- 131 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SERGİDEKİ TABLO
Defteri kapattım. Beklediğim o telefon mesajıyla. Son kez aynada kendime bakıp evden ayrıldım. Zamanını ve ismini tam hatırlamadığım resim sergisindeydim. Empresyonizm akımının keskin etkilerini gördüğüm, bir ressamın cezbedici tablosunun önünde durdum. Kenarları virane olmasına karşın renkler hâlâ canlı ve diri. Deniz mavisi, gül kırmızısı, çay yeşili ve gülümsemenin pembesi... Perspektif açıyla resme yerleştirilmiş, uzakda, kahverengi tonlarında iki sandalye. Gözlerim tablonun efsunlu güzelliğini bırakıp sandalyelere uzun uzun ilişti. Kirpiklerim nemli, ayağım sağ-sol hafifçe sallanıyor ve yüzümde masum gülümseme beliriyor. Birkaç saniye sonra birisinin bana çarpmasıyla kendimi topladım. Sergiden çıktığımda sokak lambaları yanmış, hava kendini karanlığa bırakmıştı. Islık yardımıyla taksi çevirdim. Eve geçiyorum. Koşar adımlarla merdivenlerden çıktım. Yanlış anahtarı kilide zorladım ama... Hızlıca masaya yöneldim. Sabah kapağını açık unuttuğum kalemi elime aldım. Defterin 2 Haziran tarihli bölümüne şu notu düştüm :
"Ben her zaman olduğu gibi,
Nerde iki sandalye görsem
Yanımda hep seni düşlerim."
Defteri kapattım.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.