- 275 Okunma
- 4 Yorum
- 10 Beğeni
Tebessümleri Ayıklanmış Bir Komedya
Suya anlattım içimi…
Dili olmayan, gözü görmeyen, kulağı duymayanlar bilsin istedim derdimi. Uzaklaşmak, böylece daha kolay gelecekti bana. Terk etmek, tüy kadar hafif bir duygu gibi taşınacaktı hatta yakamda.
Oysa ben kalmalara anlam yüklemiştim hep. Şimdi kalmalarımı lanetleyen yüreğime bir özür borçluyum.
Dilim varsa yalvaracağım ona ama yenilgiyi kabul etmeyen tarafım bir türlü konuşmama izin vermiyor, ne yapayım.
Ve elden bir şey gelmiyor, bir komedya yazılıyorum yine yeniden kendime.
Put gibi kesilmiş bedenime, taşlaşmış dillerime ithaf ediyorum.
Ah ömrüm, ben seni harcanasın diye mi yaşadım, senden özür diliyorum.
Hayat sırtıma dokunup geçip gidiyor.
Ben kımıltısız, durgun ve durgun olduğu kadar suskun denize bakıyorum. Kıyısına vuran tüm hırçın dalgalarından arınmış, sakin ve huzurlu gözüküyor.
Özenmek böyle olmalı diyorum, hatta kıskanmak. Ölümüne kıskanç biri oluyorum birden. Keşke diyorum, keşke, bir fırtına kopsa ve bağrından ikiye yarılsa şu koca deniz. Ben de kahkahalar içinde kendimden geçsem.
Biliyorum, bu düşünceler oldukça yakışıksız ama böylesine kaybetmiş olmak kanıma dokunuyor. Acaba, hiç sahip olmadığım bir şey mi ki bu huzur.
Ama olamaz.
Hiç tatmadığı şeyleri özler mi ki insan.
Belli ki bir yerlerde kaybettiğim, deli gibi özlediğim ve ölümüne beklediğim bir hissin yankısı beni böyle kendimden geçiren.
Ah ruhum, nasıl da acizsin, seni böyle rezil olasın diye mi büyüttüm ben…
İyice tükendiğinin farkındayım. Gülücüklerim artık açmıyor yanaklarımda. İçimi sevinçle dolduran onca şeyden birkaç kırıntı kalmış geriye. Artık içimde sadece giderek büyüyen kapkaranlık bir keder kaldı. Sanki yüzyıllardır kapatıldığı o kör karanlık kuyudan biriktirdiği tüm öfkesiyle fırlayıp kurtulacak. Ve öyle bir açlıkla donatılmış olacak ki, tanrı bile onu durdurmaya kalkmayacak.
Ve işte bu kıyamet öyküsü de, böyle bir kederden doğacak…
-SON-
-KEDERLİ SON-
diye sonum yazılacak...
Öylesine yorgunum ki...
Gözlerimi yumsam, yumsam ve bir daha açmak zorunda kalmasam.
Hatta, böyle sımsıkı kilitlenmiş kirpiklerimin arasından yaşasam hayatı. Kirpiklerimden süzülenler kadar taşısam içerlerime karanlığı.
Çok mu vazgeçmiş geldi bu laflar size...
Ama inanın, alev alev yapmaktansa damla damla eriyip gitmek daha iyi gelirdi tükenmiş bir ben’e.
Dilim kırgın, bende denize döküyorum içimi…
Omuzlarıma vurup duran hayattan sıkıldım. Sırtımı döndüm, görmezden geldim yine de beni rahatsız etmekten geri durmuyor. Dikkatimi çekmek için sanki elinden geleni yapıyor. Çocuk kahkahaları, neşeli ve ritmik ayak sesleri, gün, güneş, martılar, hatta gözlerime işleyecek kadar gürültülü bir vapur düdüğü…
Yeter artık diye, bağırmak istiyorum. Bulutları titretecek kadar gür bir sesle, düş yakamdan diye avazım çıktığı kadar haykırmak istiyorum.
Ama…
Yapamıyorum…
Yenilgiyi kabul etmeyen tarafım yine galip geliyor, ben kımıltısız denize bakıp, sadece öylesine iç geçiriyorum. Giderek düşüncelerden arınıyor zihnim, içi boşaltılmış hatta kurumuş bir ağaç kovuğuna dönüyor bedenim. Hafifletmenin de bir ağırlığı varmış meğer, ben benden kalanları öldürdükçe kendi cinayetlerimin ağırlığı altında eziliyorum.
İşte hayatım, diyorum...
