- 139 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KANKİLER ( 23 )
KANKİLER ( 23 )
Nil gelen misafirlerini ayrı ayrı karşılayıp, ilgileniyor, içeriye alıyordu.
en son, Aytekinle Özgür’ü de karşıladaktan sonra birlikte salona geldiler.
İlk önce Cemil bey ayağa kalkıp, Aytekinle, Özgüre hoş geldiniz diyerek sarıldı.
... Sizi çok özlemişim ,kahraman gençler. Duyduğuma göre üç kişiyi,enkaz altından-
sağ çıkartmışsınız. Sizinle gurur duyuyorum. siz ne güzel gençlersiniz.
... Teşekkür ederim Cemil amca, buraya gelmeniz bizim için,sürpriz oldu. Böyle,acılı-
bir günde buraya yardıma geldiğiniz için, bizde size çok teşekkür ederiz. Allah-
sizlerdende razı olsun.
... Bakıyorumda görüştüğümüz günden beri, vücudunu iyice geliştirmişsin.spora devammı?
... spor benim hayatımın bir parçası,Cemil amca,ölene kadar devam edeceğim inşallah
uzun yemek masası özenle hazırlanmıştı. Nil oturduğu yerden ayağa kalktı,masanın-
etrafnda oturan misafirlerine gülümseyerek baktı.
... Çok değerli dostlarım. Beni kırmayıp, buraya geldiğiniz için, hepinize yürekten-
teşekkür ediyorum.Hoş geldiniz, sağ olun, var olun. ALLAH’ın verdiği nimetlere şükürler-
olsun.Afiyet olsun.Herkes yemeğe başlamıştı ikili üçlü sohbetler devam ederken ,Nil’in-
gözü Kadir’e takıldı. Çok düşünceli, üzgün bir haldeydi.
... Kadir abi neyin var çok dalgın görünüyorsun. yapabileceğimiz bir şey varsa, söyle.
... Kadir başını kaldırıp Nil’e baktı. Bize göstermiş olduğun ilgiden dolayı,sana çok teşekkür-
ederim Nil. Allah senden bin kere razı olsun. Sonra Aytekin kardeşime çok teşekkür ederim.
geldiğimden beri sağ olsun Efeyle beni hiç yalnız bırakmadı.AFAD’a, TEDAŞ’A, Belediyeye,her-
yere bizi götürüp, işleri kendisi takip etti. Çok şükür hepsini bitirdik. Yalnız evin sigorta-
işlemi kaldı onuda yarın halledip Diyarbakıra dönüp istifamı verip geri döneceğim. Uzun, uzun-
düşündüm. Kardeşlerimin yanında olmak istiyorum.Onların bana çok ihtiyaçları var.artık geri-
dönüp kardeşlerim ve ailemle burada yaşamak istiyorum.Kadirin yanında oturan Efe ast subay-
hemen kadire sarılıp yanaklarından öptü.
... Çok güzel bir karar verdin komutanım. Bu acılı, sıkıntılı günleri birlikte aşacağız. Bu güzel-
haberden sonra , bende bir güzel haber açıklamak istiyorum. Sizlerin sayesinde Şengül hanımı.
tanıdım. Depremden sonra kadir komutanımı görmek için buraya geldim.bir ara Ayşe yanıma geldi.
EFE abi sana bir şey söylemek istiyorum. Şengül ablayla sen, bir birinize çok yakışıyorsunuz.
İçimde öyle bir his varki birlikte çok mutlu olacaksınız. Çiçeğini al ve Şengül ablama arkadaşlık
teklif et dedi. Ya kabul etmezse, çok mahcup olurum dedim. Senden daha güzel enişte olmaz.Sen ilk-
adımı at, ikna etmek bizim işimiz dedi. Dediğini yaptım. Şengülle oturup konuştuk. anlaştık.
nişan yüzüğü takmaya karar verdik. biz yüzükleri aldık. Burada siz değerli dostlarımızla-
birlikte gerçekleştirmek istiyoruz. Ama ikimizde bu yüzükleri Ayşe bacımın takmasını istiyoruz.
... Çok güzel bir haber EFE abi. Ayşe bana ,sizin birbirinize çok yakıştığınızı söylemişti Hatta hep-
sizin birlikte olmanız için devamlı dua ediyordu. Şengül abla sen ne diyorsun. Yüzükleri takalım’mı?
... Şengül gülümseyerek bakıyordu. sen bilirsin sevgi kelebeğim.
