- 183 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Küçük Ellere Yardım
Anneannesinin yanında kasabada yaşayan Ece adında bir kız varmış. Ece çalışkan, akıllı ve uslu bir kızmış. Annesini ve babasını küçük yaşta kaybetmiş ama her zaman güçlü durmayı ve asla pes etmemeyi bilmiş. Yıllar boyunca insanlığa yardım etmek, öğretmen olmak ve minik kalplere dokunmanın hayalini kuran genç kız, dilediği emele ulaştığında isteklerinin bu denli heyecan verici olduğundan bihaberdi.
Bugün ise meslek hayatının ilk günüydü. Okulun bahçesine giriş yaptığında kalbinin hızlı atışlarına engel olamıyordu. Hızlı adımlarla okul bahçesine giriş yaptı ve öğretmenler odasına doğru yol aldı. Tam kapıdan içeriye gireceği sırada karşısına biri çıktı. İkiside göz göze geldiler. Ece’nin karşısındaki adam gülümseyerek " kusura bakmayın lütfen sizi fark etmedim" dedi. Ece gülümsemesine karşılık vererek " sorun değil" dedi.
Adam nazik bir şekilde elini uzattı ve " benim adım Alp tanıştığıma memnun oldum" dedi. Ece de Alp’e elini uzatarak ben de memnun oldum.
Birkaç gün sonra
Aradan sadece az bir zaman geçmesine rağmen Ece okuldaki öğretmenler ve öğrencilere şimdiden alışmıştı. Alışmış olmanın verdiği etkiyle de bir projede katılım gösterdi. Öğretmenliğe henüz yeni başladığı için Alp hocayla bu işi yürütmeye karar verdiler.
" Alp hoca 3 yıldır Tarih öğretmeni olduğu halde öğrenciler tarafından büyük bir ilgi görüyordu."
Proje için çalışmalara başlanmıştı. Ece ve Alp öğretmen farklı şehirlerde seminerlere katılmışlardı. Projenin konusu: " Küçük Ellere Yardım" idi. Amacı ise küçük kasabadaki okullara ve çocuklara yardım etmekti. Seminere katılan iş adamlarından biri projeye maddi ve manevi şekilde destek verdi ve konuşmasının bitiş kısmına şu sözleri ekledi: " Çocuklar bizim teminatımız. Onları sevmek, onlara yardım etmek bizim görevimiz ayrıca böyle anlamlı bir projenin içinde bulunmak benim için tarif edilemez bir duygu" dedi.
2 gün sonra genel bir toplantı için okula geldiler ve kararlar alınarak projeye başlandı.
Aradan 1 ay geçtiğinde ve projenin resmi işlemleri tamamlandığında artık harekete geçme zamanı gelmişti. Okulda bazı gönüllü öğretmen ve öğrenciler ile birlikte Amasya’nın küçük bir kasabasına gelmişlerdi. Yanlarında öğrencilere gelen bir yardım tırı ile birlikte Mustafa Kemal ilkokulunun bahçesinde toplanmışlardı ve onları karşılayan fevkalade iyi yetişmiş bir öğretmen ve minik öğrencilerdi. Bizi karşılayan öğretmenin adı Hilal’ di.
Çocuklar gelen yardımlar için çok heyecanlı ve mutlulardı Ece ve Alp öğretmen istemsizce gülümsediler.
Çocukların gülümsemelerinin dünyalara bedel olduğunu düşündü bir an Ece. Bazılarının ise verilen hediyelere heyecanlı bakışları insanın içini ısıtan bir cinstendi. Onların gözlerindeki ışıltı geleceğe Umut saçıyordu adeta.
Günün ortalarına doğru Ece ile Alp çocuklarla vakit geçirmiş ve birkez daha hayatın çocukların kalbinde saklı olduğunu farketmişler.
Alp öğretmen gördüğü bu manzarayı Mustafa Kemal’in şu sözleri ile ilintiledi: " Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarınının büyüğü olarak yetiştirmek hepinizin insanlık görevidir".
YAZAN: İLAYDA ÇALIŞKAN 🖋️
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.