- 220 Okunma
- 1 Yorum
- 5 Beğeni
UFKUN AYDINLIĞI 4 UTANMAYIN ÇOCUKLAR !
UFKUN AYDINLIĞI 4
UTANMAYIN ÇOCUKLAR !
Kendisine hedef koyup yol almak için çırpınan öğrencilerimi seviyorum.
Onlarda kendimi görüyorum. Benim o yaşlardaki çırpınışlarımı onlarda gördükçe heyecan ve mutlulukla onlara destek olmaya çalışıyorum.
Çok çalışkan ve atak bir iki öğrencimi gördüğüm zaman hemen onlara ilgi gösterip ailevi durumları hakkında bilgi almaya çalışıyorum.
A... ve S... isimli öğrencilerim bu yıl benim dikkatimi çeken öğrencilerimin başında yer aldılar .ilİkisi de sürekli bana, " öğretmenim bize romanlar önerir misiniz?" diyorlardı.
Okulumuzun kütüphanesinden onlara ara ara değişik romanlar önerip takip ediyordum.
Gerçekten de okuyorlar bazen benimle o kitap hakkında diyaloğa geçiyorlardı.
Çok hoşuma gidiyordu bu durum.
Okuyan , araştırma yapan öğrenciler bilinçli olup hayatlarına yön çizebilirlerdi.
Derslerinde başarılı olduklarını biliyordum. Çünkü ben de onların bölüm dersleri den birisine giriyordum.
A... ’ a bir gün babasının ne iş yaptığını sordum.
"Öğretmenim babam köyde keçi çobanlığı yapıyordu.Ancak biz iki kardeşin taşımalı eğitim ile gidip gelmesine gönlü razı olmadı. Burada kenar mahallelerden birine taşındık. Babam buraya da ağıl yaptı.
Burada devam ediyor Çobanlığa " dedi.
"Harika !" dedim.
"Harika! Baban benden küçük olabilir ama ben o babanın ellerinden öperim!
Sizin için her şeyi yapmaya hazır olan bir baba saygıyı hak ediyor"dedim.
Benimle konuşurken yüzü kıpkırmızı olmuştu.
Bir başka gün S.. ile konuştuğumda babasının fırında işçi olduğunu ekmek pişirdiğini, boş günlerinde de hep birlikte her türlü bahçe işlerine gittiklerini söyledi utanarak.
Ah benim güzel çocuklarım!
UTANMAYIN!
Gurur duyun anne babalarınız ile.
Onlar sizin geleceğinizi inşa etmek için, kendi istek ve ihtiyaçlarından fedakarlık ederek sizi okula gönderiyorlar.
"Kendileri üç beş yılda bir zorunlu olmadıkça, kendileri için harcamazken ,siz çocukları toplum içinde yer edinsin diye nelere katlanıyorlar bunu bilin yeter onlara !
Ve şunu da bilin ki siz güzel bir gelecek inşa ettiğinizde onların en büyük gurur ve mutluluğu bu olacaktır onlara"
Hem siz sanıyor musunuz ki bizler de el bebe gül bebe , yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda büyütüldük.
Asla!
Böyle düşünürseniz yanılırsınız.
Bizler de hedefimizi koyduk, bizler de onlarla birlikte çalıştık, çabaladık .
Sonunda toplum içinde yerimizi aldık.
Size tek söyleyeceğim şey, ne servet, ne ana baba, ne de güzellik hiç bir şey baki değildir.
Güzelliğinize bir çıban yeter
Zenginliğe bir kıvılcım yeter!
Çocukluğumda çok zengin idik. Babamı gören selama dururdu. Takım elbisesi ile, duruşu , konuşması ve tavırları ile herkesi etkilerdi.
Bir gün ters bir rüzgâr esti tüm servetini ve sağlığını alıp götürdü.
Yine de pes etmedi.
O mağaza sahibi adam önüne bir tabla alarak meyve sebze sattı. "Ayıp değil! "diyordu.
Kimseye avuç açmayalım ayıp değil çalışmak.
Her yolu denedi ancak olmadı işte.
Kırk bir yaşında dünyanın yüküne yenik düştü.
O bayrağı yere düşmeden alıp taşımak biz çocukların göreviydi. Taşıdık.
Göreyim sizleri de çocuklarım annenizin babanızın sizlere devretmeye çalıştığı o bayrağı, onurla gururla size yakışır şekilde taşıyın!
Kendinize güzel bir gelecek edinin!
Çalarak, çırparak değil!
Alın terinizle kazanarak!
Başaracaksınız biliyorum!
26.05.2024
Tülay Sarıcabağlı Şimşek
YORUMLAR
Evet ..Alın teriyle dürüst olarak çalışmak ve üretmek , üretime katkıda bulunmak kutsaldır . Bir Kardelen'e de böyle muhteşem bir yazı yaraşır.Zira O bir başarılı rehber ve Öğretmen..Öğrencilerine ve tüm insanlığa taşıdığı meşale ile ışık tutuyor .Dolayısı ile hayata ışık tutuyor.Rab'im yolunuzu açık etsin .Sağlıcakla Saygıyla.