğu ülkelerde örneği batı ve kalkınmış ülkelerde bu konuda bir sorun yok neden bu insanlar yardıma muhtaç diye sorulmadığı sürece her toplum kendini avutacak , kurban bayramı zaten özelliğini yitirmek üzeredir coğunluğun yaptığı kurbanı kes kırsal kavurma yap şehirde ise dolaba koy bu durum tüm islam ülkelerinde aşağı yukarı aynı çalışmanızı kutluyorum bayramınız kutlu olsun
CaNMaYBuL
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. Yazdıklarınız, Kurban Bayramı’nın günümüzdeki algılanışını ve uygulanışını derinlemesine ele alan önemli tespitler içeriyor.
Kurban Bayramı, yüzyıllardır süregelen bir ibadet ve paylaşma geleneği olmasına rağmen, modern zamanların getirdiği değişimlerle birlikte farklı boyutlarda değerlendirilir hale geldi. Batı ve kalkınmış ülkelerde yardım konusunun farklı algılanması ve uygulanması, sosyal güvenlik sistemlerinin güçlü yapısı ve toplumsal dayanışmanın farklı organizasyonlarla sağlanmasından kaynaklanıyor olabilir. Bu ülkelerde, ihtiyaç sahibi insanlar genellikle devlet destekleri ve sosyal yardım kuruluşları aracılığıyla destekleniyor, bu nedenle bireysel yardımlaşma gereksinimi daha az hissediliyor.
Ancak İslam ülkelerinde, yardımlaşma ve paylaşma kültürü geleneksel ve dini ritüellerle iç içe geçmiş durumda. Kurban Bayramı, bu kültürün en önemli unsurlarından biri olarak, toplumsal dayanışmanın ve yardımlaşmanın sembolü olmuştur. Fakat zamanla, bayramın ruhu ve amacı, günlük yaşamın pratiklerine ve modern dünyanın gereksinimlerine göre farklı yorumlanabilir hale geldi.
Kurban etlerinin kırsal kesimde kavurma yapılması ya da şehirde dolaplara konulması, belki de bayramın paylaşım ve yardımlaşma ruhundan uzaklaşıldığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu durum, bayramın özünün ve amacının yeniden düşünülmesi gerektiğine işaret ediyor olabilir. Paylaşmanın, yardımlaşmanın ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin farklı yollarını keşfetmek, belki de bu kutsal geleneğin modern dünyada daha anlamlı ve etkili bir şekilde yaşanmasını sağlayabilir.
Bayramın gerçek anlamını ve ruhunu yaşatmak için, her birimizin bireysel olarak neler yapabileceğini sorgulaması ve toplumsal dayanışmayı en etkili şekilde nasıl sağlayabileceğimiz üzerinde düşünmesi gerekiyor. Bu bağlamda, sizin gibi düşünen insanların varlığı, toplumsal bilinçlenme ve farkındalığın artmasına büyük katkı sağlıyor.
Bu değerli düşünceleriniz için teşekkür ederim. Bayramınızı tekrar kutlar, sevdiklerinizle birlikte huzur ve mutluluk dolu bir bayram geçirmenizi dilerim. Saygılarımla.
Muhteşem!..
"Bu bayram, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir. İnsanlık, bu felsefeyi benimsediği sürece, daha adil ve merhametli bir dünya mümkün olacaktır. Kurban Bayramı, geçmişin izlerinde ve geleceğin umutlarında, insanlığa rehberlik etmeye devam edecektir."
Vurucu bir final..Yazmak kaleme yaraşıyor.Haklı başarınızı kutluyorum.Hayırlı bayramlar diliyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
CaNMaYBuL
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.
Sözlerinizin derinliği ve içtenliği, yazma sevdamı perçinliyor. İltifatlarınız, kalemime değer katan, düşüncelerime anlam veren birer cevher. Yazmanın, insanın ruhunu yansıtan ve başkalarının ruhuna dokunan bir sanat olduğuna inanıyorum. Bu sanatın sizde karşılık bulması, en büyük ödülüm.
