Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
Orhan KANZA
Orhan KANZA
@orhan-kanza

Lulu’ya Böyle Söyledim (Merhaba)

20 Mayıs 2024 Pazartesi
Yorum

Lulu’ya Böyle Söyledim (Merhaba)

2

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

709

Okunma

Lulu’ya Böyle Söyledim (Merhaba)

Kalbe itidal çağrılarının yinelendiği zamanlardan merhaba. Puslu bir alacakaranlık gecesinden merhaba. Ölümün o sarı tonundan ve ölünün ardında bıraktığı pastel renkli hatıralardan merhaba. Kökü uyumaya yüz tutmuş, dalları salkım saçak olacak çocuklardan merhaba.

Tıbbi terimlerden, ölümün “Ex Olma” halinden, santral sisteminin durmasından, beynin kapaklarının kapanmasından, ruhun tenden ayrılış sürecini uzatmaktan merhaba. Havadaki siyahi çığlıktan, öncesindeki kadim kızılderili ağıdından, doğudan ve batıdan, ikisinin ortasından, bakir koylardan ama iğfal edilmiş karalardan, kuş sürüleri ile daha bir güzelleşen gökyüzünden ama göğün ciğerini kirleten helikopter keşmekeşinden merhaba. Hispanik bir türküden, henüz yazılmamış bir barış şarkısından, eski dünya düellosundan, Marihuana kokusundan, bir dost ile paylaşılan kahvaltıdan, kahvaltıdaki mutluluktan, mutluluktaki dostun yokluğundan, yokluğu dolduran buz kokulu ölüm zamanından merhaba. Yutkunmaktan, boğaza dizilen kelimelerden, kelimelerin içindeki seslerden, sesin içindeki sessizlikten merhaba. Çaresiz bir kadının gözlerinden, yetim olduğunu haber almamış çocuklardan merhaba. Kazadan beladan, örtük ve çıplak musibetlerden, Şeytan’ın şerrinden sığınanlardan, sığınanlardan sığınanlardan, kimsenin bir şeye emin olmadığı tuhaf durumdan merhaba. İnançtan ve inançsızlıktan, inancın içinden renkli bir dal gibi uzanan Fatiha’dan, Fatiha’nın ardındaki Yasin’den, şeddeli acı karșısındaki dört Elif miktarınca uzatılan Ah’lardan, İnna lillah ve İnna İleyhi Yerciun ayetinden, ondan geldik ve ona döneceğiz anlamına gelen mealinden merhaba. Gaybın kuyusuna atılan taşlardan, en büyük taşın isminin hayal olduğu gerçeğinden, gerçeğin acı sillesinden, sillenin kaç yüzü devireceği gerçeğinden ve yine dönüp dolaşıp gerçeğe dönmenin kahrolası gerçeğinden merhaba.

Zengin bitki örtüsünden, örtüdeki ismi bilinmeyen çiçeklerden, çiçeklerin renk anlamlarının ölüm karşısındaki iflasından merhaba. İçi har yüreklerden, donuk bakışlardan, belirsizlik içinden doğan sevimsiz belirtiden merhaba. İlticadan, prosedürden, talimatlardan, susma hakkından, hakkın ortalıktan kaybolmasından, kaybolanın ömür olmasından merhaba. Kubbeli saçak altlarından, kubbenin göğüne yapışacak olan hıçkırıklardan, musalla taşından, İmam Efendi’nin nasıl bilirdiniz? Sorusuna verilecek olan cevaptan merhaba. İyilikten, güzellikten, ezgin insan olma kalitesinden, iki lafın belini kırmak şöyle dursun, söz dizmekten ve dizilmiş sözleri dinlemekten merhaba. İyi bilirdik cevabının içindeki kahvaltı tabağından, tabağın içindeki hürmetten, hürmetin içindeki asil hatıradan merhaba. Helal makamından, helallik tahtından, haram ötede dursun ve durduğu yerin tam karşısından merhaba. Yönlerden, yönlerin içindeki katil otoyollardan, bariyerlerden, bir ruh uçuşu yalpalayan ve sonrasında acı akıbetin cereyan ettiği o talihsiz geceden merhaba. Gecenin uğultulu siyahından, polis telsizlerinden, olay mahalli şeritlerinden, gök çıtırtısına sebebiyet veren ambulans sireninden merhaba. Koridorlardan, teşhislerden, sedyelerden, ölüme uzamış ölümün ölüm resminden merhaba. Usulsüz yönetimlerin doğurduğu sosyolojik tesirlerden, kelebeğin kanadındaki estetik olmayan etkisinden, ölü kelebekten merhaba. Beyaz kefenden, kırmızı karanfile dönüşen kefenden, kaderden ve kaderin içindeki muğlak soru işaretlerinden, işaretlerin işaretler doğurup yolunu kaybedenlerden ve yolunu kaybedenleri dinleyenlerden, Takdir-i İlahi’den, Saatten, ahiret vaazından, teolojik mersiyelerden merhaba. Materyalizm ile İlahiyat arasından, Firdevs ve Naim cennetinden, bir çiçeğin özünde yeni baştan doğumun felsefesinden merhaba.

Merhaba Lulu merhabalar. Bugün içi dolu bir merhaba kaybettim. Bir merhaba eksildim Lulu, güzel ve içi dolu bir merhaba. Bizlere, cümlemize esenlikler dile. Kendince kal kimseiklere benzeme.

Lulu’ya böyle söyledim.

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Lulu’ya böyle söyledim (merhaba) Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Lulu’ya böyle söyledim (merhaba) yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Lulu’ya Böyle Söyledim (Merhaba) yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Orhan KANZA
Orhan KANZA, @orhan-kanza
21.5.2024 11:01:32
Uzak bir diyarda, dünyanın öbür yüzünde, gecenin lacivert tonunda hayatını kaybeden Rasim’e…

Uğurlar olsun kardeşim.
Tüya
Tüya, @tuya
20.5.2024 13:22:37
Tüm duyu organlarına hitap eden sözün özüne, özün henüz kavranmamış manasına merhaba.
Bahar sancısı çeken kuzey leylaklarından, kavak poleni şikayetimden, at kestanesinin ilgi görmez çiçeğinden, manolyanın soylu duruşundan, kazların gezintisinden,kapımın önüne kadar gelen tavşanların cesaretinden mergaba.
Tanja'nın üçüncü kez açılan kalp damarlarından, sevinçle vergi iadesi bekleyen Tomas'tan, her sabah kilometrelerce koşan Lena'nın yaşam sevincinden, Pia'nın köpeğine yeterince vakit ayıramama şikayetinden, her sabah emlakçının önünde yürütecine oturan yaşlı adamın herkese "günaydın, günün iyi olsun!" dileğinde bulunmasından ve karşılık verirken ben, sesime çöken sevinçle karma hüzünden merhaba.

Her daim mahir kalemiyle yaşam felsefemizi didikleyen, düşündüren ve yeni perspektifler sunan saygıdeğer hocam Orhan Kanza'ya ve sevgili Lulu'ya da binlerce kez merhaba olsun.

Saygı ve sevgi ile.


Tüya tarafından 20.5.2024 13:32:11 zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.