- 173 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Utanç
Bunca zaman geçmişti ama gecenin ayazında hala bekliyordu bu izbe yerde . Tam umudunu kaybederken kaldırıma doğru yaklaşan ticari taksinin farları aydınlattı karanlık yüzünü, ışığın etkisiyle gözlerini kıstı. Camı açıp kaldırıma doğru uzandı taksinin şöförü
-ne kadar yavrum
-hadi be
-gel hadi nazlanma pişman olmazsın
- ...tir git lan hödük, dünyayı vereceğini bilsem yine vermem sana
- ...ospu, daha çok beklersin sen bu kafayla, kahpe
-yallah hadi ananın koynuna
Sinirle gaza bastı taksi şöförü, oysa başarısından adı gibi emindi yaklaşırken kaldırıma. Hem bu taksi şöförlerine hayat kadınlarının bile önyargıyla bakması da dayanılacak şey değildi hani. Ağız dolusu kusar gibi, istem dışı küfürler döküldü ağzından, yüz metre ileride ışıklarda beklerken. Elini 2 dal kalmış sigara paketine uzattı, bir küfür de biten sigara paketine salladı. Işık yeşile döndü, yaktığı sigaranın dumanı arabanın yarım açık camından, kendisi öyküden hızla uzaklaştı.
Beride asıl sinirlenmesi gereken, en ağır hakaretleri dineleyen genç kadın, başı önde öylece duruyordu kaldırımın kenarında. Sinirli değildi, kaç aydır alışmıştı artık böylelerine. Üzgündü ama, çokça da yorgun. Herkes bedenini sattığını, kirlettiğini sanır hayat kadınların, oysa onlar ruhlarından vazgeçerler bu yola düştüklerinde. Ruhundan vazgeçmek, yaşamdan vazgeçmek demektir bir yerde, yaşamaktan vazgeçtiği halde, istemsizce yaşamak da en yorucu iştir hayatta.
Sertap da yorgundu işte, aynı gece üçüncü müşterisini beklediğindendi yorgunluğu belki de.
Yere diktiği bakışları kaldırımı delmek üzreydi ki tekrar aydınlandı yüzü far ışığıyla. Başını kaldırıp yaklaşan araca doğru baktı, bu seferki biraz daha gençti
-merhaba
-merhaba
-gelmek ister misin?
-var mı paran?
-ne kadar?
- .. liraya işini görürüm, yok sabaha kadar kalcan dersen işler değişir
Tam cümlesini bitirdiği anda dar kaldırımda kendilerine doğru yaklaşan iki kişiyi farketti Sertap.
-Hadi anne, çabuk dedi kendi yaşlarındaki genç kız annesinin kolundan çekerken.
Başı öne düştü Sertapın. Anlamışlardı, nefretle, tiksintiyle kendisine baktıklarını biliyordu, bakışları iliklerine kadar hissediyordu. Annesini hatırladı, kendisini hatırladı, adının sertap olmadığı zamanları. Gözlerini ayıramadı sapladığı yerden, bu yüzden kimse göremedi yaşardıklarını. Tam da arkasından geçerken birşey fısıldadığını duydu annenin kızına. Kendisinden bahsediyorlardı işte, ..ospu diyordu, adi kadın diyordu, biliyordu.
-Yok bi saat yeter, ... lira veririm ama
Daha bir kaç adım uzaklaşmıştı ki anne kız, gözlerinin önündeki dramdan bi haber genç adam böldü arabadan sessizliği. Başını yerden kaldırmadan, hızla bindi arabaya Sertap. Gencin ne dediğini bile anlamamıştı ama oradan biran önce uzaklaşmaktan başka birşey düşünmüyordu.
Genç adam yüzünde muzır bir gülümsemeyle sigara uzattı yanındaki hayat kadınına, yine yüzünde aynı muzırlıkla yaktı. Sertabın gözleri hala yerde, aklı çok başka yerlerdeydi. İçtiği sigaranın dumanı arabanın yarım açık camından, kendisi de az önce yanından geçen anne kızdan, annesinden, ruhundan, hayattan hızla uzaklaştı.