Parşömen notları

• 19 Nisan 2024 Cuma 08:53:43

Aldırış etmeden geçiriyorum bir sahnenin doğrulduğu yerden. Kurgusuna toynaklı atların köpürdüğü bir sürat bizimki hani var olmaya sükûnet bellediğimizi bilmeden. Topal sancılı bir yargılanmanın inkılâbına ok saplamış bir sese ram olmuşuz. Benliğimi tanımadığım kafeslerden kuş devşirirken ürkek bir kanat gördüğümde bir kurdele bağlarım incilerini saçan güneş yanığı saçlara.
Gurbeti de alıyorum içime. Başlattığım mevsimlerin kuyruğuna ilkel bir son yazıyorum. Geri dönüşlerin kahrına buzul dağlı birer soğuk bırakıyorum. Nil den kurağım Musadan koptuğumdan beri. Tahammül edemediğim köhne firavunluklara çürümüşlüklerimi saklıyorum. Giderim diyorum sakince vedalaşırım ama az ötede uysal dizlerime kadar ölüme batıyorum ve saklı gölgelerin rüzgârına abdest aldırırken toprağı görüyorum. Beni de anlasana diyorum; sarayını yetim yollara, mahzun dağlara ve hüzün hecelerine gizlemişsin. Üflediğinden beri akşam edemiyorum ruhumda. Toza toprağa bulanmış pişmanlığın sırtıma geçirdiklerini bir bilsen ki bilmektesin…
Aşk öldü. Yaşadığını silik bir gökyüzüne not bıraktılar. Faniden bir parça saydılar onu. Eklemlerine kadar kan kusan bir yabana batırdılar. Çağ kapandı ve kırbaçlı bir faninin sonuna çizdiler kıtaların en görkemli sürgününü. Yarım koydular hecelerin demlendiği yerlerin otağındaki dertleri. Elimde bir parşömen dolanıyorum. Derinden bir sağırlığın ancak fısıltılarına denk geliyorum. Koca pehlivanı göremedim. Kavruk sıcaklı çöllerin bölünmüş dolunayına misafirliğindeki parmak uçlu büyük gölgeyi tanıyamadım. Öfke törpülü bir neslin soluğunda örümceğin ağlarını eriten, iç içe geçmiş bir kovuğun siyahtan aydınlandığını bilmeden, terkisine geri dönüşlerin hüznünü almış son seyyahın kervanına bir yaban da ben olabilseydim…
Yaban yaygın bir yavanlık sanki içimde. Dertleri depreştiren bir depremler silsilesi uçlarına takılan kıskacın yoğurduğu. Doğrulmaya vaktimiz kaldı mı? Gün alacasını kaybettiğinden beri hasretin en görkemlisini geceyle bir olup tutuşturduk ufkun çilekeş mehtabında. Evrenden beni sıyırıp alabilene beyazın en irkilmemiş halini verebilir miydik?