- 111 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sarı Gelin,Ahçik,Suzan Suzi ve Tehcir
Sarı gelin,Ahçik,Suzan Suzi; üç kardeş türkü… Tınıları bir,konuları bir,kokuları bir…Yakanları bir, yananları bir ve toprakları bir; üç yanık ezgi…
Aşk kokan,sevda kokan;sevgi ekip,hasret biçen gönüllerin hüzünlü öyküleri ve bunların harlı türküleri…Anadolu’daki kadim kültürlerin,milletlerin ortak yaşanmışlıklarının türküleri.
Aynı toprakta yaşayan,aynı yağmurla ıslanan, aynı güneşle kuruyan Müslüman, Hristiyan, Türk, Ermeni, Süryani nice gönüllerin sevdaları. Gönülden gönüle uzanan gizli yolları.
Bu yollarda yürüyen Ahçik’ler,Sarı Gelin’ler, Suzan Suzi’ler ve belki de adını bilmediğimiz daha kimler kimler...Dinleri,ırkları, bedenleri farklı birbirine sevdalı yürekler.Birbirini ölümüne seven Türk delikanlı ile Ermeni kızının hazin hikayeleri.Ve heyhat!.. Sonu hicran,ayrılık.
En önemlisi de; birbirine türküler kadar yakın olan bu kadim komşuların tarihi yok sayan gönül ayrılığı...
Oysa bizler;Ermeni komşularımız için ‘’millet-i sâdıka’’ dedik. Ki; asırlar boyunca Osmanlı idaresinde; Van, Sivas, Diyarbakır, Harput’ta olduğu gibi Erzurum’da da huzur ve mutluluk iklimin-de hayatlarını idame ettiren ‘’Millet-i Sâdıka’’ydı onlar.
O sadakati bozan;başta Fransız, İngiliz ve Ruslar olmak üzere, sömürgeci emelleri doğrultusunda en adiyane tabirle batının vahşi yüzü…O yüz; Hınçak,Taşnak gibi gizli örgütlerle başlayarak Asala ve PKK ile günümüze taşan batının fitne,fesat dolu değişmeyen yüzüdür.
İsterim ki; bu konuları bir de türkülerin ekseninde konuşa-lım…Türkülerin sade dilinde de,kadîm öykülerinde de görecek-siniz ki; Anadolu’daki Ermeniler Türk’lerle kardeşti.Aynı zaman-da Türk’ün emmioğlu olan Kürt’lerle de kardeşti onlar…Aynı toprakta,aynı yaylanın farklı çiçekleriydik belki,ama farklı rayi-hamızla güzel bir harmoni oluşturuyorduk Ermeni’lerle ve hatta Süryani’lerle…Bunu bozan, kardeşliği bitirip tehcire kadar uzanan Ermeni çetecilerin gittiği yoldur…Ancak bu çetecilerin elebaşları başta Rusya olmak üzere Avrupa’dan gelen erme-nilerdi..
Kazım Karabekir Paşa şöyle diyor “Ermeni hac için Kudüs’e giderken, evinin anahtarını Türk’e bırakırdı. Türk hac için Mekke’ye giderken, evinin anahtarlarını kapı komşusu Ermeni’ye bırakırdı…Bu güven, anlayış, uyum nasıl berhava oldu?’’...
Soluksuz tek cevap, MİSYONERLER !..
Elbette tarihin hiç şaşmayan gözlüğü ile olaylara bakaca-ğız…Bakarken türküleri de yoldaş kılacağız.Sarı Gelin,Ahçik, Suzan Suzi gibi türkülerin yakıldığı kültür ve kardeşlik iklimini hatırlatacağız. Aşk kanaviçelerinin milim milim örüldüğü sev-daları ve devamında çözülemez bir şekilde düğümlendiği iliş-kileri iyi anlayacağız.Bu bağlamda acılar yumağındaki TEHCİR’i de iyi anlayacağız..
Türkülerin dili, bizzat Anadolu’nun kendisidir.O dil; hatıralar mahşerinden süzülerek günümüze en berrak bir su saflığında akarak gelen dildir...
Ahmet Hamdi Tanpınar ’’Beş Şehir’’ isimli eserinde; “Yemen türküsü ile ona benzer türküler, Anadolu’nun iç romanını yazarlar” der…Ben buna sevda türkülerini de eklemek isterim.
Erzurum’da çalkantılı bir aşk öyküsü ile dillere düşen Sarı gelin , Harput’ta Ahçik, Diyarbakır’da Suzan Suzi türküleri de Anadolu’nun sevdalı yüreklerini dile getirirler.
Sarı Gelin,Ahçik,Suzan Suzi dizelere ve namelere dökülmüş, sevdaya aşka dair yanık birer sesli romanlardır…Bu romanların türküleri bizi kadim yılların Erzurum’una, Elazığ’ına, Diyarbakır’ına götürür. O dünyanın yüreğini, o dünyanın bakışını bütün çıplaklığı ile yansıtan aşk hikayelerini okutur…O hikayelerde aşkın fermanını okurken; Anadolu’nun sevgi iklimini de görürsünüz…
Anadolu’yu bana türkülerle anlatın…Çünkü biz o türkülerle büyüdük. Hatıralarımız o türkülerle mayalandı, demlendi, söy-lendi,çalındı ve çalınacakta!..
Haydi gelin elele verelim,vahşi batının emperyalist dünyasına koca bir repertuvar hazırlayarak;Anadolu’nun ortak türkülerini susmadan haykıralım…
Bu kadim toprakların gönül tellerine bir dokunun, kim bilir kaç makamdan nice türküler,nice hikayeler ve nice arzuhaller işiteceksiniz..
Sözümüzü Arif Nihat Asya merhumun türkülere dair enfes bir sözüyle noktalayalım:
’’Türkü bilmeyen Türk’ü bilmez’’…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.