Nil telefonu eline alıp Ayşeyi aradı.
... Alo Ayşeciğim nasılsın? Nazlı nasıl?
... iyiyiz Nil, nasıl gidiyor işler, umarım çok iyidir.
... Nazlıya biraz ayıp olacak ama, senin acele buraya gelmen gerek.
... Hayırdır kanki, ne oldu?
... Hayırlı bir iş merak etme, Şengül ablayla ,Efe abi karar vermişler,nişan yüzüğü takacaklar, ama-
yüzükleri senin takmanı istiyorlar. Ben şimdi korumaları seni almağa gönderiyorum. Nazlıcığıma söyle-
bu günlük idare etsin bize kırılmasın. Hadi görüşmek üzere.
yemek sırasında Nil’in gözü Suzan hanıma takıldı. üzgün bir hali vardı. sanki yemek yerken lokmalar -
boğazına düğümleniyor gibi, zorlanıyor,yutkunurken acı çekiyor gibiydi.
... Suzan teyze, neyiniz var , hasta gibisiniz?
... yok canım, biraz moralim bozuk. Birazda yorgunum. Hastanede, çok yoğun bir kalabalık-
vardı. sahildeki 8 katlı bir apartmanın enkazından, 30 yaşlarında genç bir bayan-
getirdiler. Bayan 7 aylık hamile.Koridarda bir sürü insan toplanmış. koridorda yanıma yaşlı bir
bey yaklaştı. Doktor hanım, Allah rızası için, gelinimi, torunumu kurtarın diye ağlayarak-
yalvarırcasına konuştu. Ben elimden geleni yaptım ama olmadı. 10 gündür enkaz altında
kalmış. Zaten getirirlerken kalbi durmuştu.Ne yaptıysak hayata döndüremedik.
Hemen sezaryenle bebeği aldık. kuvöze koyduk ama yarım saat sonra onuda kaybettik. Sonradan-
öğrendik, zengin bir aileymiş. 5 sene çocukları olmamış. iki defa tüp bebek tedavisi-
görmüş ikincisinde hamile kalmış. haberi ailesine vermeğe cesaret edemedim. Başka bir-
doktor arkadaş haberi verdi. O koridordaki yakınlarının sesi hala kulaklarımda.
Cemil bey bir peçete alıp eşine uzattı.
... Ben bu sabah iki defa anjiyo yaptım. Eski devlet hastanesi yıkılmış. çok hasta
ölmüş. İçlerinde, doktor ,hemşire, hasta bakıcılarda var. eleman sıkıntısı,
malzeme sıkıntısı çok. organizasyon sıkıntısı var. hastanede yatacak yer yok.
hastaları başka şehirlere gönderiyorlar. şu anda deprem bölgelerinde toplam ölü-
sayısı 20 000 i geçmiş durumda. ama arkadaşlarım 50 000 i geçer diyorlar.
Acı çok büyük, Allah herkese sabır, dayanma gücü versin. Yarın istanbuldan-
iki tır yardım malzemesi. 50 tanede konteyner ev yolluyorlar. Hükümette çaresiz.
Hayır sevenlerinde, katkı sağlaması lazım. Afadda görevli bir arkadaşımla-
konuştum. Her ilden yardım gelmeğe başlamış. dağıtımda çok eleman sıkıntısı-
var dedi. açık söylemem gerekirse. Herkes çaresiz, organizasyon çok kötü.
Halk perişan halde, ne yapacağını,nereye gideceğini bilmiyor.
... Cemil amca ben ve özgür afadda seve seve görev yapabiliriz.
... Sağol Aytekin, zaten sizden böyle bir şey bekliyordum. Yarın sabah arkadaşımı-
arayıp, konuşurum. Buradaki değerli misafirlerden özür dileyerek, bir şey-
söylemek istiyorum. Bu günkü, yorgunluğu, stresi atmam için, bir kaç duble-
içmem lazım.Nil sizde bulunurmu acaba? yoksa gidip alalım. Belki misafirlerde-
bana eşlik eder.
... Evde içki her zaman var cemil amca, babamın ,annemin misafirleri çok gelir.
hemen getiriyorum. Aradan bir buçuk saat kadar geçmişti. herkes aralarında-
sohbet ediyorlardı. Birden evin önünde duran,Nilin kangal köpeği yoldaşın -
sesi duyuldu. Nil ayağa kalktı.Kankim Ayşe geldi galiba, Hemen geliyorum. NİL-
dışarı çıktığında,Ayşeyi yoldaşı severken gördü. yoldaş Ayşenin etrafında, havlayarak-
dönüyor, arada bir durup, oturuyor,Ayşenin kendisini sevip okşamasına izin veriyordu.
