- 160 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Masal bu ya ..
Fiziksel olarak yaralandığımda akıllı bedenim, yarayı dış etkenlerden korumak için kabuk bağlatır. Yara dışarıya karşı korunurken içeriden yavaş yavaş oradaki hasarı onarır. İçerisi ne zaman iyileşirse o zaman kabuk düşer ve artık iyisindir.
Travma denilen duyusal, ruhsal yaralanmalarda da aynı sistem geçerlidir. Dışarıya karşı içsel yaramızın olduğu yerden kabuk bağlarız.
İçeriye doğru travmanın kaynağına giderek o yarayı iyileştirmeyi bilmediğimde, bilemediğimde, geçiştirdiğimde içeriden dışarıya doğru iyileşme olmadığı için görünmeyen, görülmeyen yaralarımın kabuklarıyla gezer dururum.
Biri o yaraya çarpar, kabuk kalkar
canım yanar, çarpanı suçlar, senin yüzünden deyip bir de güzel paylarım.
Kısaca sevgilim, zahiri ve batıni tüm yaralar içeriden dışarıya iyileşir.
Deneyimlerimden bilirim ki içeriye gitmek zordur, yorucudur, sabır ister, kabul ister, şefkat ister, ister de ister…
Seçim senin tabi ki sevgilim istersen bu yolu seçer hakiki bir iyileşme üzerine muhabbete dalarız.
Ya da kabuklu hayvanların yaşamlarından ilham almak üzere belgesellere giriş yaparız.
Her ikisi de yaşamdır. Yaşamdan keyif aldığımız bir sabaha uyanalım 🎈