- 141 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SÖZ...
SÖZ..
Yaşlı kadın için yol bitmiyordu sanki, yavaş yavaş üç beş adım atıyor ve sağ elini duvara uzatarak kısa bir soluklanmanın ardından tekrar yürümeye devam ediyordu. Üzerindeki elbiseleri eskimiş olmasına rağmen, bir zamanlar zengin, güzel giyinmeyi bilen biri olduğu her halinden belli oluyordu. Duvara yaslanarak derin bir nefes aldı ve tekrar ağır adımlarla yürümeye devam etti. Sol elinde taşıdığı poşeti kalbinin üzerinde sımsıkı tutuyordu. Artık iyice tükenmişti, yorulmuş soluk alıp vermesi hızlanmıştı. Sahildeki parkta kimsecikler yoktu. Bir şeyler arar gibiydi sanki. Devam etti ve bir ağacın gövdesine sarılarak durabildi. Kendini yavaş yavaş ağacın dibine bırakıverdi. Sağ omuzunu ağaca yasladı ve oturdu. Uzun süre soluklandı. Elinde taşıdığı poşeti uzun uğraştan sonra açtı ve bir kitap çıkartarak kokladı ve sayfalarını karıştırmaya başladı. Elinin titremesiyle açtığı sayfaları tekrar, tekrar çeviriyordu. Bir anda yüzünde hafif bir tebessüm belirdi. Sayfaların arasına gizlediği, ilk tanıştıkları gün eşinin verdiği ve yıllarca saklamış olduğu kurumuş gül yaprağını okşarcasına eline aldı, uzun uzun kokladı ve yanaklarına tuttu. Gözleri dolmuştu, Hıçkırıklara boğuldu. Gözyaşları avucunun içerisine süzülü verdi. Baktı baktı okşadı ve daha sonra kurumuş gül yaprağını omuzunu yasladığı ağacın dibine usulca bırakıverdi. Bir süre sessiz sessiz ağladı, elinin tersiyle göz yaşlarını sildi ve dudaklarından düşen son kelimeler; “ Hani söz vermiştik ya sevgilim. Bak unutmadım ve geldim sana... “
Ayhan Özdemir
@kaleminesintisi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.