- 142 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Zamane ve Aşkları
Ali Rıza Navruz
"Zülfün görenlerin hep bahtı siyah olurmuş
Tek zülfünü görseydim bahtım siyah olaydı."
Sevgilisinin saçının bir tek telini görmek için bütün ömrünü feda etmeyi düşleyen bir aşığın o koskocaman hasretini, ben bu günkü neslin aşığına, Maşuk’una nasıl izah etsem ki şimdi. Haydi izah ettim diyeyim, bu izahım bir işe yarar mı ki sizce?
"Hangi devirde yaşıyoruz be adam!" Şeklinde sözler duyacağımı bile bile şunu demek istiyorum burada: "Şimdiki zamane kızlarımız, oğlanlarımız meydanlarda, caddelerde, vapurlarda, yürüyen merdivenlerde, hatta toplu taşıma araçlarında çevrelerindeki onlarca, yüzlerce kişiyi yok sayarak birbirlerini kucaklıyor, öpüyorlar! Ve genç kızların en kalabalık meydanlarda bile bir elinde sigara, göbek gösterileri… Bunun adı ne midir? Aşk imiş onların dediklerine göre. Hay başınıza çalınsın böyle aşkınız… Herkesin gözü önünde yapılan bu davranışın adı bence aşk falan değil, düpedüz "mart kedileri" davranışıdır. Görüntüsü de düzeyliymiş. Sevsinleeer!.. Oysa benim zamanımda aşkın tılsımı; bir neyin o yanık sesindeydi. Eylülün sarısında, baharın taptaze diriliğinde ve kokusunda, yataklara bıraktığımız öksüz uykularımızdaydı. Derinden bakınca o çağla yeşili gözlere, baş öne eğilirdi. "Bir bahar akşamı rastladım size" derken sevgiliye "sizli" hitabın adı neydi bir düşünsenize…
Bizim toplumumuza nereden bulaştığını bilmediğim, fakat hemen herkesin ağzında gevelenen şu "kanki" sözcüğünün sırıtkanlığına bir bakar mısınız? Güya; "tıpkı bir kardeş gibi olmak" demekmiş kanki, ya da kanka… Peki bu sözün daha sıcağı ve dahi samimisi yok mudur dilimizde? Hem de kıyamet gibi: "Kan kardeş, can kardeş, can ciğer arkadaş, gizdeş, sırdaş" vb. Yok, popüler kültür böyle gösterdi, duyurdu ya illaki bu güzelim kelimeler, kavramlar çöpe atılacak… Amma da abarttığımı söylemeyin sakın bana. Şu ruhuma ve gözlerime yansıyan, bu türlü rezaletlerin tuvalidir. Bu tuvaldeki aşkın, sevdanın renkleri gittikçe çirkinleşiyor, kirleniyor billah! Henüz havalar ısınmamışken bile çarşı pazar genç kızların, orta yaş hanımların "cam göbeğinden geçilmez oldu… katır traşlı, pis sakallı, kulağı küpeli, vücudu dövmeli genç erkeklerimize ne demeli!? offff!
Bugünün gençleri, bir ömür boyu sürecek aşkları yaşamak istemiyorlar nedense? Zamanın hızla akıp gidişine, duygular da ayak uyduruyor gibi. Bir günde aşık olup, iki günde sevgilisinden ayrılanlara pek sık rastlıyoruz çevremizde. Elbette kalıcı aşklar da var ama şu fırtına gibi esip birden etkisini kaybeden aşkları şahsen ben yakıştıramıyorum gençlerimize. Bir yaşam boyu sürecek aşk ilişkilerinin geçmişte kaldığını düşünenler de var. Onlara ‘sizler çok yanılıyorsunuz’ diyebilmeyi çok isterdim...
Sanırım bu kirlenmeye sebebin bir yanı, biz analar ve babalarız. Çocuklarımızı, torunlarımızı "salıyoruz çayıra, Allah onları kayıra!"
Heyhaaaaaaat! Umut yok olunca hiç bir at koşmazmış!..
Hey mor şaiiiiir! "Haydi şarkını söyle/ İnsani bir ton içinde"
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.