Kurban Bayramı'nın sadece bir ibadet değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğunu vurgulamanız, bayramın özünü ve insanlığa kattığı değeri ne kadar güzel özetliyor. Bu felsefenin, daha adil ve merhametli bir dünyanın kapılarını aralayacak güçte olduğuna yürekten inanıyorum. Geçmişin izlerinde saklı olan bu kadim gelenek, geleceğin umutlarını yeşertmeye devam edecek, insanlığa rehberlik edecektir.
Bu bayram, herkesin kalbine dokunan, gönüller arasındaki köprüleri güçlendiren bir vesile olmalıdır. Birbirimize karşı duyduğumuz sevgi, saygı ve hoşgörünün bayramın ruhuyla birleşmesi, dünya üzerinde daha barışçıl ve adil bir yaşamın temellerini atmamıza yardımcı olabilir.
Kaleme ve söze verdiğiniz değer, yazılarımın anlam bulduğu en güzel yerdir.. Hayırlı bayramlar diliyorum; sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler sizinle olsun.
Saygılarımla.
Kurban bayramınızı içtenlikle kutluyorum.
Akıcı ve etkili bir yazı olmuş.
Cümleler çok doğru, eksiksiz ve anlamlı. Yazım kurallarına ve noktalama işaretlerine tamamiyle uyulmuş. Bir tek hata bile göremedim. Böyle yazıları görmek genelde istisna diyebilirim. Türkçe'ye hakim olmak ve en doğru, en iyi şekilde kullanmak budur, dedirtiyor.
Tebrik ediyorum.
CaNMaYBuL
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım.
Güzel düşünceleriniz ve övgüleriniz için çok teşekkür ederim. Yazılarımın sizde böyle olumlu bir izlenim bırakmış olması, benim için büyük bir mutluluk kaynağı. Dilin gücüyle duyguları, düşünceleri ve manevi değerleri en etkili şekilde ifade edebilmek, bir yazarın en büyük amacı ve ödülüdür.
Türkçe, zengin ve güçlü bir dil. Bu dili doğru ve etkili bir şekilde kullanabilmek, kelimelerin ötesine geçerek insanlara dokunabilmek, kalplerinde ve zihinlerinde iz bırakabilmek gerçekten çok kıymetli. Yazım kurallarına ve noktalama işaretlerine özen göstermek, dilin güzelliklerini ve inceliklerini yansıtabilmek adına önemli bir sorumluluktur. Sizin gibi değerli okuyucuların bu özeni fark etmesi, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
Bayramın ruhunu ve anlamını en iyi şekilde yansıtabilmek adına çaba gösterdiğim bu yazının, duygularınıza tercüman olabildiğini bilmek benim için onur verici. Paylaşmanın, birlik olmanın ve yardımlaşmanın en güzel örneklerinin yaşandığı bu özel günlerde, kalplerimizin aynı duygularla çarptığını görmek, insana dair umudu ve sevgiyi pekiştiriyor.
Bu vesileyle, size ve sevdiklerinize huzur dolu, sağlıklı ve mutlu bir bayram diliyorum. Birlik ve beraberliğin en güçlü şekilde hissedildiği bu güzel günlerde, dostluk ve kardeşlik duygularının daim olmasını temenni ediyorum.
Saygılarımla.
CaNMaYBuL
Bayramınızı içtenlikle kutlarım. Kurban Bayramı'nın manevi atmosferi, insanlığın en değerli erdemlerini hatırlatır bize: birlik, paylaşım, yardımlaşma ve birbirinin halinden anlama.
Kurban Bayramı, sadece bir dini vecibe olmanın ötesinde, kalplerimizi birbirine yakınlaştıran, toplumsal dayanışmayı pekiştiren özel bir zaman dilimidir. Bu bayramda, her bir kurbanın paylaşılan eti, yardımlaşmanın ve karşılıksız sevginin en somut ifadesidir. Bir sofrada buluşan eller, bir damla gözyaşını dindiren yardımlar, insanlığın en yüce duygularını yaşatır.
