- 114 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAİR VE KİTAP
ŞAİR VE KİTAP
Şairi ve kitabın toplumsal gelişme ve değişmelerde rolü ve önemi büyük önem taşıyor. Şair dizeleri yazarken nelere dikkat etmeli? Şairle kitap arasındaki ilişki nasıl olmalı? Bu haftaki yazımda buna yer vermek istedim.
Günümüzde, teknolojinin hızla ilerlemesiyle gelişim ve değişim gösterdiği bir dönemde birçok insanının kitap okuma alışkanlığı azalmış gibi görünse de, kitapların önemi ve etkisi asla azalmamıştır. Kitaplar, insanlık tarihinde bilgi ve bilgelik kaynağı olmuş, zihinleri aydınlatmış ve toplumları ileriye taşımıştır.
Kitapların toplum üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, Eğitim sisteminde kitap okumanın önemi vurgulanmalı, öğrencilere kitap sevgisi aşılanmalı ve kütüphaneler yaygınlaştırılmalıdır. Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte kitap okuma alışkanlığı edinmeleri ve teknolojik cihazların aşırı kullanımından kaçınmaları önemlidir. Toplum olarak, kitap okumanın değerini hatırlamalı ve bu alışkanlığı desteklemeliyiz.
Geri bıraktırılmış toplumların karşılaştıkları sorunların bir çoğunun kaynağında ise eğitimsizliktir büyük nedendir. Ama bu bir kadar değil, bunu değiştirmek bizlerin elinde. Bu konuda yazar ve şairlere büyük görev düşer.
Okuyan insan hangi alanda başarılı olacağını, hangi alanın onun kişilik yapısına uygun olduğunu tespit edebilir. Dünyanın en zeki insanı olarak kabul edilen ve Nobel ödülü Sahibi olan Einstein üniversite mezunu değildi. Onu başarılı yapan okuma alışkanlığıydı.
Alman düşünür James Hawel’ın dediği gibi; “dünyayı yöneten, kalem, mürekkep ve kağıttır” tarihten bu yana kitap üzerine kurulmuş bütün hakimiyietler uzun sürmüştür. Kitap bir milletin geleceğidir. Geçmişte, günümüzde olan olayları, gelişmeleri bize aktaran araç olan kitabı her insan kullanmalıdır ve bundan faydalanmalıdır. Kitap okumayan bir millet karanlığa gömülmeye mahkumdur.
41 yıllık öğretmenlik mesleğimde öğrenci ve veli toplantılarında kitap okumanın önemini vurguladım. Bilinmeyen her şey zor gelir insana. Başarının bir tek sırı var o da okumaktır.
Ezbere dayalı bir eğitimin doğru olmadığını, eğitim ve öğretimde, sorgulamanın büyük önem taşıdığına inanarak görevimi yapmaya çalıştım. Özellikle ne?, nerede?, ne zaman? , neden?, nasıl? ve kim? 5 N 1 K diye isimlendirilen sorularla konuyu pekiştirdim. Bu yöntemin öğrencilerin başarı açısından büyük başarı getirdiğinin tanığıyım.
Emekli olduktan sonra da imza günleri etkinliğine katıldığım yerlerde, önce okulları ziyaret ederek öğrencilerle ve öğretmenlerle bir araya gelip kitabın ve şairin eğitimdeki rolü ve önemi konusunda, söyleşiler yapmaya önem verdim. Kitabın ve kitabi yazan şair ve yazarların önemi konusunda gereken vurguyu özellikle yaparak söyleşiyi pekiştirirdim.
Söyleşi sonunda kitaplarımı öğrenci ve öğretmenlere kitaplarımı imzalamayı prensip olarak imzalamayı ihmal etmedim. Yarının geleceği çocuklarımıza ışık tutan değerli meslektaşlarıma ve öğrencilere kitaplarımı imzalamaktan büyük mutluluk duyardım.
