KENDİNLE TANIŞ
Günün birinde kartal yumurtası tavuk yumurtalarının arasına karışır. Tavuk kuluçkaya yatar ve süresi dolduğunda civcivler birer birer çıkmaya başlar. Fakat civcivlerden biri diğerlerinden farklıdır. Bunu gören tavuk çok şaşırır ki komşuları bile onu görmeye, izlemeye gelir. Gel zaman git zaman civciv büyür, kardeşleriyle otlamaya çıkar. Şöyle gökyüzüne bakar ve bir de ne görsün! İhtişamlı bir kartal kanat çırparak gökyüzünde süzülür ve o kardeşlerinden farklı olan civciv iç çekerek "Keşke ben de böyle uçabilseydim..." der. Oysa o da bir kartaldır ama farkında değil tabi. Hatta ömrü boyunca da farkında olamayacaktır. Kartal olarak doğup, tavuk gibi yaşayacak ve tavuk gibi ömrünü tamamlayacaktır.
Bu misalde akıl kabiliyeti olmayan canlılardan bahsediliyor elbette ama akıl kabiliyeti olan insanlarda da böylesi bir durum söz konusu olmuyor mu? Ne yazık ki oluyor...
Fakat insanlar diğer canlılara göre böylesi bir durum karşısında şanslılardır. Yetenekleri netice itibariyle ya aileleri tarafından ya okul hayatında öğretmenleri tarafından ya da arkadaş çevresi tarafından bir şekilde açığa çıkarılabiliyor; ancak yine de her şey insanın kendi çabasına bağlıdır.
Yetenekler doğuştan geliyor olabilir ama geliştirmek, üzerine koyarak devam etmek tamamen insanın kendi iradesindedir. Örneğin sanatsal kabiliyetleri olan birini düşünelim ve bu kişinin çok iyi bir heykeltıraş olduğunu, çok iyi bir gitarist olduğunu, çok iyi bir ressam olduğunu var sayalım. Bu kişi eline boya ve fırçayı almadan iyi bir ressam olabilir mi? Nota öğrenmeden iyi bir gitarist olabilir mi? Spatulanın ne işe yaradığını, nasıl tutulduğunu bilmeden iyi bir heykeltıraş olabilir mi? Tabi ki sizlerden hayır cevabını aldığımı duyar gibiyim.
Öyleyse yapmamız gereken şey ilk önce kendimizi aramak ve bulmaktır. Yani kendimizi keşfetmektir. Sonra sırasıyla kendimizle tanışmak, kendimizi sorgulamak, kendimizi anlamak ve kendimizi anlatabilmek gerekir. Böylece yeteneklerimize bilinçli şekilde hükmeder ve başarı ile başarısızlığı kontrol altına alabiliriz.
Tüm bunları formüle edecek olursak "keşfet, tanış, sorgula, anla, anlat, kontrol altına al" diyebiliriz.
Nasıl ki kontrol altına alınmayan güç, güç değilse kontrol altına alınmayan hiçbir şey de hiçbir şey değildir. Kontrolsüz yetenek olmaz ve kontrolsüz başarı da hiç şüphesiz tesadüftür.
Her ne kadar yetenekler öğretilemez, öğrenilemez olsa da yetenekleri kontrol altına almak öğrenilebilen bir durumdur; zira bunun aksi gereksiz ve abartılı hırsa sebep olabilir. Sonucunda ise büyük bedeller ödemek zorunda kalabiliriz.
"Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur." der bir atasözü.
Kısaca izah etmek gerekirse en küçük bir menfaate ulaşabilmek için canını bile tehlikeye atmayı göze almak diyebiliriz.
İşte bu yüzden yeteneklerimizin farkında olmak ve başarı ile başarısızlığı kontrol altına almak, insanlık adına faydalı bir şeyler yapmak için elzemdir. Fakat yola koyulmadan önce atacağımız adımların sırasını unutmamalıyız.
Tabiri caizse kartal olarak doğup tavuk gibi yaşamamalı, hayallerimizden ve hedeflerimizden daha fazla uzaklaşmadan kendimizle tanışmalıyız.
Hemen şimdi...
-Mustafa ÖzTürk #mstfztrk