- 211 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Acilen Ders Çalışmamız Lazım
Sizde zaman zaman rastlıyorsunuz bu sokak röportajlarına İnternet Ortamında ki face gibi ınstagram gibi çeşitli platformlarda... Sorular basit aslında da cevaplayanların kafaları karışık galiba verdikleri cevaplardan onu anlıyorum...
Efendimmmmm! Gelelim sorulara, tamam gelelim de ya bilemezsek bir de rezil olmak var, yeni nesillerde ona trend topik mi ne öyle bir şey diyorlar... Bazıları verdikleri cevaplarla fenomenliğin zirve noktasına ulaşıyor. Üç tane dünya klasiği sayar mısınız sorusunda olduğu gibi... Anna Karanina 1 - 2 - 3... İşte bu kadar. Yerli bir romancımızın romanını söyleyin deselerde, o da kolay ne var ki saymaya başla İnce Memede 1 - 2 - 3 - 4... Roman mı roman... Fenerbahçe’nin Orta Sahasını bir say diyorsun çocuğa, adamda hiç tekleme yok, sadece orta saha mı, adam sana bütün oyuncularını hem de yerli yabancı ile birlikte, birde yabancıların hangi ülkeden geldiğini hatta çocuklarının ismini de ekleyerek sayıyor.
Kadın bu harika bir röportajcı. Yayınlayacaksınız değil mi, diyor, aman ha sakın yayınlamamazlık yapmayın üzülürüm, diyor. Türk Parası mı, dolar mı değerli, diye soruyorlar, kadın bende dolar yok, onun için pahalılık beni etkilemiyor diyor. Ne güzel, biz de dolar yok bizi de etkilememesi lazım diyorsunuz içinizden, ama olmuyor. Enflasyon olmasa bu kazağı onda bir fiyatına alacaktınız diyor spiker abisi, oda yüz liraya da vardı ama ben bunu aldım diyor ısrarla... Ben saçlarımı yolarken, evimde saçlarımın dökülmesine sebep olduğu için kadına dava açsam mı açmasam mı, diye düşünüyorum. Kime oy verdiniz sorusunun cevabını siz tahmin edin...
Röportajcı soruyor üç tane peygamber ismi sayar mısınız? İsmail, tamam onda sorun yok, sonrası fecaat, Samet, Sedat... Nereden aklına geldi bu isimler arkadaşım birileri mi kulağına fısıldadı... Hele bir de git de birilerine ’’Bu enflasyon nasıl düşer birader?’’ diye sor, ilkokul mezunu bile olsa sana Ord. ve de Prof. gibi ’’Versinler ekonomiyi benim elime altı ayda düzeltmezsem namerdim.’’ der işin içinde çıkar.
Aslan Röportajcılar ne de zor soruyorlar millete... Hadi bakalım ’’Karadeniz’den üç tane il sayar mısınız?’’ Ooooooooovvvv! Sorunun zorluğuna bakar mısın? Ben anlamam ağabey bana sorma. Ulan bir Giresun, bir Samsun, bir de Ecevit’in memleketi Zonguldak desen her şey şıp diye hallolacak aslında, ama ne gerek var, durup da mikrofona konuşmak, ben anlamam deyip kestir at, en güzeli.
Şimdi dini sorularda yeni moda başladı... Bilmiyorum diyemiyor utancından arkadaş, hemen yapıştırıyor ’’Ben Müslüman değilim.’’ iyi ne güzel, hangi dindensin ona göre soru soralım, yok diyor arkadaş ısrarla Deistim ben... Bu da yeni moda Allah’a inanıp dine inanmamak... Bir Yaratıcı var ama din filan göndermemiştir, demeye getiriyor. Ne mezunusun oğlum sen, cevap ilginç İmam Hatipten sonra İşletme okudum... Vah ki vah!
Düşünüyorum da bizi de bir gün bir röportajcı yakalarda sokakta sorular sorar mı? Sorar billahi niye sormasın. Bilirsek cevap veririz, bilemezsek de kıvırmayız, sen söyle doğrusunu öğrenelim birader, deriz, ayıp değil inanın bu... Şimdiden başlayalım acilen ders çalışmaya...
YORUMLAR
Hhahahhhaa vallahi doğru.
Ne müthiş bir konuyu ele almışsın kardeşim.
Hakikaten ne zor sorular değil mi? Aslında toplumumuzun genel kültür seviyesi çok yüksek de sorular zor.
Türkiye'nin başkenti nere? diye soru olur mu? Bu kadar zor soru sorulur mu?
İster istemez bu zor soruya herkes cevap veremiyor.
Bizim kuşağımız çok cahildi canım. Zimbabwe'nin başkentini, para birimini, Türkiye'de kaç Ereğli (3) olduğunu falan ancak bilirdik. Birbirimize atlastan en kuytu ilçeleri sorup bilmek dışında fazla yeteneğimiz yoktu. Plakaları da bilmek bizi bilgili yapmazmış.
Selam ve saygılar.
Ahmet Zeytinci
Memleketimden insan manzaraları...
Kendine has üslubunla çok güzel
İşlenmiş bir konu.
Tebrikler kardeşim...