- 1392 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Hasan Akgül ile yeni kitabı üzerine
“İlahi Sırların Keşfi” Kitabının Yazarı Hasan Akgül: “Bu eseri okumak onların Kur’an’a ve İslam’a bakış açılarında çok olumlu değişimlere yol açacaktır diye düşünüyorum”
SORU – Bize Kısaca kendinizi tanıtır msıınız ?
HASAN AKGÜL- 1969 Gümüşhane doğumluyum. Küçük yaşlardan itibaren Erzincan’da ikamet etmeye başladık. İlk, orta ve lise yıllarım Erzincan’da geçti. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde yükseköğrenime başladım. 1991 yılında üniversite hayatım sona erdi. 1992 yılından itibaren Maliye Bakanlığı’nda çalışmaya başladım. Halen aynı bakanlıkta çalışmaktayım. Evli ve üç çocuk babasıyım.
SORU- “Masal Değil gerçek” kitabınızda ahiret alemini anlatmıştınız. Bu kitabınızın adı ve konusu nedir?
HSAN AKGÜL- . Bu ikinci eserin ismi “İlahi Sırların Keşfi”. Bu eserde Kur’an-ı Kerim’de yer alan olağanüstü sır ve mucizevi işaretlere yer verilmiştir. Peygamber efendimize mirac mucizesinden ayın yarılması mucizesine, ellerinden su akmasından zehirli etin dile gelip konuşmasına kadar çok sayıda mucize verilmiştir. Ancak bütün âlimler ittifakla Peygamber efendimize verilen en büyük mucizenin Kur’an-ı Kerim olduğunu ifade etmişlerdir. Kur’an-ı Kerim’in mucizevi yönleri izah edilirken en belirgin özelliklerinin edebi yönü ve anlatım şeklinin ulaşılamaz ve taklit edilemez derecede üstün özelliklere sahip olması ifade edilmektir. Gerçekten de gerek edebi yönden gerekse üslubu bakımından bugüne kadar O’nun bir benzeri yazılamamıştır. Bunun yanında içerisinde bugüne kadar insanların bilmediği nice bilgileri ve ilimleri barındırması, geçmişten ve gelecekten verdiği haberler O‘nu benzersiz kılmaktadır. Bununla birlikte günümüz bilgisayar ve uzay çağı, insanların gerek hayata bakış açısını gerekse hayattan beklentilerini çok önemli ölçüde değiştirmiş ve bu çerçevede dinin ve dini anlayışların hayattaki rolü de bu değişimden payını olumsuz bir biçimde almıştır. Böyle bir dönemde insanların ekser kısmı için Kur’an-ı Kerim’in muhteşem edebi yönü ile harika üslubunun yanında göze hitap edecek diğer bir deyişle elle tutulur gözle görülür farklı üstünlüklerinin de çağın gidişatına uygun olarak ortaya çıkması icap ediyordu ki Allah c.c bunun da kapısını kullarına açmış ve ilahi kelamında gizlediği hazinelerin bir kısmını, onlara icat ettirdiği vasıtalar eliyle onlara göstermeye başlamıştır. İşte okuyucular bu eserde Kur’an-ı Kerim’in gizli kalmış bu mucizevi işaretlerinin bir kısmını görecekler ve Kur’an-ı Kerim’in neden en büyük mucize olduğunun sır perdesini aralayacaklardır.
SORU- Maliyeci olmanıza rağmen, dini konularda kitap yazmanızı naısl açıklarsınız ? Genelde insanlar bırakın yazmayı kitap bile okumuyor.u
HASAN AKGÜL-. Evet sizinde sözünü ettiğiniz üzere Maliye Bakanlığı’nda çalışıyorum. Çalıştığımız kurumlar, içerisinde bulunduğumuz toplumun birer parçası olarak devletimize ve milletimize hizmet etmek için birbiriyle ilişkili birçok farklı hizmet alanının birer parçalarıdır. Bu kurumlarda devletimizin ve milletimizin bize verdiği görevleri yerine getirmeye çalışırız. Ancak bunun yanında birer insan olarak devletimize, milletimize karşı vazifelerimiz sadece çalıştığımız kurumlardaki görevlerimizle sınırlı değildir. Milletimizin her bir ferdinin dünya hayatının selameti bakımından sorumlu olduğumuz kadar inanç boyutu itibariyle ahirete bakan yönüyle de sorumluluklarımız vardır. Bu sorumluluk bilinci içerisinde insanlarımıza faydalı olabileceğini değerlendirdiğim böyle bir çalışma yapma gereğini kendi benliğimde hissettiğimi ifade edebilirim.
SORU- Yazma hikayenizi öğrenebilir miyiz?
