- 236 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Akrabamdan Vazgeçerim Partimden Vazgeçmem.
Demokrasinin vazgeçilmezlerinden birisi partiler birisi ise seçimdir. Demokrasi size partinizi ya da seçtiğiniz yöneticilerin yanlışlarını eleştirebilme hakkı sunar. Yanlışını gördüğünüzde partinizi ya da seçtiğiniz yöneticinizi değiştirme hakkınız vardır. Koşullara göre bırakamıyorsanız bu bir bağımlılıktır.
Benim tamamı ile görüşlerine bağlandığım bir parti yoktur. Partilerin bir görüşüne katılırsam başka bir görüşüne tamamıyla zıt düşebiliyorum. Ben bir birey olarak ya da bir yazar olarak kendi fikirlerimi partilerin fikirlerinden önde tutarım. O kadar çok siyasi parti var ki hiçbirinin tüzüğünü okumadım. Zaten hiçbir parti tüzüğünde yazanı uyduğunu zannetmiyorum.
Nereye gelmeye çalışıyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Siyasi alanda bana gelen teklifler. Reddettiğim ve kabul ettiğim. Kabul ettiğim sonrasında edindiğim deneyim ile toplumumuzun siyasal sosyal psikolojisine değineceğim.
Mustafa Sarıgül’ün Türkiye Değilşim Harekatı partileşecekti ve bir abim beni arayıp seni Isparta Milletvekili adayı olarak düşünüyoruz demişti. Bende kendisine seçim çalışması yapacak maddi güce sahip olmadığım için kabul edemeyeceğimi söyledim.
2024 yılı yerel seçimler yaklaşırken İbrahim abi beni aradı. Muhabiri olduğum Ulusal Kanala yakınlığı ile bilinen Vatan Partisinden Isparta Şarkîkaraağaç İl Genel Meclisi adaylığına seni uygun gördük dedi. Ben bir sürü mazeretler uydurdumsa da aday olmaktan kurtulamayıp aday oldum. Seçim çalışması yapacak maddi bir güce sahip olmadığım için sosyal medya üzerinden duyurdum.
Köyüm Isparta Gediklinin neredeyse tamamı yakın akrabam iken mahallemiz Mada adasının bile birçoğu akrabamdır. Akrabalarıma bu yerel seçimde partinizin İl Genel Meclis adayına oy vermezseniz partiniz kaybetmez. Partinize oy verirseniz de kazanmayacaktır. Bu seçimde oylarınızı bana verin dedim. Seçim sonrası akrabalarımın benden vazgeçip ama partilerinden vazgeçemediğini gördüm.
Sosyal psikoloji olarak bunu incelersek bizim ülkemizde partilerden vazgeçmenin kolay olmadığını görmüş oluyoruz. Bir akrabayı değil partilerini tercih ettiler. Buradan da anlaşılıyor ki partilerine karşı bir bağımlılık bulunmakta. Ülke genelini düşünürsek hatalı politikalara seçmenlerin dur demeleri ve partilerini eleştirmeleri imkânsız.
Bu davranışın sonunda partilerin davranışları nasıl oluyor? Seçmenleri tarafından öz eleştiri yapılmadığı için partiler kendilerini değiştirmiyor. Partiler vazgeçilmez olduklarına kanaat getirmiş durumdalar. Çağın gelişmelerine ayak uydurmaya da gerek duymuyorlar. Araba sürdüğünüzü düşünün. Direksiyonu yoldan çıkana kadar çevirmez misiniz? Tabi çevirmezseniz kaza yaparsınız.
Peki! partiler seçimleri nasıl kazanıyor? Karşı tarafı düşman ilan etmek seçim kazanmanın en kolay yolu oluyor. Bir memlekette huzur istiyorsak seçmeni bir birine düşman etmemek gerekir.
Biz vatandaş olarak seçmen olarak particiliği bir kenara bırakıp, yanlışa yanlış dersek gelişeceğiz. Gerektiği zaman partimizden vazgeçebiliyorsak demokrasinin yollarında yürümeye başladık demektir. Çıkarlarınız için göz yumduklarınız çocuklarınızın torunlarınızın geleceğini yok edeceğini bilmelisiniz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.