- 150 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Bir zamanlar
Gözlerimizde dünya güzeli görünürdü Nafiye öğretmenimiz ,çok severdik kendisini güzelliği yanında güçlü eli kulaklarımızda ,severdi kulak memesini tavana kadar uzatırdı boynumuzu ah beyaz düğmeli mavi önlük, düğmesi kopunca eziyet çekerdi kulaklar beyaz yaka yüzünden !
Beyaz gömlek süt güvercin ,gri pantolon yeri öperken ve salçalı makarna lezzetli buluşma yerimizdi gönül köşkümüzün,öyle büyük umutlarımız yoktu bizim gözlerimizin içi gülerdi köprü başında zamanı paylaştığımızda ,kendine has güzelliğiyle gözlerinde tüter eskimeyen dostlukları,anıları, lise yılları...
Aydınlığın nöbetinde ve umutlar peşi sıra,okaliptüs gölgesinde büyüyen çimlerin üzerinde yüz üstü yatarak gökyüzünü seyreden çocuğun varlık ile yokluk arasında büyüyen gözleri içine akan savrun çayı ferahlığında kamıştan oltanın dansıyla misinada üç bardak çayın sohbetiyle göz kırpması kırlangıç kuşlarının ve bir de unutmayan o tadı salçalı makarnanın.Beyaz gömlek, gri pantolon gençliğin portresi vezamanın akışında kapısına umutla dayandığım Cevdet Paşa’nın tarihi surları üzerinde seyrederken sülemiş tepesini el sallardık Atatürk’ün heybetli siluetine kalbinde Çukurova’nın yaşamın renkleri limon çiçeği, çam sarmaşığı, narenciye kokusu sarardı yeryüzünü aşkla büyütürdü ışıkları altında çocukluğumuzu. Güzeldi herşey o zaman güzeldi karşılıksız sevgi doğallığı ile herşey güzeldi hayallerimiz küçüktü bizim sarardı Çukurova’nın taş kaldırımlı sokakları dünyamızı koşardık deli taylar gibi ırmak kenarında yarış yapardık kavga ederdik sonra barışır ertesi gün aynı saatte buluşur doyasıya gezer eğlendirdik .Mahallenin horozları birbiriyle yarışırcasına ötüşür, kuşların melodisi ile uyandırdık .
Selam olsun güzel insanlara
Selam olsun yılların eskitemediği dostluklara
Ve Mustafa’ya
ve Aydın’a
ve Alpay’a ...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.