4
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
513
Okunma
Sular hep aktı geçti,
Kurudu vakti geçti,
Dünya bir penceredir;
Her gelen baktı geçti.
Nasıl bir bakış ki bu gözümüzü ayıramıyoruz ondan, kalbimiz küt küt atıyor onun sevgisiyle.
Onunla ilgili hiçbir şeyi kaybetmeye dayanamıyoruz.
Bir bakış için neler feda edip, neler kaybediyoruz.
Kalpler kırdık, güle güle,
Haram yedik, bile bile,
Ye,iç, keyf et,şarkı söyle,
Çile bülbülüm çileeee...
Hani bu dünya müminin cehennemiydi.
Hani bu dünya bir konaklama yeriydi.
Hani hayat bir imtihandı.
Hangi imtihan hazırlanılmadan kazanılmış da, biz çalışmadan Cenneti, hak etmeden Mevlâ’nın rızasını talep ediyoruz.
Peki sırtımıza ve kalbimize yüklediğimiz, kimseyle paylaşmaya yanaşmadığımız dünya nimetleri ve zinetleri için kendimizi paralamak neden.
Ya kalplerimize sığmayan arzular yüzünden, kalbin bir kuytusuna çekilmiş, kovulmaktan korkan bir kiracı gibi yaşayan inancımıza, imânımıza, vicdanımıza yazık değil mi.?
Allah’ım sen beni koru kendimden!
Kendimi ateşe atan yine ben,
Rabbim,senden sana sığınıyorum;
Ve sensiz aldığım her nefesimden...
Günahkârdır, ama senin kulundur,
Kalbinde ne varsa sana mâlumdur,
Ateşe düşmeden kulunu durdur;
Al beni şeytana, satan nefsimden...
Nuriye Akyol