Bunu sadece gittiğim ve okullarda değil, yaşamın her alanında uygulama gereğine inanıyorum. Zaman-zaman doğum günlerinde, resmi ve dini bayramlarda sevdiklerime verilecek en büyük hediye kitap olduğunu düşünerek kitaplarımı imzaladım.
Kitabın toplumsal değişmelerde rolü ve önemine vurgu yaptıktan sonra, kitapları dizeleriyle güzelleştiren şairlere vurgu yapalım.
Şair her dönemde toplumun vicdanı, aynı zamanda çağının tanığı olmuştur. Sorunların nasıl çözüleceğine dair çözüm yolları bulmuş, topluma öncülük etmiştir. Ruhunda teslimiyet değil, başkaldırı vardır. Uysal değildir. Uysallaştığı an şair olmaktan çıkar. Şair, sorgulayan, eleştiren karşı koyandır. Topluma ayna tutandır.
Sezai Karakoç’a göre: "Şair; üzerine arı oğulu konmuş bir ağaçtır. Oğul, kelimeler. Her kelime bir duyguyu, düşünceyi vızıldar durur. Şair kelimelerin büyük uğultusu içindedir daima.
Şiir ve kitap, toplumların gelişmesinde ve değişmesinde etkin rol oynar. Bunun farkında olan egemenler, her dönemde kedine hizmet eden kalemlere ihtiyaç duymuşlar. Gerektiği zamanlarda, kendine biat eden, el-etek öpen beslenme kalemleri yanlarına almayı başarmışlar. Vatan, millet, Sakarya edebiyatıyla düzenin devamını sağlamaya çalışmışlar
Diğer yanında, kalemini yoksul kesimden yana kullanan, zulüm ve zorbalığa karşı duran, insanca yaşanacak, dünyaya gururla bakılacak özgür ve onurlu yarınlar için dik ve onurlu duruş gösteren kalemlerde olmuştur.
Aslına bakılırsa yaşamı anlamlı kılan, zor olanı başarabilmektir. Gizli hazinelere anahtar olmaktır. Daha güzel, daha onurlu yaşamak için gerekeni yapabilmektir.
Zaten şaire düşen de zor olanı başarmaktır. Dünü bugüne, bugünü yarına taşımaktır. Bunu yapabilen kendine düşeni yerine getirendir. Görev ve sorumluğunu bilendir.
Kitap ve şairlerin toplumdaki rolü ve önemini vurguladıktan sonra, sizlere ŞAİR DEDİĞİN şiirimi sunuyorum. Keyifli okumalar diliyorum.
ŞAİR DEDİĞİN
Nedense
Son zamanlarda
Riya
Yalakalık dörtnala
Yalan dolanın ederi
Etmez beş para
Hala rezilce giriliyorsa
Öyle kılıftan kılıfa
Hemen
’’Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne celadın
Fesatçının hainin’’
Diyen
Ahmed Arif gelmeli akla
**
İnsanlık halı bu ya
Herkes yapar hatayı
Kusur hatada değil
Kusur
Biatı marifet sanmakta
Oysa marifet
Biatı kusur saymaktır
Heybesinde şiirleri
’’En büyük hata kendini
Hatasız sanmaktır’’
Diyen
Yunus Emre
Hemen akıllara gelmeli
***
Unutma ki aşk
Ne karakaş
Ne sarı saçta
Olsa da Kafdağı’nda
Aşmayı göze almada
Sanma ki sevda
Anlamsız bir ütopya
Uğruna bedeller ödenen
Kavganın adıdır aslında
İkisi harmanlanınca
Hemen
Şems-i Tebrizi aşkıyla
Yataklara düşen
Mevlana gelmeli akıllara
****
Şimdiki zamanda
Kula kulluk ravaçta
Zulüm saltanatı
Alkışlanıyorsa ayakta
Hala
Gözler kör
Diller lal
Kulaklar sağırsa
Ve
Üç maymun
Hala hayasızca
Marifet sanılıyorsa
’’Zulme sessiz kalan
Dilsiz şeytandır’’ diyen
Hz Muhammed
Hemen gelmelidir akıllara
Muzaffer KALABA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.