İNSAN HÜR İRADESİYLE KENDİSİ OLMALIDIR
Bir insanın herkes tarafından olumlu görülmesi imkansızdır. Örneğin;
Güldüğünüz zaman kimilerine göre ağır başlı olmayı beceremeyen biri olursunuz.
Ağladığınız zaman kimilerine göre timsah gözyaşları döken biri olursunuz.
Sustuğunuz zaman kimilerine göre konuşmayı bilmeyen biri olursunuz.
Konuştuğunuz zaman kimilerine göre susmayı bilmeyen biri olursunuz.
Ciddi olduğunuz zaman kimilerine göre asık suratlı biri olursunuz.
Şaka yaptığınız zaman kimilerine göre ciddi olmayı beceremeyen biri olursunuz.
Hayır dediğiniz zaman kimilerine göre muhalif biri olursunuz.
Evet dediğiniz zaman kimilerine göre yandaş biri olursunuz.
Mütevazı olduğunuz zaman kimilerine göre korkak biri olursunuz.
Kuralcı olduğunuz zaman kimilerine göre zalim biri olursunuz.
İnsan ne yaparsa yapsın, nasıl davranırsa davransın belli bir kesim tarafından muhakkak surette eleştirilir. Hatta önyargılara maruz kalır.
Bir de "doğru zaman" kavramı vardır... Neye göre ve kime göre olduğu kesin bir sınırla belirlenmiş değildir. Bu kavram tabiri caizse torba gibidir, içine ne atsanız alır. Kiminin kendisini savunması için tutunacak dalıdır adeta. Mesela "Neden konuşmuyorsun?" diye bir soru yöneltildiğinde "Doğru zamanı bekliyorum." şeklinde bir cevap almak mümkündür.
Oysa pozitif bir bilimin yüzyıllardır aksi ispat edilememiş bir teorisine karşı çıkılmadığı halde - ki teorinin aksini ispat edebilecek kanıta ya da keşife sahip biri için bu bile mümkündür - veya kanun haline gelmiş bir teoriye karşı çıkılmadığı halde doğru zamanı belirleme yetkisini neden başkalarında arar insan? Neden başkalarına göre yaşar? Mesela Dostoyevski’nin dediği gibi insanlar neden başkaları için giyinir?
Olduğu gibi yaşamayan insan aslında hiç yaşamamış insandır. Dolayısıyla insanları fikirlerine göre ayırmak, zevklerine göre ayırmak, yönlendirmek, zorbalıkla iradelerini ellerinden almak en başta insan haklarına aykırı bir durum ve tutumdur.
İşine geleni yüceltmek, işine gelmeyeni aşağılamak tamamen bencilce bir davranıştır.
Unutulmamalı ve farkına varılmalıdır ki en yüksek sayının içinde o sayıdan önce gelen tüm sayılar vardır. Yani amiyane tabirle "on numara" denilen insanda "bir numara" da vardır. Örnek olarak açıklamak gerekirse:
Bir insan çok iyi bir yüzücü olabilir ama dans etme konusunda pek iyi olmayabilir. Bu insana yüzme kategorisinde on puan verilir ama dans etme kategorisinde bir puan bile belki fazladır. Başkaca yeteneklerde orta haldedir ve bazılarından üç puan, bazılarından altı puan gibi değerlendirmeler alabilir ve tüm bunların toplamı o kişiyi "on numara" biri haline getirir.
Bütün mesele insanları bir bütün halinde okuyabilmektedir. Yetenekleri, fikirleri, zevkleri, karakterleri, ahlakları, saygı duyma becerileri, hangi koşullarda nasıl davrandıkları gibi sayılabilecek çok şeyin toplamı bir insan için doğru karar verilmesi konusunda aydınlatıcı olacaktır.
Son olarak, insan başkası tarafından kumanda edilen biri değil hür iradesiyle kendisi olmalıdır. Doğruları başkalarının belirlediği yollarda yürümektense kendi yolunda yanlışlarıyla yürümelidir.
-Mustafa ÖzTürk
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.