- 144 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
ÇİÇEKLER
Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde bir yanlışı düzeltircesine açmış.
Cemal Süreya
Bir akşam okul çıkışı, caddeyi geçerken baş aşağı sallanan akasya çiçeklerinin ılık soğukta, acı badem kokusuna karışmış rayihası ürpertti beni. Sessiz hareketsiz beyaz bir sıtma ateşi hayatın hışırtısı gibiydi. Kanatlı tırtılların hücumu eşlik etti akasya salkımlarının narin sallanışına. Evin yokuşunda yorgun bacaklarım uykulu gözlerimle tırmanırken,
hanımelilerin kokusu uzaktan dalga dalga geldi ince bir serinlikle yüzüme çarptı. Sardı yaralarımı, silindi yığılan karanlık. Ayak sesime uyanan köpeklerin fasılı havlamaları arasında mehtapla beyazlaşmış yağmurlu kaldırımların bahar kokusu etrafın sessizliğiyle birleşmiş.
Vay canına!...
Vay canına!...
Vay canına!...
Su damlası gibi bir tılsım düştü elime yalnız ve dilsiz. Hülyaya daldım.
Çiçekler!...
Çiçekler!...
Çiçekler!...
Buzlu kelebek kanatlı, lacivert gagalı külahçıklarını dolduran birkaç damla kokunun ağırlığıyla bükülmüş, saklanmış hercai menekşelerin, renk renk minelerin, aynısefaların serinliği ürperişli, meltem yeli ile sabah iki üç kelebeğe açmaya çalışan ilk pembe güllere geliniz.
Geliniz!...
Geliniz!...
Geliniz!...
Leylakların yeşil taze yaprakları küçük göbekleri içinde yıkadıkları güneş ışıkları ile gölgede cilalı mor beyaz tüylü sorguçları, hiç dönüp göremeyeceğim taze gençliğimin ilkbahar çiçekleri; şakayıklara, çuha çiçeklerine geliniz.
Geliniz!...
Geliniz!...
Geliniz!...
Hıdrellez sağanaklarının getirdiği gelinciklere, bahçe yollarına kokular saçan papatyalara, kartoplarına geliniz.
Geliniz!...
Geliniz!...
Geliniz!...
Parkın kenarındaki yaseminlere, eflatun erguvanlara, mor beyaz ortancalara geliniz.
Vaktinden evvel gelmiş kırlangıçların arkasına takılan mevsimsiz açmış çiçeklerine, dünya prenseslerinden daha süslü mor beyaz zambaklara, kırmızı sarı lalelere geliniz.
Harikulade!...
Harikulade!...
Harikulade!...
Tabiatın apocalipsisi bunlar.
Mekanik hayattan bıktım. Herkes taş gibi ruhsuz. Bu yolda kendimi yalnız hissederim. Bırakın yağan yağmur tıkırtıları arasında göze görünmez ıhlamur ağaçlarının inatçı kokularını koklayarak kendimden geçeyim.
FATMA LEYLȂ DENİZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.