Kutudaki Ayna
Zamanın birinde , kimsenin adını bilmediği, yalnız bir adam vardı. Her gün aynı rutini tekrar eder, aynı yoldan işe gidip gelir, aynı dükkanlardan alışveriş yapar ve aynı parkta yürüyüş yapardı.
Hayatındaki tek değişiklik, penceresinden gördüğü mevsimlerin renkleri ve gökyüzündeki bulutların şekilleriydi.
Bir gün, adamın rutini beklenmedik bir şekilde bozuldu. İşten eve dönerken, her zaman geçtiği parkın ortasında, yerde bir kutu buldu. Kutu, eski ve tozlu bir hazine sandığına benziyordu ve üzerinde “Açarsan hayatın değişir” yazıyordu.
Adam, merakına yenik düştü ve kutuyu açtı. İçinden sadece çatlak bir ayna çıktı. Ayna çatlak olmasına rağmen,pürüzsüz bir şekilde adamın kendi yansımasını değil, başka bir dünyayı gösteriyordu. Orada, renkler daha canlı, insanlar daha mutlu ve her şey daha anlamlı görünüyordu.
Adam, aynaya her baktığında, kendi Dünya’sının solgunluğunu ve monotonluğunu daha fazla fark etmeye başladı. Gerçek Dünya ile ayna arasındaki kontrast, onun zihnini yavaş yavaş kemirmeye başladı. Artık ne işe gitmek istiyordu ne de evinde kalmak. Sadece aynadaki Dünya’da yaşamak istiyordu.
Günler geçtikçe, adamın zihni iki Dünya arasında bölünmüş gibi hissetmeye başladı. Gerçek Dünya’da yürürken bile, aklı aynadaki Dünya’daydı. İnsanlar onunla konuştuğunda, cevapları saçma ve anlamsızdı. Yavaş yavaş, insanlar ondan uzaklaşmaya ve onu deli olarak görmeye başladılar.
Sonunda, adam kendini tamamen kaybetti ve aynadaki Dünya’ya gitmeye karar verdi. Gerçek Dünya’daki son gününde, parka gitti ve aynayı bir kez daha açtı. Ama bu sefer, içinden sadece kendi yansımasını gördü. Aynadaki Dünya’nın bir hayal olduğunu anladı, ama artık çok geçti. Zihni, hayali ile gerçeği ayırt edemez hale gelmişti. Ve böylece, adam kendi aklının labirentlerinde sonsuza dek kayboldu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.