Bir komedya daha yazıyorum yine yeni ve sadece kendime…
Ama bu sefer içindeki tüm tebessümleri ayıklıyorum…
-SON-
-SESSİZ SON-
Ve nihayet deniz oluyorum.
y...
YORUMLAR
Dili olmayanlar,gözü görmeyenler,kulağı duymayanlar neyi bilebilir ki!...Onları devre dışı bırakmak lâzım aslında.Başlangiç ve bitiş çizgisi arasındaki kulvarda birlikte yürüyeceğimiz güruhla taviz vermeden yürümeliyiz aslında.Bizi aşağı çeke ve engelleme gayreti içerisinde olan tüm olgulara inat.Şunu bilelim yeter."hayat güllük -gülistanlık değil.Gülleri ekecek olan da hasat edecek olan da biziz.Kımılları ve har böceklerini devre dışı bırakmakta marifet.İlgiyle okudum muhteşem sunumunuzu Hayırlı bayramlar diliyorum.sağlıcakla.Saygıyla.
black_sky
Sizi görmek her zaman mutluluk verici. Değer kattınız.
Eksik olmayın.
Saygı ve sevgilerimle.
"ikiye yarılsa şu koca deniz." deyince aklıma bi büyüğümüzün lafı geldi, çok şeker bilge bir kadındı. Eskileri güle güle hep anlatır, kulağa acıklı gelen çoğu hikayelerini de; zaman aşımına uğradıklarından ve çok da dramatize etmemek amacıyla kendince komedi türüne evriltip kendi yorumunu katar, en sonunda da "tıpkı bu filmler gibiymiş hayatımız" derdi. Konuştukça konuşan, anlattıkça hikayelere doymayan, görmüş geçirmiş bu emektar kadın sanki bir pamuk şekerine batırılıp çıkarılmış gibiydi, öyle tatlıydı ki, gülünce nur gibi aydınlanıyordu her yer.
Gel zaman git zaman, bir gün hastalandı bu bilge kadın, hayata bütünüyle küstü. Konuşmaları üç beş cümleyle kısıtlı kalmadı, kurduğu cümlelerin üstüne de son beddualarını yağdırıp, felaket tellallığı yaptı.
'dünyayı su bassın, yerle bir olsun! dünya kaç bucakmış herkes gününü görsün' ve bunun gibi daha bi sürü karamsar ölgün ifadeler. Her sabah güneş doğmadan önce uyanır, baldırındaki pörsük deriyi sağa sola çekiştirir 'ah meral ah! bak görüyor musun bir deri bir kemik kalmışım! artık ne can kaldı ki bende?' deyip ölüme davetiye çıkaran telkinlerini peşi sıra sıralardı.
Cıvıl cıvıl hayat dolu, yaşına rağmen oturmayı bilmeyen kadın, bütün gün yataktan çıkmaz oldu sonra...artık ne hikaye anlatıyor, ne de gülüyordu, dünya artık onun için dönmüyordu, anlamını yitirmişti. Ve bu bilge kadın hem yaşamı hem de ölümü temsil ediyordu bu haliyle...bir ayağı kalmak için diretiyor, öteki ayağı gitmek için can atıyordu.
Senin yazın da biraz böyle işte Sky...bir yüzü hayata sırtını dönmüş, diğer yüzü de dökülen umut kırıntılarını yerden topluyor.
Sorgulatan güzel bi yazı...özlemişim...Sevgiler çokça.
black_sky
İçerlerimizdeki kırgın siyahın söylemek istediği çok şey var gibi. Suskunluğu beter ama konuşunca daha da beter oluyor . Hele insanın kendi dağıttığını kendi toplarken kendine daha da sinirlenmesi;))
Benim aklıma ilk gelen şey; bardak kırmaktan hoşlanırım ama beni en çok sinirlendiren şey de bu olur. Her yerden bir parçası çıkar durur. Ne kadar temizlesen de bir parça ayağına batmak için pusuya yatmış gibi saklanır senden.
Yüzümde hep bir tebessümdür gelişin eksik olma dilerim.
Sevgilerimle çokça.
ne kadar zeki duyguların var. okudukça hayrete düşüyorum. bir o kadar ciğeri delip geçen. kalbime sığmayan deli bir yazı. anlatamıyorum içimde olup biteni. sadece fırtınaya kapılıyorum sayende.
çok güzeldi çok
fazla. hatta çok fazla
teşekkür ederim beni altüst ettiğin için :)
iyi ki varsın. öyle böyle değil
sevgimle
.
black_sky
İyi varsın ve cansın, diyebildim. Çokça mutlu ettin beni eksik olmayasın.
Sevgilerimle her zaman.