- 300 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
PRENSES SOFİA
Çok uzak ülkenin birin de bir prenses yaşarmış. Prensesin adı Sofia imiş. Sofia kral ile kraliçenin tek kızıymış. Prenses kardeş özlemi çekerken ailenin başka çocukları ne yaptıysalar olmamış. Yalnızlığıyla sıkılırken prenses şatonun içinde gezmeye çıkar. Koluna sepetini takarak gezintiye çıkar. Rengarenk çiçekler içinde, hangi çiçeği toplayacağını şaşırır. Vakit hayli geç olmuştu fakat prenses zifiri karanlıkta geri dönmeye çalışıyordu. Muhafızlar prenses Sofia’yı aramaya koyulmuşlardı. Kral ve Kraliçe çok üzgündü, biricik kızları hava kararmasına rağmen hala geri dönmemişti. Prenses Sofia ise hızlı adımlarla karanlık ormanın derinliklerine doğru evine gidiyor ümidiyle şatonun dışına çıkmıştı. İşin kötüsü kapıda bekleyen muhafız bekçileri Prenses Sofia gezintiye çıkarken başka işle uğraşmaları, bunun başlıca sebebi olarak görülür. Kral bekçi muhafızların kellelerinin kesilmesini emreder. Bir daha verilen görevlerine sadık kalmaları gerektiğini anlasınlar ve ibret olsun diye. Fakat ne fayda Prensesten hala haber alınamıyordu. O sırada Prenses Sofia ise çok yorulmuştu. Bir ağacın altına dinlenmek için oturup yaslanmıştı. Oracıkta uyuya kalmıştı. Daha sonra Kral emreder; “biricik kızımı bulana beş kese altın ödül verilecek” der. Prenses Sofia’yı herkes aramaya başlar, ormanda avlanmak için gezintiye çıkan karşı ülkenin Prensi elinde okuyla avını ararken bir şıkırtı duyar. Okunu hazır hale getirir ve yavaş yavaş ilerler. Bir de ne görsün ağacın altında bir kadın yatıyor. Prens yavaşça yanına yaklaşır ve yüzüne eğilip baktığında ise sarı saçlı güneş gibi, mavi gözlü deniz gibi, uzun boylu selvi gibi güzeller güzeli Prenses Sofia’yı görür. Prenses Sofia ürkerek; kimsiniz? der. Prens; “sakın benden korkmayın güzeller güzeli, size zarar vermek niyetinde değilim” der. Prens kendisini tanıtmasını ister. Prenses Sofia olanı biteni anlatır ve Prenste kendi isminin Prens Daniel olduğunu birazda kendisinden bahsedince, Prenses rahatlar kendini daha da güvende hisseder. Prenses Sofia yaşadığı yeri tarif eder Prens Daniel gözlerinin içine bakarak; “Prensesim Sofia atım az ileride, biraz yürümemiz gerekiyor, eğer bunu yaparsak atıma binme lütfunda da bulunursanız sizi evinize teslim edebilirim” der. Prenses Sofia kabul eder ve atın olduğu yere kadar yürürlerken birden Prenses Sofia’nın ayağı bir taşa takılır ve düşer. Prens hemen elinden tutarak kaldırır. Prenses o esnada Prens Daniel’in gözlerine bakar ve âşık olur. Prens Daniel ise durumun farkına varır fakat belli etmez. Prenses Prensin desteği ile atın yanına kadar gelirler. Ata binerek Prenses, Prensin beline sarılır ve birlikte şatoya doğru ilerlerler. Nihayetinde Prens Daniel Prensesi şatoya getirir. Attan inen Prensesi gören muhafızlar kılıçlarını çekerler. Prenses seslenir; “durun sakın yapmayın, o Prens Daniel ve beni kaybolduğum yerden o bulup buralara getirdi” der. Krala haber ulaşır ve Prens Daniel ile Prenses Sofi içeriye götürülür. Prensesin babası Kral ve annesi kraliçe kızlarına sımsıkı sarılırlar. Ve olayı ailesine anlatan Prenses Sofia, Kralın aklında kahramanlık yapan Prense en büyük ödül; “sana biricik ve dünyalar güzeli kızım Prenses Sofia’yı vermek olacak. Eğer sahip çıkarsan kızımıza, onu mutlu edersen ebediyete kadar, senin arkandayım ve benden sonra da tahtım senindir Prens Daniel” der. Çünkü bu teklifi ona sunarken Prens ile Prensesin birbirlerini nasıl sevdiklerini görmesi olur. Kral ve Kraliçe biricik kızları Prenses Sofia’yı ilk defa bu şekilde mutlu görürler. “Kral haber salın herkes bu mutlu güne davetlidir, kırk gün kırk gece düğün yapılacaktır tellal duyursun” der. Tellal duyurusunu gün boyu yapar. Düğün hazırlıkları hızla başlar ve devama eder. Prenses Sofia ve Prens Daniel hızlı gelişen bu evlilik kararlarının sevinciyle el ele, göz göze dolaşıp eğlenirler. Prensese en ünlü gelinlikçiler, Fransız küpürü ile ipek karışımı muhteşem bir gelinlik dikerler. Prens Daniel içinde erkek terziler muhteşem bir damatlık kostümü hazırlarlar. Dillere destan bir düğün ile dünya evine girecek olan Kral ve Kraliçenin kızları Prenses Sofia artık düğüne hazır bir hale getirilir. Düğün günü gelip çatar. Şatonun içinde yoğun bir kalabalık Prens ve Prenses alkışlar eşliğinde halkın karşısına el ele çıkarlar. Prenses Sofia öyle göz kamaştırıcı olmuştur ki; görenlerin nutku tutulmuş. Derken düğün başlar ve prensin ailesi olan diğer Kral ile Kraliçe tek oğulları olan Daniel’in mutluluğunu izleyerek sevinirler. Eğlence kırk gün kırk gece sürer ve düğün şenliği sona erdiğinde herkes evlerine dağılır. Prens ile Prenses mutlu bir evlilik ile yollarına devam eder. Güzel hikayemizin de sonuna gelmiş bulunuyoruz. Onlar ermiş Muradına biz çıkalım kerevetine.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.