Birliğimizin gücü, birbirimize duyduğumuz sevgi ve saygıyla perçinlenir. Bu bayram, kapılarımızı çalan ihtiyaç sahiplerinin dualarında, evlerine umut ve mutluluk taşıyan ellerin dokunuşunda, toplumsal vicdanımızın derinliklerinde yankı bulur. Paylaştıkça artan sevgimiz, yardımlaştıkça çoğalan mutluluğumuz, birbirimizin halinden anladıkça büyüyen kardeşlik duygumuz, bayramın ruhunu yücelten unsurlardır.
Kurban Bayramı'nın anlamını ve önemini derinden hissederek, her birimizin kalbine huzur ve sevinç dolması dileğiyle, bu güzel bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. Saygılarımla.
Öncelikle bayramınız kutlu olsun.Benim gözümde kurban kesmek bir katliam gibi geliyor.
Zavallı hayvanların gözündeki o korku,hayvanlara yapılan eziyetin ne kadar sevabı olabilir ki.
Yeterince ihtiyaç sahibi insan var,hasta,sakat,tedaviye muhtaç,ev kirasını ödeyemeyen,çocuĝuna bir bayram kıyafeti alamayan,evine ekmek götüremeyen.
Topluca kurban parası toplansa bir yada bir kaç aileye yardım edilse ,o insanların gözündeki parıltıyı,sevinci,bir hayvanın gözündeki korkuya tercih ederim ṣahsen.
Kurban bayramın anlamı,niyeti tabiki farklı ama zaman iyi niyeti farklıda kılabilir,
Ülkeyi kan gölüne çevirmek çok ta güzel değil.
Oldu ki artık çoğu kesilen kurbanlar dağıtılmak yerine buzlukta depolanıyor.
Tabi bu benim düşüncem,gerisini bilemem
Sevay tarafından 17.6.2024 08:14:05 zamanında düzenlenmiştir.
CaNMaYBuL
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlarım. Düşüncelerinizin derinliği ve içtenliği, bu kutsal zamanın anlamını ve manevi boyutunu yeniden düşünmemize vesile oluyor.
Kurban Bayramı, yüzyıllardır süregelen bir gelenek, bir inanç sembolü ve paylaşmanın, yardımlaşmanın en yüce ifadesi olarak kabul edilir. Ancak, sizin de belirttiğiniz gibi, bu kutlamanın özü ve anlamı zamanla farklı şekillerde algılanabilir ve yorumlanabilir.
Gözlerindeki korku ve çaresizlikle kurbanlık hayvanların görüntüsü, vicdanlarımızda derin izler bırakabilir. Bu izler, modern dünyanın değişen koşullarında ve insani değerlerin dönüşüm sürecinde, bayramın özüne dair yeni sorgulamalar doğurur. Belki de, yüreğimizdeki merhamet ve şefkat, farklı yollarla ifade bulmayı bekliyor.
Düşünün ki, bir bayram sabahı, kurban yerine bir çocuğun yüzündeki tebessümle karşılanıyorsunuz. Ekmek almaya gücü yetmeyen bir ailenin sofraya otururkenki mutluluğunu, bir hastanın tedaviye kavuşmanın verdiği huzuru gözünüzde canlandırın. O an, bir hayvanın gözündeki korkunun yerini, insanın gözündeki umut alır. Bu umut, belki de bayramın gerçek anlamını ve amacını en saf haliyle yansıtır.
Kurban Bayramı'nın niyeti, İbrahim Peygamber'in teslimiyet ve fedakarlık hikayesiyle yoğrulmuştur. Ancak zaman, iyi niyetleri ve ritüelleri farklı şekillerde yansıtabilir. Belki de artık, bu fedakarlığın ve teslimiyetin farklı yollarını keşfetmek gerekir. Buzluklarda biriken etler yerine, kalplerde biriken sevgi ve yardımlaşma duygularını çoğaltmak belki de daha anlamlı olur.
