- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SEVGİYE DÜŞKÜN MİLADI ŞİİR...
Çetin bir sınavdan geçtiğim doğrudur bir o kadar bilemediğim sınıfımı geçip geçmediğimi.
Sınıf atlamakla iştigal bir ömür ve aşkla.
Tohum ekilesi toprağa cirit atan duyguların fıtratında saklı her dua her tevafuk, görücüye çıkan bir şiirde saklı vefa ve şairin atlastan yürek yorganı her üşüdüğünde altına girdiği her üşüdüğünde aşkla imanla Rabbinden istediği.
Günü mesnetsiz ya da sözcükleri meymenetsiz değil asla ve asla: tutup da kulağından kalemin fısıldadığı ne ki ne söylemediklerinin yanında hem de babadan tembihli bozmazken saygısını duruşunu aşkla örülü kozası ve işte sevgi iken tek serveti tek kozu.
Günler mağlup.
Gece ise galip.
Araf’ta saklı hicret delik deşik yürek.
Ceketimin düğmeleri ilikli olabildiğince karışık çözülmeyen kordan kördüğüm en çok da kör noktası ömrün asla şaibeli değilken ruhu ve şiar edindiği duyguların kutsandığı aşkla tapındığı Rabbi.
Metruk hecelerden uzak metruk hanelerde saklı iken içine düşülesi tuzak:
Karanlığı delen gözleri umudun ve meczup iklimin devasa iksiri aşkla eşleşen yüreğin dibinde saklı muradı bir o kadar şair gördüğü kadar dibini yaşamın.
Uğultular değil kulağına çalınan.
Fısıldayan kalemi ise duyarken Sağır Sultan.
Ne izbeler ne de tanışıklığı zalimle: alabildiğine vakur bir o kadar mazlum yüreği ile fink attığı göğün müdavimi kuş kalbiyle çırptığı sözcükleri çırpındığına şahit iken Rabbi ve işte son anda düşmekten men edildiği.
Sevgiye düşkün.
Miladı şiir.
Şebeke sistemi içinde yaşattığı şehrin:
Ne suları kesik ne duaları ne de surlarda saklı sırları şehrin yelloz müdavimi kayıp ruhları mesken tuttuğu mı tutulduğu mu yoksa nutkunun ve işte kalem konuşurken şairin tutulmuş nutkundan firar eden lalden sözcükleri ve alfabenin dahi yetmediği nur inen yüzü yalnızlığın, şairin masum sevdası şairin meftun yüreği muadili duyguların aslına rücu eden bir nefer sınandığı kadar yakın kabrine el ayak çekilmeden de baş koydu mu bir kere umuda aydınlığa.
Hüzündür reçinesi yaşamın.
Aşktır şaşkın telaşı ile seven şairin nüktesi.
Uzamında sözcüklerin.
Bir uzvu mademki kalender kalemi.
Uzağında kötülüğün isyanın yakın durduğu Rabbi ve koruyucu melekleri.
Ne zamanki pıhtı atsa kalbine kalem firar eder.
Ne zamanki kesilse soluğu nefsini öldürdüğü kadar gururlu tuttuğu nefesi ve tuttuğu elinden aşkın anne sevdasında dinmeyen bir yangın pılını pırtısını toplayıp da çekip gidemediği kadar kendinden beklediği her ezan vakti öyle ki beş vakit bile yetmezken şairin kırağı çalan kıblesinde devinen duygular aşkın şelalesi suskun mizacından dile gelen seyrüseferi ufku sevdası aralıksız nakşeden.
Recim edilense aşk.
Şairin resmettiği nice duygu ve mademki aşk şiarı.
Tutumsuz yüreği meylettiği s/onsuzluğa.
Tutumlu cebi varsın olsun delik cepkeni yırtık mintanı eksi süpürürken yerleri cübbesi hem cüsse denen ne ki: bu gün var yarın yok sığındığı yüce Rabbi ve yüreğinden eksik etmediği dirayeti metaneti Allah sevgisi.
Günler devinen.
Geceler durağan.
Hayat uzun.
Ruhu yorgun şairin.
Renklerin istilası cennet bildiği anne sevdası aşkın mizacı huzurun adresi meali varsa yoksa umudun şeceresi başını koyduğu seccadesi ve ılıman yüreğin ılık nefesinde saydığı kadar günleri sayamadığı nice hüzün kaldıracı ömrün kubbesine koştuğu göğün elbet şair bir kuş gibi asılı kaldığı kadar havada duyguları ve sevdası nasıl ki ayaklarını yerden kesen en çok da sevginin kat izinde saklı iken sözcükler bir bir bahşeden ilham perisi ile hemhal günü gününden farklı gün mizaçlı bir gölge misali peşinden gelen ilhamın sönmeyen feri aşkın varsa yoksa tek neferi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.