Helal süt bu, uzun ömürlü sütlere ya da günlük sütlere pek benzemez ama insan o sütü de emdiği zaman uzun ömürlü bir namus kavramına ulaşır... Helal süt emmek için, sütünü emeceğiniz kişinin de çocukken yani daha bebekken helal süt emmiş olması lazım.

Şişede ya da herhangi bir ambalajda satılmaz bu helal süt. Sadece ve sadece annelerin ya da süt annelerin göğsünde üretilerek bebelere servis edilir... Bazı zaman bebeler altı ay emer, bazı zaman bir sene emer bırakır. Oysa ki iki seneye kadar emilmesi uygundur. Tabi bu bebenin keyfine kalmış bir şey diyemeyiz, niye bıraktın ne güzel emiyordun işte diye...

Helal süt emilmediği zaman annelerden ya da süt annelerden, ülkelerde insanlarda zora girmektedir. Bebekliğinde helal değil de haram ile beslenmiş olanlar ülkelerin önemli kademelerinde görev alınca, zaten bebeklikten de harama alışmış olduklarından, bulundukları makamlarda da kursaklarından giren haramlar için en ufak bir üzüntü duymayacaklardır...

Bir yerde de kaderin tecellisi işte helal süt emiyor olmak. Sizi emziren kadın, anneniz ya da süt anneniz haramlara meyil etmemişse sizi doğurmadan önce, kendinizi birazcık olsun şanslı bir kul olarak düşünebilirsiniz... Haram süt emenlerin işi de Allah’a kalmıştır...

Anne, annelerimiz mübarek insanlardır. Onların bize yaptıkları ufacık bir dua bizi abat edeceği gibi, yaptıkları beddualarda ’’ki hiç kimse anne baba bedduası almasın dilerim’’ bizim hayatımızı tepeden tırnağa etkileyecektir... Bilim adamları bunun tespitini de yapmışlar, anne sütünü yeterli miktarda alan çocukların hastalanma riski daha az oluyormuş.

Kur’an da geçer bazı ayetlerde ’’Anne ve babanızdan birisi ya da her ikisi sizin yanınızda yaşlanır ya da ihtiyarlarsa onlara öf bile demeyin.’’ diye. Ağızlarından bir çıkarsa Allah korusun ’’Sütüm sana haram olsun.’’ diye, o zaman yandığınızın resmidir...