- 221 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Üç Kağıtçılık ve Maydanoz A.Ş.
Böyle güzide iki tane Anonim Şirketimiz var, daha doğrusu vardı, var olduktan sonra biranda yok oldu... Üç Kağıtçılığın ne olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Kumarın ve adam kafalamanın, adam çarpmanın değişik bir şekli...
Tamda eski işyerime giderken denk geldi üç dört tane çakal. Hastane için taşradan gelmiş bir amcayı ortaya almışlar, gözümün önünde kekliyorlar... Elde üç tane kağıt ’’Bak amca bak karayı bulacaksın, parayı alacaksın adı üstünde bunun bul karayı al parayı, bak şu yanında duran abim az önce beş yüz lira aldı sen niye almayasın?’’ Yanında duran dediği adamlar kendi adamları, onlarda kumpasın içinde çaktırmıyorlar... Tipler aynı Kemal Sunal Filmlerinde ki gibi karikatür tipler. Ahları gitmiş vahları kalmış, ortada ki amcada gariban saftirik bir vatandaş her halinde belli...
Cins cins dolandırıcılık var. Bunun adı üç kağıt açmak, tombala var, 52 kağıdın arasından kart çekmek var, daha neler neler, var oğlu var, yeter ki sende bunlara bulaşma isteği olsun bir yerlerden, sen istemesen de seni bir dakikada bulurlar... Yanaşıp da ’’Amca oynama seni burada üterler desem.’’ Adamlarda her türlü pislik var, bıçak çekerler, falçataları vardır, bana da saldırırlar bir dakika bile düşünmeden...
Yanaştım arkadan çaktırmadan amcayı dürtmeye çalışıyorum, ama anlamıyor kaptırmış kendini... O sırada bana ’’Birader bakmak yok oynayacaksan sen de oyna yoksa çek git, uzaklaş buralardan.’’ dediler... Böyle haksız yere amcayı soymalarına maydanoz olmam lazım ama nasıl...
Hemen iki dakika ötede iş arkadaşım hem de çocukluk arkadaşım Fatihi buldum. Gel bakalım Fatih, aldım karşıma ’’Oğlum bak şurada taşradan gelmiş gariban bir amcayı kumpasa almışlar kekliyorlar, ben tekrar onların yanına gideceğim, sen şimdi polis polis diye koşarak benim olduğum yöne doğru koşacaksın, bende anam siviller deyip kaçacağım, böylece üç kağıda son vereceğiz amcayı da bir nebze kurtaracağız yalnız acele et çabuk ol.’’
Fatih dediğim gibi iki dakika sonra ’’Kaçınnnnn kaçınnnn polisssss polissss.’’ diye koşarak bize doğru gelmeye başladı, bende hemen ’’ Anam sivil ekip bunlar kaçın kaçınnnn.’’ diyerek kaçmaya başlayınca üç kağıtçılarda nasıl oldu ne yaptılar kaş ile göz arasında kayboldular... Amcayı tuttuk kolundan, çektik kenara bir bardak su verdik komşulardan ’’ Amca sen ne yapıyorsun bunlar ile oyun oynanır mı bunlar profesyonel bir dakika da dımdızlak yolarlar seni.’’ dedik... Amca ağlamaklı, dört yüz lirasını kaptırmış üç kağıtçılara...
Onlar Üç Kağıtçılık A.Ş ise biz de her köfteye Maydanoz A.Ş.’yiz. Amca Kırıkkale’den hanımını hastaneye getirmiş, bir şeyler almaya çıkmış çarşıya, bunları görünce dayanamamış girmiş aralarına... Ah ki yavrularım Ah! Dedi... ’’Hepten dımdızlak kalacaktım siz gelmeseydiniz.’’ Sonra iç çeke çeke gitti amca ’’Hakkınızı helal edin.’’ diyerek...
YORUMLAR
Ahmet hocam, hayatın kirlenmiş renklerinden bir enstantene kaleme almışsın. Kalemine, yüreğine sağlık. Kirlilik artıyor, gözler önünde ama engelleyen yok.