- 107 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Evren bir sonuçtur…
Evren bir sonuçtur…
Evren bir sonuçtur…ateizmi ve deiz mi nesheder…
Sonuç ayeti hadisi fetvaları nesheden bir şeydir...sonucu kıstas alır ve her şeyi nesh ederiz ve inkar ederiz...Nuhun oğlu Kenan Azerin oğlu hz İbrahim...anne-babaya "öf"deme ayetini nesh eder...müşrik bir baba nesh edilir inkar edilir ve Allah seçilir hak seçilir...
Evren bir sonuçtur…esma yani sünnetullah sebebdir"bilinmek istedim ve yarttım"İrade-i ilahi sebebdir adil olmamızı alim olmamızı ister ilahi irade ama müşrikler kendini muvahhit sanan ve şehadetliyim diyenlerden daha adil ve daha alim...Mirasda erkek evladı kayırmıyor Allah hakket Kardeşlik görevlerini yap diye bu farklılık var ayette...çünkü hikmetsiz yere adaletten taviz vermez...ehven-i şeri seçmektir bu ayete uymayı seçmek…sonuç bu ayeti nesh eder...erkek sandığın kardeşinle kız kardeşinin farkı yoksa ey kız evlar islam mahkemesinde hakkını ara...sonuç nesih gücündedir...adalet gerçekleşmemişse zulüm gerçekleşmiştir...Hakkını ara İslam mahkemelerinde...
Evet...Nedensellik ve determinizm arasındaki temel fark nedensellikte neden ile sonuç arasındaki ilişki her şartta zorunlu olmak durumunda değil...
Şartlar değişince ayetler nesh olur...Nüklerliyle sadece savunma savaşı yapılır...Mekke fethi uygun şrtlarda yapıldı akıl-vahiy ortak noktada anlaşır ancak...vahyi hangi şartta uygulayacağımıza akıl krar verir...ayet zehirler değilse bizi...
Evet...
"İnsanlık tarihinin ilk anlarından itibaren gündeme gelen Allah-evren-insan ilişkisi üzerine başta ilahi din mensupları vefilozoflar olmak üzere müspet ilim temsilcileri tarafından da birbirinden farklı pek çok teori ileri sürülmüş, ilişkininayrıntıları üzerinde çeşitli değerlendirmeler yapılmıştır. Konu etrafındaki tartışmalar hâlihazırda da güncelliğinikorumaktadır. İlahi dinler açısından bakıldığında İslam’ın son şekli olarak gelen Kur’an merkezli vahiy sisteminin en dikkatçeken ve temel unsuru olarak görülebilecek tarafı, yaratan ve yaratılanlar arasındaki net ayrımdır. Söz konusu anlayışagöre Allah dışındaki tüm varlıklar, yaratılanlar kategorisinde değerlendirilmektedir ve var olmalarının yanındavarlıklarını sürdürmelerini aralarında hiçbir benzerliğin olmadığı Allah’a borçludurlar. Bunun yanında Kur’an’da evrenin
hassas ölçülere göre bir denge ve düzen içerisinde var edildiği sıkça ifade edilmektedir. Hatta bahsi geçen bu kriterler,Allah’ın varlığını ve özellikle de birliğini ortaya koymak noktasında çokça kullanan bir argüman olan teleololjik delilinhareket noktasını oluşturmaktadır. Tüm bunlar bize evrende hiçbir şeyin gelişi güzel ya da tesadüf/şans eseri olmadığınıortaya koymakta, evrenin bir standart/yasalılık içerdiği çağrışımını yapmaktadır. Kanaatimizce “Sünnetullah”, Kur’an’dabu standartın ya da yasalılığın ifadesi olarak kullanılan bir kavramdır. “Sünnetullah”ın değişmezliği meselesi, öncenedensellik üzerinden determinizm, sonra da determinizm bağlamında deizm tartışmalarını beraberinde getirmiştir.Nitekim “Sünnetullah” kavramının katı bir determinist anlayış üzerinden anlaşılması deizme kapı açma ihtimalinibarındırırken, evrende olup biten olayları standart yasalar yerine tesadüflere bağlamak ise yaratıcıyı devreden çıkararak
ateizme götüren bir süreci gündeme getirmektedir. Bu yüzden “Sünnetullah” olgusunun Allah-evren-insan ilişkisi
bağlamında bu riskleri ortadan kaldırmaya dönük bir şekilde ele alınması önem arz etmektedir. Biz de bu nedenle
“Sünnetullah-yasalılık” ilişkisini “değişmezlik” bağlamında çalışma konusu olarak belirledik. Konuyu ele alırken sadecevahyin verilerini değil, olgusal alanı da hesaba katmaya çalıştık. Bunu yaparken temel yaklaşımımız Kur’an’ı salt bir bilimkitabı olarak görmemek “tabiatta olan biten her şey ayrıntısıyla Kur’an’da yer alır” tarzında bir şartlanmışlık üzerinden
hareket etmemek oldu. Ancak her ikisi de aynı varlık tarafından yaratılan tabiatla Kur’an arasında bir uyum olduğu
gerçeğini gözden kaçırmamaya çalıştık. Zira kanaatimizce bu uyum, tabiattan/fizik alandan hareketle Allah inancına
ulaşma noktasında nesnel bir zemin oluşturabilecek potansiyeli barındırmaktadır. Metnimizi oluştururken kavram analizi,tarihsel ve olgusal gerçeklik öne çıkarmaya çalıştığımız unsurlar oldu. Metot olarak nitel araştırma yöntemlerinden
doküman analizi tercih edildi. “Sünnetullah” kavramının anlam çerçevesi incelenmeye ve nedensellik ile ilgisi ortayakonulmaya çalışıldı. Araştırmamızda “Sünnetullah” kavramı Allah-insan-evren ilişkisi bağlamında topluma ve tabiatayönelik tüm yasaları içeren bir anlamda kullanılmıştır. Bunun yanında yaşamın farklı alanları ve şartlarında herhangi bir
şeyin doğası ve işleyişine dair farklı yasaların devreye girmesinin yasanın değişikliğe açık olması anlamına gelmeyeceğiileri sürülmüştür. Kanaatimizce yasanın değişmemesi ile kastedilen şey aynı şartlarda aynı kanunun devreye gireceğiayrıntısıdır. Bu durumda şartlar değişebilir, ancak o şartlara özel/uygun olarak devreye giren kanun değişmez. Nitekim
Allah sonsuz ilmine ve kudretine uygun olarak hiçbir ayrıntıyı atlamamış, sebep ve sonuçlarıyla evrende olası her durumiçin bir kanun belirlemiştir. “Sünnetullah” ile nedensellik arasındaki ilişki işte bu zeminde gerçekleşmektedir "der Yaşar Ünal sünnetüllahın değişmezliği konulu yazısında...ayet değişir ama esma ve sünnetüllah değişmezz ve tecrübe ile bilinir sünnetullah ve esma...
İngiliz ajanı lawrens de namaz kıldı ama sıfırla çarpılacak çünkü rıza için değildi...nesh eder niyet ve şartlar ayetleri ve ezberleri fetvaları da...
İslam vahyin akılla anlaştığı noktadadır...ölsem faiz almam deme..Osmanlı cihad için aldı...ehven-i şer yani şartlar ayetleri fetvları nesh edicidir...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.