- 178 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
MERSİN’DE SON DURUM
MERSİN’DE SON DURUM
Bu haftaki köşe yazımı, seçime 36 gün gibi kısa bir süre kala Mersin’de belirlenen başkan adayları, bu adayların yaptıkları çalışmalar ve son günde YSK’ya teslim edilen aday listelerinde yaşanan son gelişmeleri sizlerle paylaşmak istedim.
Bilindiği gibi, demokrasinin gelişip güçlenmesi için yerel yönetimler büyük önem taşır. Eğer demokrasinin gerekliliği gibi şeffaf ve hesap verebilirlik anlayışıyla yapılırsa birçok yolsuzluk ve rant elde etme olanaklarını ortadan kaldırır.
Ama maalesef ülkemizde halka hizmet etmekten çok, yandaşlara hizmet etme, rant sağlama, ihalede yolsuzluklar revaçta görünüyor. Bu durum siyasi partiler yapılacak seçime ilgiyi daha da artırıyor.
Mersin’de en çok merak edilen konulardan biri de, anahtar parti durumunda olan DEM partisinin kimlerle nasıl bir seçim ittifakı veya işbirliği yapacağı konusuydu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Nobel Oteli’nde düzenlediği etkinlikte sivil toplum örgütleri temsilcileriyle buluştuğu konuşmasında, "Mersin’deki bütün hakları, inançları temsil eden bu mozaik gerçekten bizi sevindirdi. Aslında tam da DEM Parti bu salonda oturan bileşenler demektir. DEM Parti; Kürttür, Alevidir, emekçidir, yoksuldur, Tahtacıdır, kadındır, ekolojisttir, feministtir, gençtir. Dolayısıyla bugün bu salonda arkadaşlarımla birlikte olmaktan dolayı büyük mutluluk duydum" dedi.
Devamında, 40 yıldır demokrasi ve özgürlük mücadelesi verdiklerine vurgu yapan Bakırhan, "Kürt ile Arap’ın bir sorunu yok. Alevi ile Sünninin bir sorunu yok. Bunu yaratanın sistemin kendisi olduğunu anlatmaya çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Başka bir kurtuluşumuz yok. Kürt’ü kapsamayan, Alevi’yi, Tahtacı’yı kapsamayan, emekçinin adil yaşamasının, geçimini düşünmeyen, bu konuda kaygılanmayan hiçbir sistemin başarıya ulaşma şansı olmadığını belirtmek istiyorum" diye ifade etti.
Sistemin ırkçılık ve milliyetçilikten beslendiğini vurgulayan Bakırhan, "Kürtler ya da Araplar birbirleriyle gerçekten ciddi bir sorun mu yaşıyor? Hayır. Sorunu yaşatmak isteyen sistemin kendisidir çünkü onlara kan veren, can veren milliyetçiliktir ırkçılıktır. Şimdi MHP, milliyetçilik ve ırkçılık yapmasa neyin siyasetini yapacak? Emekçiden yana bir siyaset yapabilir mi? Demokrasi, özgürlük dersen en yabancısı olan bir siyasi partidir. Dolayısıyla bu milliyetçi ve ırkçı politikaları en başta Mersin’de Türkiye’nin dört bir yanında def etmemiz gerekiyor aksi halde çocuklarımız bundan etkilenecek" diye konuştu.
Birlik ve ortak mücadele için Bakırhan, "Dolayısıyla birbirimize ihtiyacımız var. En çok da bizim size ihtiyacımız var. Mesele seçim değil; seçim sonuçları değil, çıkardığımız vekil sayısı, aldığımız belediye sayısı değil. Bu ülkenin geleceğidir, çocuklarımızın geleceğidir. Ortak Mersin olarak itirazımızı ortaya koyalım, taleplerimizi ortaya koyalım, dayanışalım, birbirimizi eleştirelim, birbirimizi besleyelim. Başka çıkar yolumuz yok. İstanbul’da, İzmir’de böyle olsun. " dedi.
