- 233 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Alıntı
İngiltere’den 8 gol yiyen efsane kaleci..
0-8 lik maç sonrası TRT spikeri kaleci Yaşar’a sorar "Neler Hissediyorsun" . Yaşar’dan canlı yayın olmasına rağmen cevap gayet nettir "ne hissedecem a..na koyim, 8 tane yedik iste"...
* Hürriyet gazetesinde maçtaki oyuncuları yıldız verildiği bölümde İngiliz kaleci Shilton’a hiç yıldız verilmeyip isminin yanına (Top Gelmedi) yazılmıştır.
* Rıdvan Dilmen maçtan sonraki bir röportajında şöyle der " Topa sadece 9 defa dokunabildim; o da santrada...
* 1984 yılındaki maçta kalede olan Yaşar 1987’deki maçta kalede olan Fatih’e moral verir; "Ne korkuyorsun oğlum, 8 tane yiyecek halin yok ya " ...
* 5-0 biten başka bir maçta Abdülkerim bir korner pozisyonu sırasında Raşit Çetiner’e şöyle seslenir ; "Raşit, Lineker’i tut, Lineker nerdeee.. Raşit cevap verir ; "Valla buralarda bir yerdeydi ama ..."
* İngiltere maçın 90.dakikasında 8 golü atar ve spikerden şöyle bir ses yükselir ; "Maç bitti, hala gol yiyoruz sayın seyirciler" ...
* İki maçta da 8 gol yiyen Fatih ve Yaşar için gazeteler şöyle yazar ; " Yedikleri, içtikleri ayrı gitmiyor. "
* 1987 yılındaki maçta kaleci Fatih ceza sahası içindeki bir pozisyonda yere düşer ve ayağa kalktığında "Ne oldu, gol oldu mu " diye sorar. Cevap gayet nettir ; " Ulan hangisi gol olmadı ki bu olmasın " ...
* Maçtaki 5 ya da 6 golden sonra TRT spikeri şöyle der ; " Evet sevgili seyirciler, İngilizlerin bir atağını daha gol yiyerek savuşturduk." ...
* Maçtan sonra İngiltere Milli Takımı’nın teknik sorumlusu Bobby Robson, “Çift haneli sayılara bile ulaşabilirdik” diye espri yapıyordu.
* Maçı anlatan İngiliz BBC spikeri "Maçı anlatırken gol sayısını şaşırmıştım." demişti.
* Üst üste iki tane İngiltere maçında toplam 13 (8-0, 5-0 ) gol yiyen kaleci Yaşar’ın lakabı artık Kova Yaşar olmuştu.
* Maçı anlatan TRT spikerinin bir güzel lafı daha vardır ki Türk futbol litaratürüne geçmiştir ; " Vay anasını sayın seyirciler, bir gol daha yedik. " ...
Yukardakiler o günkü manşetler ve demeçlerden alıntıdır çokta ciddiye almayın.
Benim görüşüm;
Yaşar İngilizlere karşı tek başına mücadele etmiş.
YORUMLAR
Muhteşem bir alıntı.
Zaman zaman arada karşıma çıkan bir paylaşımdı.
Aslında kaleci Yaşar yerine neden esas olarak defanstaki futbolcuların bu maçlarla fazla isimlerinin anılmamaları da ilginç.
Şimdiki İngiltere ile o zaman ki takım arasında fazla fark var mı o yıllarda yeni dünyaya geldiğimden bilmem güç.
Fakat Fransa 98 Dünya Kupasından beridir bildiğim bir futbol dünyasında bizim ülkemiz 2002 sonrası artık diplere gitmişti.
Bizde profesyonellik algısı futbolcularda dahi yok.
Kimi meşhurları at yarışı türü bağımlısı olan ki hem de en yetenekli denilen bir solak , frikik ustası dahi bakıldığında 1950 döneminden Lefter gibi efsaneler geçidinde şimdi şuur asla yok , silindi.
Futbol bir illüzyon ,Diktatör Franco deyimiyle "100.000 kişilik beşik yaptım ,herkesi uyuttum" dediği eski Romanın Gladyatör arenasının topla şekli.
Halkın bu tarz şeylerle ekonomik ,siyasi buhranlardan kaçtığı ve siyasi yönetimlerce çok iyi değerlendirilen bir alan.
Spor niteliğindeyse, dünyanın en büyük 5 liginin en büyüğü ,en pahası, en çok seyirci çekeni, en çok televizyon izleyicisi ve en çok kazanan liginin bizim gibi 3.dünya futboluyla eş değer görmekte Einstein'la doğudaki sıradan bir adı akademisyen olanı bir görmek gibi.
İngiltere'ye hiç bir golümüzün olmayışı da bir seyirci açısından tarihin en büyük baş belamız olmuş bir ülkeyi ruhumuzdan sindirmekte güç.
Muhteşem alıntı içinde tebrikler...
Ekşifikirler
Bakıldığında haber hassasiyeti nitelik ve nicelik açısından tartışmaya çok açık görünüyor ve tabi ki günümüz koşullarıyla değerlendirildiğinde top halen yuvarlak olsa da saha şartları değişkenlik gösterse de teknik direktörlük ve takım mentörlüğü açısından gerek takım gerek bireysel olsun hangi alanda oynanmış olursa olsun bireysel performansın ne denli fark yarattığının nacizane örneklerinden olmuş.