- 250 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
Köşe Yazarıyım
Evet, bende bir köşe yazarıyım... Hangi köşe mi? Durun canım acele etmeyin hemen hepsini açıklayacağım tek tek. Şu köşe yaz köşesi bu köşe kış köşesi ortada su şişesi demişler demesine de su şişesini niye oraya koymuşlar anlayamadım. Herhalde, galiba, sanırsam, farzımuhalın da hatırı kalmasın, kafiye olsun diye...
Bakın önce bizim evin, apartmanın köşesini yazayım. Bizim evin köşesi tam da bir köşe gibi, oraya giderseniz eğer herhangi bir saate zaten dört köşe de olursunuz büyük ihtimalle... Bir sürü ağaç, kuş ve kedi var... Tabi tatlı apartman komşularını da unutmamak lazım...
Birde ’’Şu köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi ortada su şişesi.’’ cümlesindeki köşeler var tabi. Gerçekten ilginç yaz köşesi ve kış köşesi... Su şişesini ise bir kalemde geçin, onun köşeler ile uzaktan yakından bir ilgisi yok. Su şişesinin tespitini yapmak lazım beş litrelik mi, on litrelik mi, damacana mı, bilmemiz lazım... Onlar köşe olurda ben yazmaz mıyım?
Birde güzel şarkı vardır hani eskilerden hatırlarsınız ’’Kenarlarda köşelerde kadehlerde şişelerde ben kalbimden başka yerde inan seni bulamadım.’’ diye akar gider şarkı... Yani, kalbimden başka yerde bulamadım derken acaba öncesinde bu arkadaş kenarlara, köşelere de bakmış mıdır? Muhtemelen bakmamış, nerede olduğunu yani kalpte olduğunu bildiği için, oralara bakma gereği hissetmemiş...
Şimdi Köşe Yazarı olunca diğer köşe yazarlarını da zaman zaman okumak lazım. Sadece ben miyim canım köşe yazarı? O zaman ne yapıyoruz hep beraber günde en az dört beş tane hem de değişik siyasi görüşe sahip gazetelerden köşe yazarlarını okuyoruz hep beraber...
Şimdi hatırladım bir de çocukken köşe kapmaca diye bir oyunumuz vardı... Bakıyorum da şimdilerde büyüklerimiz, kodamanlarımız, kerli ferli adamlarımız bile köşe kapmaca oyununu hiç sıkılmadan, ne sıkılması büyük de bir zevkle oynuyorlar... Haklılar ama kırk elli bin lira emekli maaşı yetmiyor bu devirde, bir de, büyük bir A.Ş’ in yani Anasının Şirketinin yönetim kuruluna girip parmak kaldırmak parmak indirmek, hiç bir ..ok anlamadan he he he demek lazım... Devlet ile görülen işlere aracı olmak lazım...
Nasıl ama? Umarım beğenmişsinizdir köşe yazımı. Dört Köşe olmadıysanız bile, dört köşeye yakın bir köşe, ne bileyim üç köşe ya da üç buçuk köşe olmuşsunuzdur... En iyisi kimselerin kalbini kırmadan ben köşeme çekileyim de sizde rahat edin. Memleketin her köşesi yaşamaya değer aslında ... Hani diyor ya İslam ve Türk Düşmanı İngiliz zibidisinin birisi ’’ Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli ve değerli bir ülkedir.’’ diye... Bizim de ona söyleyeceğimiz cümle sanırım ’’Hoştunuz köpek.’’ olur kibarca cuk oturur hem de...
YORUMLAR
gülmece yüklü yazını beğendim. Bir de köşeyi dönmek deyimi var, onun bunun hakkını yiyenler çabuk köşeyi dönerler. Köşe minderini de unutmayalım ve kendimize bir köşe bulalım da ayakta kalmayalım.
Ahmet Zeytinci
Üzerinde güneş batmayan, dünyayı avucunda tutan İngiliz milleti önce Zulu Kabilesinden, sonra da Çanakkale'de ülkelerini onlara bırakmaya niyeti olmayanlardan tokat yemişti. Şu mazlum ülkeler de İngilizin yenilmez olmadığını, sadece daha önce Türklerle karşılaşmadıklarını anlamışlardı...
Mizah dolu yazınız için kutluyorum...
Saygılar.