- 136 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ŞÜPHE
İnsanlar, düşünüp üretenler ve tüketenler olmak üzere iki kısma ayrılır. Aristo,Tolstoy, J.J Rousseau, Erasmus, Kopernik, Einstein üretenlerleri temsil eder.
Çile, anlaşılmama, ölüm tehditleri daima tetikte beklemiştir üretenlerleri.
İslam Katolizmine göre düşünüp üretenlerin yüzü bu dünyada gülmediği gibi ahirette de gülmeyecek, hepsi Cehennemliktir. Üretmeyenler yani
Cübbeli, sarıklı, tebih, tüy ,tükürük ile ilgilenlenen köftehorlar ise cennetliktir.
İşin enteresan kısmı
Birinciler ürettikleri ile dünyayı kasıp kavurmuş, insanlığa faydalı şeyler bırakmışlar. Yerleşik tabuları kırdıkları için çoğu dini mabetlerin önünde dualarla öldürülmüşlerdir. İkincilerin ise ekseriyeti tamamen dengesiz ve her biri ayrı bir kült. Kral gibi yaşamış, köleleri olmuş; aşk,heyecan, macera , aksiyon, ütopya adına bir şey yok bunların hayatlarında. Sadece ve sadece zevk’u sefa ve muteğanilik. Stefan Zweig’in "Satranç" isimli kitabında, biriktirme ve kazanma hırsına yenik düşmüş kibirli kalın kafalı Mirko Czentovic hakkında dediği Dante’nin Nopoleon’un yaşadığı hakkında en ufak bilgisi bulunmayan birinin kendini büyük bir insan sayması son derece kolay değil midir? Bu gencin dünyaya kapalı beyninde bildiği tek şey satranç oyununu kaybetmemiş olması. Bahsediğimiz ikinciler bu karaktere benziyor biraz. Evrenin tüm şifrelerini , sırlarını sarığının etrafında döndürmeleri tam bir komedi değil midir? Yenilgi yüzü görmeyen yeryüzünün bütün genişliğine rağmen bir kez dahi gün onlara dar gelmemiştir. Bu yönüyle de trajetik bir yaşantılarıda var ikincilerin.
Düşüyorum da Tanrı olsam veya cennetin anahtarı elimde olsa- iyi ki böyle bir imkan insanoğluna verilmemiş- elektriği, bilgisayarı, telefonu, hasılı üretmiş olanları cennete, insanların bedeninden beslenen keneleri cehenneme atardım. Kuran’da yüzlerce ayette "akletmiyorsunuz", "gerekirki ibret alır ve akıllanırsınız" ibareleri geçer. Sanırım birinciler üretmiş akli melekelerini son sınıra kadar zorlamışlar, fakat Allah’ı hakkıyla takdir edememişler. İkincilerin ise sacede hacimleri var. Evreni boş yere işgal etmekle beraber herşeyi hunharca kullanmış ve israf etmişlerdir.
Buna rağmen uyanık, zeki olanların yani birincilerin sonsuza dek cehennemde, ikincilerin ebedi cennette olması çok tuhaf.
Sizi bilmem, Tolstoy’u veya elektriği bulan adamın cehennemde, doğrunun kendi ellerinde olduğu konusundaki gevenleri kendine beğenmişlikten gelen bir küstahlık ve patavatsızlıkla dinin haşin çehresini temsil edenlerin cennette bulgur pilavının her türlüsünü ( salçalı, sebzeli, mercimekli mantarlı...) Hatta çiğköfte yemeleri insanın zoruna gidiyor. Elektriği, atomu, petrolu ilk keşfedenler yaşasaydı üzerinde tepindiğimiz hayata isyan eder, intihar ederlerdi belki. Düşünün tüm insanlık kıyamete kadar hayatı kolaylaştıran elektrik, araba, petrol, iletişimden faydalanacak ama seni acıklı son, kötü bir talih bekleyecek. Çok tuhaf.
"Rahmetim herşeyi kuşatmıştır" (Araf süresi)- sakın bu ayette istisna kuralı var demeyin- kim bilir o rahmet selinin içine birincilerde vardır. Çünkü Allah’ın insanoğluna bahsettiği en değerli nimet olan aklın hakkını vermişlerdir. Derinlere dalmak, en derinlere, hayatları pahasına dalmak akılla izaf edilmesi imkansız.
"İşte bu ahval ve Şeriat içinde" Birinciler ile her ortamda zamanda ve zeminde yaşayabilirim. Tüy, tükürüğe katlanabilenlere saadetler.
Abdulvahap SERT
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.