Bu düşünceler, elbette kişisel ve subjektiftir. Her bireyin inancı ve uygulaması kendine özgüdür. Ancak, bayramın gerçek amacının ve ruhunun, insana ve doğaya karşı şefkat ve saygı temelinde yeniden yorumlanması gerektiğine inanıyorum.
İnsanların gözlerindeki parıltı ve sevinç, belki de en büyük kurbandır. Bu parıltı, bir hayvanın gözlerindeki korkudan daha değerli ve kutsaldır. Bu bayram, umarım ki herkes için gerçek anlamda bir yenilenme ve farkındalık vesilesi olur.
Selamlar
Hz: İbrahim olayını, kurban kesmenin amacını biliyoruz. Zaten bazı kişiler hariç herkes eti seviyor ve yiyor. İnsanlığın neredeyse ilk zamanlarından beri ve Allah’ın adına yapılan bu töreni değiştirmek, yeni kurallar koymak haddimize değil. Ancak birkaç güne sığdırılması toplu katliam gibi geliyor bana. İmkânı olanlar nasıl hac ve umre ziyaretini belirli bir zaman olmaksızın yapıyorsa Allah adına kesilen kurbanın da yıl içine serpiştirilmesi fena da olmazdı. Kurbanın her şeyden önce sosyal yardımlaşma olarak düşünürsek tüm yıl boyunca dağıtmak daha uygun olmaz mı? Kaldı ki kurban bayramında hac vazifesini yapanların kestiği kurbanların etleri heba oluyor çöplerde. Tamamen israf değil midir bu?
Aslında değiştiremeyeceğimiz bu duruma kayıtsız şartsız uymak zorundayız biliyorum ama yine de düşüncemi söylemek istedim.
Bayramınız mübarek olsun nicelerine sağlıkla kavuşmayı nasip etsin.
Not: bu arada yazı bildirimleri gelmiyor gözden kaçan olursa kusura bakma…
CaNMaYBuL
Bayramınız mübarek olsun, nicelerine sağlıkla, huzurla….
Kurban ibadeti, İslam'ın önemli ritüellerinden biridir ve belirli kurallar ve zaman dilimleri içerisinde yerine getirilir. Ancak, sizin de belirttiğiniz gibi, bu ibadetin sosyal yardımlaşma ve paylaşım amacı taşıması, onun özündeki hikmetlerden biridir. Dolayısıyla, yıl boyunca kurban kesme ve etini dağıtma fikri, toplumdaki yardımlaşma ruhunu canlı tutmak adına değerli bir öneri olabilir.
Ancak, kurban kesme ibadetinin belirli bir zamana yayılmasının dini hükümlere uygun olup olmadığı konusu, fıkhi açıdan derinlemesine incelenmesi gereken bir meseledir. Şu anki uygulamaların temelinde yatan hikmet ve tarihi bağlam göz önüne alındığında, kurban kesme ibadetinin belirli bir zaman diliminde topluca gerçekleştirilmesinin, Müslümanların bir araya gelme, birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirme amacı taşıdığı anlaşılabilir.
Kurban Bayramı'nda kesilen kurbanların etlerinin israf edilmemesi gerektiği konusunda tamamen haklısınız. Bu konuda bilinçlenme ve önlem alma, hem bireysel hem de toplumsal sorumluluğumuzdur. Etlerin doğru şekilde değerlendirilmesi, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ve israfın önüne geçilmesi, İslam'ın temel prensiplerinden olan israf etmeme bilincini de güçlendirecektir.
Yani dini vecibelerin uygulama biçimlerinin zaman içinde eleştirilmesi ve geliştirilmesi, toplumun ihtiyaçları ve koşulları göz önünde bulundurularak ele alınabilir. Ancak, bu tür değişikliklerin yapılabilmesi için geniş bir dini ve sosyal konsensüs gereklidir.
Düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim ve bayramınızı tekrar tebrik ederim. hayırlı, bereketli, huzur dolu bayramlar nasip etsin.
Bildirimlerle ilgili sorunu bilemiyorum.
Selamla ablacığım..🙏