İttifak konusunda şöyle devam etti; "Emin olun, yani birincil ağızdan söylüyorum, hiçbir dönem olmadığı kadar Türkiye’deki demokrat, devrimci, ilerici, sol, sosyalist, sosyal demokrat insan olan partilerle kurumlarla, işbirliğine ve güç birliğine elimizi açtık. Yani eğer bir şey olmuyorsa ya da eksik oluyorsa, tamamına ermiyorsa DEM ile ilgili bir durum yok. DEM Parti demokrasi mücadelesi veriyor. Eğer bir şey demokrasiye hizmet edecekse, halklarımıza hizmet edecekse, barışına kardeşliğine hizmet edecekse, emekçilerin rahat bir nefes almasını sağlayacaksa her şeyi yapar.’’ şeklinde açıklamalarda bulundu,
AKP ve MHP’nin yapmış olduğu seçim ittifakı gereği MHP ile CHP arasında bıçak sırtı şeklinde geçeceği düşünülüyordu. Ama son anda CHP ve DEM parti arasında varılan uzlaşma gereği ibre değişmeye başladığı görülüyor.
21 Şubat adayları YSK’ya bildirmenin son günüde uzlaşı sağlandı. DEM parti ile CHP arasında uzlaşı sağlandı Mersin’in Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde DEM parti desteklenecek. Buna karşılık Mersin Büyükşehir ve diğer ilçelerde CHP adaylarının destekleneceği açıklandı. Bu son gelişme büyükşehir ve diğer ilçelerde durumu CHP ve DEM parti lehine sonuçlanacağı düşünülmesine neden oldu.
Yenişehir’in önceki dönem belediye başkanı İbrahim Genç, yeniden CHP’den aday olmak istedi, fakat genel merkez, Yenişehir’de mevcut belediye başkanı Abdullah Özyiğit’i aday gösterdi. Bunun üzerine istifasını veren İbrahim Genç, İl Seçim Kurulu’na bağımsız adaylık başvurusunda bulundu.
Bir diğer gelişme Mezitli ilçesinde yeniden aday gösterilmeyen mevcut belediye başkanı Neşet Tarhan, CHP’den istifa ettiğini duyurdu. Tarhan, bağımsız aday oldu.
Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP ilk mitingini Mersin’de yapmıştı. CHP yönetimindeki Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alan Bahçeli, “Mersin son 5 yıldır yerinde saymaktadır. Slogan milliyetçiliği, dedikodu belediyeciliği, sosyal medya belediyeciliği, ideolojik ve ilkel belediyecilik anlayışı Mersin’i yorgun düşürmüştür.
Kayırmacılık, haksızlık, partizanlık, yolsuzluk ve hukuksuzluk Mersin’in önünü kapatmıştır. Kurulan paravan şirketler kanalıyla, belediye imkanlarının kimlere ve nerelere aktarıldığını, bölücü mihrakların nasıl şımartıldığını biliyoruz. Mersin’den Anamur’a kadar belediye eliyle peşkeş çekilen işletme, kafe ve restoranları bu kapsamdaki ahlaksız ve haksız kazançları biliyoruz. Şimdiye kadar kazanan bir avuç çıkarcıdır. Palazlanan küçük bir kaymak tabakadır. Biti kanlanan devlet ve millet muhalifi dar bir kadrodur” dedi.
MHP lideri, AKP’ye olan bağımlığını şöyle ifade etmişti; “Son söz olarak söylüyorum: Aziz Mersinliler, bütün ilçeleriyle, dağda bayırda ovada yaşayan bütün vatandaşlarımızla, Mersin’i Cumhurbaşkanımıza hediye edecek misiniz?” dedi.
CHP ikinci dönem için de aday gösterdiği Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışına 2019 yılında adayına, partisine inanlarla, bizlere destek olan partili partisiz Mersinlilerle çıktık ve bugünlere geldik. 5 yıl çalıştık, kimseye necisin demedik. Pandemi, deprem, sel, yangın; Türkiye’nin her yerinde vatandaşımızın yanında olduk” dedi.
Devamında Seçer, “Mersin eskiden tasvip etmediğimiz, üzüntü duyduğumuz kötü olaylarla duyulurdu. Şimdi Mersin mutlulukla, umutla, barışla, kardeşlikle anılıyor. Belediye başkanıyla anılıyor. Belediyesiyle anılıyor. Türkiye’ye rol model olan sosyal demokrat belediye olduk. Sosyal belediyecilikte tarih yazan bir belediye olduk. Bunları 11 bin çalışanımızın alın teriyle, Mersinlilerin bize olan inancı ve desteğiyle yaptık. 2.5 milyon insana hizmet eden mesai arkadaşlarımıza, belediye çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.’’ şeklinde açıkladı.
Sonuç olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; Kazananın kim olduğu çokta önemli değil. Kazanan Mersin olsun. Kazanan Türkiye olsun diliyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.