- 190 Okunma
- 3 Yorum
- 8 Beğeni
Türk Dil Bayramı
*TÜRK DİL BAYRAMI*
*KUTLU OLSUN*
Karaman İli Türkçenin başkenti olarak bilinmektedir.
Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihinde verdiği fermanla Türkçe ilk kez resmi dil olarak kabul edilmiştir.
Bu nedenle her yıl 13 Mayıs günü Türk Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır.
Türkiye de iki ayrı tarih, Türk Dil Bayramı olarak kutlanmaktadır.
Bunlardan birisi 13 Mayıs, diğeri ise 26 Eylül’dür.
Türk Dil Kurumu, 1932 yılındaki ilk Türk Dili Kurultayı’nın açılış günü olan 26 Eylül’ü bayram olarak kabul etmektedir.
Türkçe’nin Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından 13 Mayıs 1277’deki fermanıyla Anadolu’da ilk kez devlet dili olarak kabul edilmesinin üzerinden tam 747. yıl geçmiştir.
Millî kültürümüzün ortak ifade aracı olan Türkçe, aynı zamanda kutsal bir mirastır.
Karamanoğlu Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277 tarihindeki;
-- “Şimden gerü hiç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeyeler.” fermanı...
Türkçenin devlet dili olması, gelişmesi ve gelecek nesillere nakledilebilmesinde önemli bir yer teşkil etmiştir.
747 yıl önce yaşanan bu tarihî olay Türk Dil Bayramı olarak kullanılmayı hak etmiştir.
13. yüzyıl ortalarında
Selçuklu’larda;
🔸Edebi dil olarak Farsça,
🔸Devlet işlerinde Arapça,
🔸Halk dili Türkçe idi.
Mehmet Bey,
millet olarak birlikte yaşamanın ilk şartı olan dil birliğinin sağlanmasının gerekliliğine olan inancı sonucu bu birliği gerçekleştirmek için Toroslar üzerinde yaşayan bütün Türkmen boylarını çevresinde toplamıştır.
Konya’ya girmelerinden sonra burada yaşamakta olan Selçuklu Türkleri, Karamanoğulları ile birlik olmuşlardır.
Karamanoğlu Mehmet Bey,
--“Türk’üz, öyleyse Türkçe konuşmamız gerekir” demiştir.
--"Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk Dili’nden başka dil kullanmayacak”
şeklinde ilan ettiği fermanı ile devlet işlerinde dil birliğini sağlamıştır.
Türkçe’miz resmi dil olmasından bu güne kadar gelişmiş ve zenginleşmiştir.
Cumhuriyetin kurulmasından sonra da dilimizin gelişmesine önem verilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin en önemli kültür kurumlarından biri olan Türk Dil Kurumu;
12 Temmuz 1932’de kurulmuştur.
Aziz Atatürk’ün emriyle kurulan Türk dil Kurumu Türkçe’mizin gelişmesine katkılarını sürdürmektedir.
📚📚📚🇹🇷📚📚📚
*ÖZ YURDUM DA*
*YABANCIYIM*
*KARAMANOĞLU*
*Mehmet beyi arıyorum.*
*Kerimüddin Karaman Bey’in oğlu, Şemseddin I. Mehmet Bey’in 13 Mayıs 1277’de yayımladığı bildirilen fermanın aslı bugün mevcut değildir.*
*Böyle bir fermanın yayımlandığı, İbni Bibi’nin bir eserinden öğrenilmektedir.*
*Yazar, “Al Avâmir-ül Alâiye” adlı Farsça eserinde belirtmiştir.*
*İbni Bibî’nin, eserinde naklettiği bu fermanı Yazıcı-zâde, “Tevârih-i Al-i Selçuk” adlı eserinde şöyle tercüme etmiştir;*
*“Şimdiden girü hiç kimse ne kapuda ve divanda ve meclis ve seyranda Türkî dilinden gayri dil söylemeye. Defterler dahi Türkçe yazıla.”*
*Fermanın şu anki kullanımı (TDK tarafından 2000 yılında sadeleştirilmiştir.)*
*"Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya Defterler dahi Türkçe yazıla."*
*Ve devamında;*
*Arapça isteyen,* *URBAN’a gitsin...*
*Farisi isteyen,*
*İRAN’a gitsin...*
*Firengiler,* *FRENGİSTAN’a gitsin...*
*Biz ki Türküz, bize TÜRKİ gerekir...*
*Diyerek fermanın ciddiyetini belirterek bir nevi noktayı koymuştur.*
*Başka bir ifade ile restini belirtmiştir...*
📚📚📚🇹🇷📚📚📚
Not: Yazı alıntıdır
YORUMLAR
Okumak ve yazmak lazım üstadım.
Güzel bir çalışma olmuş.
Türkçe'nin bir zamanlar uyduruk kelimeler bozulmak için sinsi konulduğunu unutmuyoruz.
Bu nedenle temmuz ayında bu yazınızın devamını sizden rica ediyoruz.
Mukayese edecek olursak.
Olanaklar,
Olasılıklar
Bizim dilimiz e yerleştirmek isteyenler e sizin kaleminiz daha güzel yazacaktır...
İmkânlar...
İmkânsızlıklar..
İhtimaller...
Bizce daha güzel değil mi?
Ne dersiniz?
Herşey gönlünüzce olsun hayırlı İşler hayırlı günler dileğimizle.
Dil; millî kimliğimizin temel taşıdır.
Milletlerin ruhu; duygu, düşünce ve değerlerin hafızasıdır.
İşte bu sebeple tam 747 yıl önce ilan edildiği gibi;
Türkçe konuşacağız, Türkçe yazacağız.
Onlar korudu, biz ilelebet yaşatacağız...
Böyle güzel bir yazıyı ne yazık ki bir kişi okuyup yorumlamış. Benim diz yozluğunu dile getiren Dilli Gülmece yazımı da bir kişi yorumlamış. Oysa güldüren düşündüren bir yazıydı. Demek ki kimsenin umurunda değil böyle şeyler. Çala kalem bir şeyler yazıyorlar, yazdığım kelime Türkçe mi yabancı diye düşünmeden. Üç beş de şakşakçı buldular mı iş bitiyor!
Hayrullah
Sonsuz saygılarımla
Sade bir dille çok aydınlatıcı bir yazı olmuş değerli üstadım
Neysek o olmalıyız. Aksi taktirde kendimizi kimselere anlatamayız. Milli bilinç ve duygu olmadan bizler hiç bir şeyiz.
Kaleminize emeğinize sağlık
Saygı ve Selamlarımla
Hayrullah
Sonsuz saygılarımla