... Hoş geldin Ayşe.
... Hoş bulduk NİL. İyiki geldin. Yoldaş beni bırakmıyor. Ayşe eğilip, yoldaşın başını okşayarak-
... Sen çok tatlısın yoldaş, beni çok’mu özledin diyerek sarıldı. Bak beni bekliyorlar, senle-
sonra oynarız tamam’mı diyerek doğrulup, kendisini getiren korumalara teşekkür ederek, Nil’le-
birlikte içeriye girdiler. Salona girdiklerinde, Ayşe iyi akşamlar diyerek,doğrudan Cemil bey ve-
eşi Suzan hanımın yanına giderek ellerini öptü, sonra Kadir ve Efenin elini öpüp-
NİL’in yanına oturdu.Nil hazırladığı üstünde makas olan tepsiyi eline alıp,Ayşeye-
baktı hadi Ayşeciğim, Efe abiyle Şengül ablanın nişan yüzüklerini bekletmeden takalım. Birlikte-
yanlarına gittiler. Şengül çantasından, içinde yüzüklerin olduğu kutuyu çıkarıp -
Ayşeye verdi. Ayşe çok heyecanlıydı. Masada bulunanlara baktı.
... Bana bu güzel görevi layık gören Efe abime ve Şengül ablama çok teşekkür ediyorum.
Öncelikle kankim Nazlının, sizlere selamlarını getirdim.Efe abimi ve Şengül ablamı.
yürekten kutladığınıve mutluluklar dileğini iletmek istiyorum. Ayşe yüzükleri-
taktıktan sonra, masadakilere dönüp, Kurdeleyi kesmeden önce, Efe abi ve şengül-
ablamı yürekten kutluyor, bir ömür boyu, sağlıklı ve mutlu, uzun yıllar birlikte-
geçirmelerini diliyorum. Başlangıç olan bu nişan’ın, evlilikle sonlanmasını-
yürekten diliyorum. Ayşe makası alıp kurdeleyi besmele çekerek kestikten sonra-
ikisininde ellerini öpüp, sarılarak tekrar mutluluklar diledi. saat gece, bir’e-
yaklaşırken, misafirler dağılmağa başlarken, Nil Cemil bey ve eşi Suzan hanımın-
yanına geldi.
... Cemil amca bu gün benim misafirimizsiniz. Sizi bir yere bırakmam, yerinizi hazırlattım.
... Kızım biz gitsek iyi olur.Biliyorsun hastanenin bahçesindeki,konteynerde kalıyoruz.
Sabah kalkınca göreve başlamak daha kolay olur.
... Olmaz Cemil amca, burda görev yaptığınız süre içerisinde, benim misafirimsiniz.
yarında sizi Arsuzdaki evimizde ağırlayacağım.İtiraz istemiyorum.
Nil yanında yatan Ayşeye sordu. Neyin var Ayşe, canın bir şeye’mi sıkılıyor.
... Nazlıyı merak ediyorum Nil. Hastanede yanındayken, durup durup ağlıyor.
annesini babasını kaybettiği için çok üzgün. Teselli etmek için çok uğraştım-
ama elimden pek bir şey gelmiyor. çok çaresiz kalıyorum. Acaba bir pisikoloğa’mı-
görünse. Yarın kardeşi ilayda’da yoğun bakımdan çıkacak.onun durumuda nasıl bilmiyorum.
... Senden iyi pisikolog’mu olur Ayşeciğim, Eminim senin sayende, ikiside kısa zamanda-
bu ağır travmayı atlatacaklar. Hem sonra Kadir abi’de kararını verdi. o da buraya-
gelip onların yanlarında olacak. zamanla her şey yoluna girecek inşallah.
... Ayşeciğim sen aykünü bir ölçtürsene?
... Hayırdır Nil neden böyle söyledin?
... Dün hastaneye giderken ,Yunus emreden bir şiir söylemiştim. Sen o şiiri Belgin’in-
alçılı ayağına yazdın. Nasıl ezberledin çok şaşırdım. Bilgisayar gibi bir hafızan var.
... Teşekkür ederim kanki. o şiir beni çok etkiledi. Aynı mezar şiiri gibi, yunus Emre’nin
şiirlerine merak saldım. Bir mana çıkarmağa çalışıyorum. Dün çok üzgündüm.Akşam Şengül-
ablayla,Efe abinin nişan yüzüklerini takıp çok mutlu oldum.Aklıma hemen o şiir geldi.
