- 143 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Bugünün Dünyasında İyinin ve Kötünün Yükselişi
Tarih boyunca, iyiliğin var olduğu her yerde, kötülük de kendine yer bulmuştur. Günümüzde de bu durum değişmemiş; iyi niyetlerin yeşerdiği topraklarda, kötüler; düşmanlar, bağırışlar, hakaretler ve tehditler ile bir araya gelmeye devam ederken bu etkileşimler, zamanın ötesinde de bir gerçekliği yansıtıyor: İyilikle kötülüğün bitmek bilmeyen ebedi mücadelesi.
Bir yerde iyi ve iyilik varsa, bütün kötüler, bütün birbirine düşman bilinenler, bütün birbirine bağıranlar, bütün birbirine hakaretle küfredenler, bütün birbirini tehdit edenler her ne hikmetse bir araya gelir.
Her yerde iyilik varken, kötülük de eksik olmuyor. Düşmanlar bir araya gelip, bağırışlar ve hakaretler havada uçuşuyor; tehditler birbirini izliyor. Görünüşte iyi ile kötü arasında bölünmüş bir dünyada, çatışma ve anlaşmazlık sıkça gündemi meşgul ediyor ve bu karşıt güçleri tanımlayan şeylerin ne olduğu sorusu önem kazanıyor.
Adaleti, merhameti ve empatiyi savunanlar var bir yanda; insan hakları için mücadele eden aktivistler, yoksullukla savaşan gönüllüler ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışan yenilikçiler. Onların eylemleri, insanlığın iyiliğine olan derin inançlarından ve koruma arzularından kaynaklanıyor.
Diğer yanda ise kötülük alanı var; zayıfları sömüren, eylemlerinin sonuçlarını umursamayan güç sahipleri bu alanda yer alıyor. Nefret ve önyargı tohumları ekerek bölünmeyi sürdürüyorlar. Yolsuzluk skandalları, şiddetli çatışmalar ve çevresel bozulmalar bu karanlık alanın tezahürleri.
Ancak bu ikilik arasında, gri bir ağ bulunuyor. İyi ile kötü arasındaki çizgi bazen belirsizleşiyor; her karar, iyilik veya kötülük arasındaki dengeyi etkileyebiliyor.
Sosyal medya ve anlık iletişim çağında, iyilik ve kötülük hikayeleri gerçek zamanlı olarak yayılıyor. Kahramanlık hikayeleri umut aşılıyor; adaletsizlik ve dehşet eylemleri ise öfkeyi körüklüyor.
Belki de en önemli keşif, iyiliğin ve kötülüğün içimizde bulunduğu gerçeği. Kendimizdeki merhamet ve acımasızlık kapasitesini kabul ederek, daha iyi bir dünya umut edebiliriz.
Işık ile karanlık arasındaki bu hikaye, seçimlerimize bağlı. İyiliği kucaklayıp merhamet temelinde bir gelecek oluşturmak mı istiyoruz yoksa güç ve bölünmenin cazibesine kapılıp acı çekmenin döngülerini sürdürmek mi?
İyilik ve kötülük hikayesi, önyargılarımızla yüzleşme ve daha adil bir dünya için mücadele etme yolculuğudur. Cesaret, empati ve umudu seçerek, iyiliğin zaferini kolektif bir çaba olarak görmeyi umuyoruz...
Yazan : SağırZade OzaN ✒️🪡
YORUMLAR
İyinin ve kötünün hikayesi mutlaklıkların değil, içselleştirmede ve dönüşümde bir yolculuktur. Önyargılarımızla yüzleşmek, inançlarımızı sorgulamak ve daha adil ve merhametli bir dünya yolunda bir yol çizmek için bizi zorlar. Zamanımızın karmaşıklıklarını gezinirken, korkuya karşı cesaret, duyarsızlığa karşı empati ve umutsuzluğa karşı umut seçmeyi umuyoruz. Böyle yaparak, iyinin kötülük karşısında sadece bir olasılık değil, kolektif bir çabanın zaferi olduğunu umuyoruz.
SagirZade OzaN ✒️