- 245 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Yeter Artık Yeter
Yok canım yok, Yeter diye bir sevgilim filan, benim... Yeter artık yeter çektiklerimiz, dizi filmlerden ve onlara hayat veren her kimse, onlardan...
Bıktık gerçekten özel televizyonların bu salakça insana hiç bir şey vermeyen, senaryoları birbirinin benzeri içi boş dizilerinden. Maçanız yiyorsa biraz kültür programları yapın da görelim memleket sevginizi, muhabbetinizi... Bana ne yahu milletin çarpık ilişkilerinden. Bana ne yahu insana hiç bir şey vermeyen aile kavramını yerle bir eden salak dizilerinizden. Biraz mantıklı olun yahu!
Özel televizyonlar tamamen artık ticari gaye güderek yaklaşıyorlar... Yayın politikaları böyle. Bir kaç tanesi hariç elle tutulur, dişe dokunur programları yok... Öve öve bitiremediler seneler önce yayınlanan şu meşhur Kurtlar Vadisi Dizisini... Tamam anladık, o dönem bir sürü insan, ışıkçısından, senaristine, oyuncusundan, figüranına, reklam verenlerine kadar ekmek yedi... Ancak bir de toplumsal olarak açtığı yaraları düşünmek lazım... Bunların ileride tedavisi, onarımı da çok zor olacak.
Bir sanatçının dediği gibi, eski diziler biraz da aile olmayı, yardımlaşmayı, sevgiyi, saygıyı, mahalle kültürünü öğretirdi... Şimdinin dizileri ise, birbirine kazık atmayı, birbirini boynuzlamayı, bunu da güzel göstermeyi, insanları dolandırmayı, şirketlere çökmeyi gösteriyor. Böyle saçma sapan şeyleri öğretmek ile de kalmıyor, aynı zamanda toplumsal değerlerimizi de derinden sarsıyor...
Toplum olarak adeta bir illüzyonun içindeyiz, bilmem farkında mısınız? Her evde iki üç tane televizyon. Tabletinden, masa üstüne, diz üstüne kadar iki üç bilgisayar. Herkes kendi havasında haliyle. Aile kavramını da yerle bir ettiler... Bir tane normal mekanlarda geçen bir diziye rastladınız mı? Havuzlu villalar, modern evler dayalı döşeli... Bu mu Türk Toplumu acaba diye de bir sormak lazım senaristlere?
Çocuklara da kızıyoruz ama, çocukları biz bu hale getirdik her şeylerine evet diyerek. İki yaşındaki üç yaşındaki çocuğun eline tablet bilgisayar ya da cep telefonu vermeyin kardeşim. Eğer birazcık olsun memleketinizi, çocuğunuzu seviyorsanız bunu yapmayın. Gidin zaman zaman masal anlatın çocuğunuza, sohbet edin havadan sudan. Kapı önüne çıkartın toprağa çimenlere bastırın. Tensel iletişim kurun, saçlarını okşayın, sarılın zaman zaman. Evin bahçesinde koşuşturun. Doğallıkla büyütün çocuklarınızı... Saçma sapan televizyon dizilerinden de uzak tutun.
Bir iki nesil sonra çocuklarımızı kaybedeceğiz sosyolojik, psikolojik olarak. Asosyal bireyler çıkacak karşımıza, biz bunun acısını çok çekeceğiz ebeveynler olarak. Televizyon ve bilgisayarın başından ayrılmayan, ilkokul birinci sınıfta bile gözlük takan, kulaklık takan hareketleri çok yavaş bireyler. Toplumda ayrı çekecek. Dikkat edin çocuklarınıza, torunlarınıza, yoksa iyiye gitmiyor toplumsal durumumuz...
YORUMLAR
Tebrik ederim güzel ve nasihatler ile dolu yazınızı ikinci kez okudum,
Kaleminiz daim Olsun.
Kurban Bayramınız mübarek olsun.
Nevşehir den Selam ve sevgiler herkese.
Ahmet Zeytinci
Eyvallah hocam
Ömrünüze bereket
Sosyal medyada dolaşan bir paylaşım var
Japon antropolog dizilerimizi incelemiş
"Üç yıldır Türk kültürünü inceliyorum. Bir şey çok korkunç Batı bir ülkeyi savaşmadan yok ediyor ülkede 3-5 dizi hariç hepsi Türk din ve geleneğine aykırı garip olan ise herkes bunu biliyor ama yine de izliyor. Anne baba ise çocuğu ile izliyor." demekte
Gerçi aslı festi yokta deniyor ama kurgusal da olsa gerçekçi, neme lazım
Yazınızda hassas bir konuyu ele alıp, işlediğinizi gördüm
Değerli anımsatmalar, her şeyimiz sentetik hale geldi maalesef
Aile dizileri, mafya polisiye diziler hepsi ziyanlık ne yazık ki
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Kurban bayramınızı tebrik ederim şimdiden
Selam ve saygılarımla.