HASAN AKGÜL-. Açıkçası gerek daha önceki eser gerekse bu ikinci eser, yazar olma yahut kitap yazma gayesiyle ortaya çıkmış eserler değildir. Tabiri caizse şartların itmesiyle anlık bir refleksle ortaya çıkmış eserlerdir. Bir önceki sorunuzda ifade ettiğim gibi bu eserler milletimize hizmet etme gayesiyle yapılan çalışmaların sonucu olduğundan bir kitap yazma, bir eser ortaya koyma hazzından ziyade bu eserlerin insanlara faydalı olduğunu gördüğüm noktada gerçek sevinç ve hazzı tadacağım. Ayrıca bu arada şu hususu da belirtmek isterim. “İlahi Sırların Keşfi” kitabından elde edilecek kazancın tamamı yurt içerisinde ve yurtdışındaki ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla peşin olarak bağışlanmış bir diğer deyişle vakfedilmiştir. Yani bu eserden hiçbir surette bir kazanç gayesi güdülmemektedir.
SORU-Kitabınıza naısl tepkiler aldınız?
HASAN AKGÜL- Kitapla ilgili olarak gerek çalıştığım kurum içerisinden gerekse tanıdığım eş, dost, ahbap tarafından gayet olumlu dönüşler olmaktadır. Ben bu konuda sizin görüşlerinize değer verdiğimden bu eseri okuduktan sonra sizin de görüşlerinizi almak isterim.
SORU-Bundan sonra bir kitap yazarsanız konusu ne olur?
HASAN AKGÜL- İlk çalışmam olan “Masal Değil Gerçek” ve bu ikinci çalışmam “İlahi Sırların Keşfi” isimli eserler, önceden planlanmış yahut yazar olmak gayesiyle ortaya çıkan eserler değil. Hatta ilk eserden sonra da düşündüğüm gibi bu ikinci eserden sonra da yeni bir eser üzerinde çalışmayı düşünmüyorum. Bu yönde bir planım yahut düşüncem de mevcut değil. Ancak böyle bir çalışmam olursa bu çalışma muhtemelen İlahi Sırların Keşfi isimli çalışmamın ikinci cildi olabilir. Zira Kur’an-ı Kerim ilahi sırlar bakımından tükenmez bir hazine niteliğinde olup gelişen bilgisayar teknolojisi ile birlikte her geçen gün yeni yeni sırlarını ifşa ediyor. Bu bakımdan ilk baskının akıbeti doğrultusunda ikinci cilt için bir çalışma söz konusu olabilir.
SORU- Okur kitabınızı neden okusun ?
HASAN AKGÜL- İlahi Sırların Keşfi isimli bu eser, Kur’an-ı Kerim’in kendinden önceki peygamberlere verilen ve binlerce yıldır insan aklının zirvesinde yer alan mucize tanımlarının ötesinde, onlardan daha üstün mucizevi niteliklere sahip olduğunu göstermek, bu çağın insanlarına aradıkları mucizenin her daim ellerinin altında, gözlerinin önünde olduğunu göstermek amacıyla kaleme alınmıştır.
Bu eserin tetkikinde görüleceği üzere, bir kitap hacmi içerisinde bu kadar olağanüstü sır ve mucizevi işaretin bir araya toplanması Kur’an-ı Kerim’in olağanüstü benzersizliğinin ve bütün peygamberlere verilen en büyük mucize olduğu hususunu destekleyen en muhteşem kanıtıdır.
Bu eserde yer alan mucizevi işaretler, bir kısım kimseler tarafından ileri sürülen “Allah yarın olacak şeyleri bilemez” minvalindeki bozuk itikadi anlayışa cevap niteliğinde çok sayıda sırrı da taşımaktadır.
Kur’an-ı Kerim’in ilahi bir beyan olmasının yanında işte bu sayısız sırlara ve O’nda yer alan mucizelere tanık olmak için bu eserin okuyucuların mutlak surette ellerinin altında olması gerektiğini düşünüyorum.
SORU-Başka ne anlatacaksınız ?
HASAN AKGÜL- Okuyucuların bu eseri okuduktan sonra Kur’an-ı Kerim hakkındaki fikirlerinin ve O’na bakış açılarının çok önemli ölçüde değişeceğinden eminim. Okuyucu kardeşlerim bu bilgilere vakıf olduktan sonra Kur’an-ı Kerim’in ne derece ulaşılması imkânsız bir ilahi hitap olduğunu, bir kitap hacmi içerisine bu kadar sırlı bilginin sığdırılmasının ancak bu eserin Allah kelamı olmasıyla açıklanabileceğini çok açık ve net bir şekilde göreceklerdir. Dolayısı ile bu eseri okumak onların Kur’an’a ve İslam’a bakış açılarında çok olumlu değişimlere yol açacaktır diye düşünüyorum.