Zühre evi
Zühre evi
Alem var olduğu zamanlardan bu yana, Efsaneler hep var olmuştur.
vurgulamak istediğimiz yaratılış hikmeti, efsaneler bizlere bir şeyleri izah, misaller ve benzetmelerle anlatır. Şimdi, Meleklerin ibretlik efsanesine bakalım.
Ayaklarından bağlı olarak kuyuya sarkıtılan ve kıyamete kadar bir karış önlerindeki suya hasret bırakılan iki kişinin hali.
Gecenin sessizliğinde, insan kılığına bürünerek yere inen iki melek Harut ile Marut, Zühre ile karşılaşması hikayesi.
Hikaye’ye geçmeden önce zühre’yi tanıyalım.
Zühre Yıldızı Efsanesi yalnızca bir yıldız efsanesi olmayıp, Ademoğlunun nefsi ve şehevi hislerinin, ruhani varlıklar üzerinden ele alındığı çarpıcı bir çöl efsanesidir.
Peki nedir bu Zühre Yıldızı’nın gizemi? Parlaklığıyla, Müşteri ve Zühal yıldızlarını bile geride bırakan Zühre Yıldızı’nın, başka hiçbir yıldıza nasip olmayan ilginç ve ilginç olduğu kadar da düşündürücü ve ders alınacak bir efsanesi vardır.
…Şafak söktükten sonra hatta Güneş epeyce yükseldiğinde bile gökyüzünde hâlâ asılı duran ve çıplak gözle fark edilebilen tek yıldız: Zühre Yıldızı’dır.
Hiçbir zaman göz kırpmayan, asalet ve güzelliğin sembolü olan ve halk arasında; Çoban Yıldızı, Şafak Yıldızı gibi isimlerle anılan bu yıldız, tarihin her döneminde kervanlara ve gemilere yön bulmada, ilham kaynağı olmuştur.
Ayrıca, güzel sanatların her dalında sanatçılara esin kaynağı olan Venüs’tür.
“Sevginin el değmemiş bakiresi,
Sultanı kör eyleyen ten,
kamerin yörüngesinde semazen olan menzil.
Sonsuzlukta ki varışın,
Aşkın cezbediyor barışı.
Yüreklerin pusulası, Venüs’e bürünmüş Zühre.”
Müdavi
Hikayenin devamı….bir sonraki hafta.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.