Uzun Kollu Gardrop

• 15 Haziran 2024 Cumartesi 11:06:38

Arada gardrop yoklaması alıyorum Nana. Bilirsin işte her kadın yapar bunu. En çok eskileri seviyorum. Eski dediğime bakma hani her dönemde giyilebilen parçalar olur ya onlardan işte. Bir kaç parça ta onüçlü yaşlarımdan kalma. Deniyorum arada tabii ki, evet evet oluyorlar hâlâ. Masumiyeti de giyiniyorum o giysilerle. Ve sanki annem kokuyor, babam sarıyor her bir yanımı...
Nana ben annemin kızıyım. Babamın dağ gibi asaletini de taşırım gururla göğsümde elbette...

Babam ayrı bir dünyadır Nana. Dünya evet koca bir dünya kadardır. Fazlaydı bu coğrafyaya. Mahalle baskısına esaretliği olsa da fazlaydı...
Şiir okurdu mesela bize, altmışbeş yaş şiiri. Pür dikkat, dört kulak dinlerdik. Sıra bizim yaşımıza gelince ayrı bir hayranlıkla büyürdü göz bebeklerimiz... Şarkı da söylerdi çıktığımız yolculuklar da, hem nasıl güzel. Melodisi aklımda ama gelmedi dilime iyi mi..? Ah Nana ah yaşlandık mı ne..? Travmatik olaylardan sonra unutuyorum çoğu şeyi. Zihin kötüyü etkisiz hâle getireyim derken arada iyileri de götürüyor...

Dur bakayım nasıldı;
Deste deste derlediğim güller merhaba
Merhaba
Canlar merhaba merhaba
Merhaba...
Yolculuk boyu geçtiğimiz yerlere bir merhaba bırakırdık. Alkış tutardık o merhaba dedikçe...
İlkokul mezunu idi ama matematiğine kimse yetişemezdi. Bir hesap çıkarırdı üniversite mezunu adam afallardı. Hele imzası sanırsın özel kalem. Okumamış adamdan öyle imza şaşırıp kalırdım her seferinde. Eski babalar öyle kıytırık değil gerçek bir kahramandı.
Ayrı bir âlemdi benim babam Nana ayrı bir âlem...

Ama ben annemin kızıyım Nana. Atatürk kafalı derdi bana. Yine konuştu tarihi tarihi diye de eklerdi :). Annemce takılan bir lakabımda sessiz dünya idi. "Konuşmaz, konuşmaz bir konuşunca da nokta atışı yapar tarihe geçecek sözler söyler" derdi anacım (kendimi övmek değil niyetim asla :) )... Kuzguna yavrusu şahin görünürmüş ya ondan sanırım. Nazlı kızıydım ben annemin. Kıyamazdı pek ağır bir iş yaptırmazdı. Kuzenlerimde bu sebepten lakap takmışlardı bana "tâğbe çiçeği" (ne olduğunu sorma Nana yöre ağzı işte) . Gökten zembille inmiş sanki diye söylenirlerdi. Sanırım kıskanıyorlardı Nana :).

Ah ah nerelere gittim sayende... Çocukken her şey daha kolaydı be Nana. Aslında hiçte kolay bir çocukluk geçirmedik ama yine de daha güzeldi...

Gardrop demiş idim de’mi? Evet yokladım bayramlığım yok Nana. E isteyecek anam, babam da yok... Hangi giysi bana bayramlık olur söyler misin Nana..?

Peki kahve Nana içer miyiz..?