- 285 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
Halley
İyiydiniz, neşe ne zaman gitti?
Korku Taş
Huzur Toz
Bir zamandır gözümün sınır bağında bir opale hikmetini anlatıyorum.
Fena halde yanıldın diyor, fena yanıldım diyorum, oyundan çıkarılan hal üzgün, sinsi bir halle, halley kuyruklu yıldızına terfisini bekliyor, fena olmayan bir halleyse benzeşmenin bulantısı tekerrür ediyor. Rahatlasın diye,
Kuyruklu gideli, geçeli, atmosfere sinsice taşını tozunu bırakalı çok oldu, diyorum.
Ey diye bakıyor hal, az sonra bir adıl* olduğunu hatırlayıp ders kitaplarında yerini alacak. Milli Eğitim bakanlığı orta iki ders kitaplarının yegane satış noktasındayım, az mı kitap almıştık, babam bir şekilde onca kalabalığın üstesinden gelirdi, çok güzel bıyıkları vardı, belki ondan, çok güzel sesi vardı, belki gazel okur, çok güzel adam, aklım boş, dolu git, şimdiki aklım olsa hepsini bir güzel okurdum, anlamadığım yerleri bir güzel babama sorardım, yeter! güzellemeye güz geldi. Kışı bir daha adım atarken tekrarlamayacağım. Salyangoza sümüklü böcek dediğimi bilmiyorsun.
Uyumadan önce dünya turum bir müddet de sonra yerini rakamlara bırakıyor, dokuzda bir marifet varsa tuza koşanı oğlaklığınca seviyorum, gerçi koyunluğa benzeyen bir cesaret oyununda son tahmin edilebilirdir. Uyumadan önce fenalaşmak hayra alamet değil, siren sesiyle uyanmak hele. Üstelik acele etmeden anlamıyorsun. Diyelim ben aceleysem ecele ramak kalmıştır. Korkuyu koltuk altıma kıstırıp günlük gazete okur gibi okurum. Daha iyi, daha müreffeh bir dalga sesi için bir yosunu kuzeyi göstermesi için eğittim.
Umudun taşı bol yamaca ilişen fidandan farkı, ağızda gevelediğini tükürünce taşın umuda, fidanın hiçbir şeye benzemesi. Elinden avucunu çıkarmak ne zor şey bilemezsin. Etrafım gökdelenlerle çevrili olunca atlama isteği binbir zahmetle bir hayali besliyordu, üreyen ve üretilendir gök. Bir yağ çekme merasimi daha bitti. Kementi olmayan bir kovboy elindeki boşluğa baktı, çölden gelen çölü merakından bırakmaz, kumu avuçlamak bir yeni rahatlama yöntemi daha keşfedildi, umut sargılı ayağın tenin ışığa kavuşma süresinde fena halde çoğalıyor.
Ayağımı kaydırdın, nasıl düştüm anlamadım.
Rahatlama yöntemidir düşüvermek, hay halley hahaha Halley ha Halley...
YORUMLAR
Sümüklü böcek değil miydi? Hay Allah.
Ne güzel yazıyorsun aralarda durup düşündüm. Ne diyor, diye. Oğlak ve koyun hangisi dersen; oğlakları severim, serttir, tersi pistir ama merttir.
Güzel vakitlerin olsun.
Parlain m
Hep birlikte,
"Hay, Halley, hay, hay, hay, Halley"
Sözleri İlhan İrem yazmış. Melih Kibar ve İlhan İrem bestelemiş, Klips&Onlar söylemiş, 1986'da Halley'den bir müjde istemişlerdi. Ben yazıyı okurken, küçük yeşil kamyonumla sağa sola koşturdum, kendimi yokuşlardan aşağı bıraktım, kendime bir dünya inşa ettim. Gerçeğine dönünce annem üstümdeki toza çok kızdı, ben gülmeye devam ettim yine.
Peki, neşe ne zaman gitti? Gittiği yerden dönecek mi? Yoksa 2061'de Halley'den yeni müjdeler mi isteyeceğiz? Ya neşe hep yanımızdaysa, bu korkutucu değil mi?
Ya neşenin ham maddesi Davut'un getireceği çaydaysa:)
Güzel yazı. Halley'i bir kez daha dinleyeyim.
"Hay, Halley, hay, hay, hay, Halley"
Parlain m
Davut çay getirir ama içemez, dünya defteri kapandı maalesef.
Bir Halley daha gelmez, buraya bir parça yakışırdı bulursam eklerim. Ekleyen olursa da önerilere açığım.