Cana cefa kıl,yada vefa.
Kahrında hoş, lütfunda hoş.
Ya dert gönder, ya deva
Kahrında hoş, lütfunda hoş.
Hoştur bana senden gelen. Düşünüyorumda, bu beş mısralık şiir benim hayat boyu-
rehberim olacak. Bundan sonra sık sık Yunus Emrenin şiirlerini okuyacağım.Her şey-
Allahın sonsuz gücüyle var oluyor. İyiyi de,kötüyüde yaratan, insana hem dayanma gücü -
hemde sabırlı olmayı veren Allahıma çok şükürler olsun. ne için dünyaya geldiğimi-
hayata nasıl bakıp, nasıl hareket edceğimi yavaş , yavaş öğrenmeğe başladım.
... Ayşeciğim bu ne güzel konuşma, derviş oldunda bizim haberimiz’mi yok.sen böyle giderse-
havalanıp uçarsın
... Çok şakacısın Nil. Uçmak istesem uçağa binip istediğim yere giderim.
... Sende çok şakacı aynı zamanda çok espirilisin. Sana bir şey soracağım. Özgürle-
aran nasıl?
... İyi gidiyor.
... Özgürle hiç öpüştünüzmü? Cevap vermek zorunda değilsin.
... Yalnız buluştuğumuz zaman sarılıp yanaktan öpüşüyoruz.
... Dudaktan hiç öpüştünüzmü?
... Hayır öpüşmedik. böyle bir şeye müsade etmem. Ancak nikahlanıp evlendikten sonra-
olabilir. Peki sen hiç dudaktan öpüştünmü NİL? Tabi cevap vermek zorunda değilsin.
... Evet lisedeyken bir kere öpüştüm Ama keşke öpüşmeseydim, pişman oldum sonradan.
... Ne oldu, anlatsana, ağzımı kokuyordu?
... Yok canım, bir kaç gün sonra, başka birisiyle fingirdeşirken yakaladım.Hemen-
ilişkiyi bitirdim. Hayatımı beraber sürdürebileceğim birisi sanıyordum ama-
yanılmışım. sinirimden gidip defalarca ağzımı fırçaladım ama nafile. aradan biraz-
zaman geçti, bir duydum’ki onu da bir başkası aldatmış.
... Nil kızmazsan sana bir şey sormak istiyorum.
... Sor bakalım, ama kolay bir soru olsun.
... Aytekin hakkında ne düşünüyorsun? Tabi cevap vermek zorunda değilsin.
... Aytekin iyi bir dost, iyi bir arkadaş. Güvenilir bir insan.Nereye varacağını-
anlıyorum Ayşe. Acelem yok.İnce eleyip sık dokuyorum. Aytekinden başka adaylarda var.
Hepside zengin ve kültürlü ailelerin çocukları. Açık söylemek gerekirse şimdilik-
daha erken diye düşünüyorum. Bu konuda hemen karar vermek doğru olmaz.
... Fikirlerine saygı duyuyorum Nil, çok haklısın. Ama eğer düşünüyorsan ben aytekine-
kefil olabilirim. Dört seneden fazla bir arkadaşlığımız var. Paraya önem vermeyen
haksızlığa daima karşı çıkan,yardım etmekten çekinmeyen, güzel kalpli bir insan.
Hislerim beni yanıltmıyorsa, çok mutlu olabileceğin bir insan.
... Ne söyleyeyim Ayşe. bakalım zaman ne gösterecek. Hayırlısı neyse o olsun. Baban nasıl-
hala çadırda oturmağa kararlımı? istersen cemil amcaya söyleyeyim,İstanbuldan 50 tane-
konteyner geliyormuş. birini sizin için ayırsın.
... Gerek kalmadı. Annemi ikna ettik, tekrar evimize gideceğiz. Ama özgürün annesi çok israr-
etti bir kaç gün daha kalın dedi. Allah razı olsun, çok iyiler.
... Bak bu çok güzel Ayşe, şimdiden aileler bir birlerini sevip alıştılar. Artık Özgürle işiniz -
daha kolay olacak.
... Evimize gidersek, Özgür üzülecek. Akşamları evde bir odaya geçip, ders çalışıp ne güzel-
sohbet ediyorduk. Biliyormusun Nil.Cemil amcayı, Suzan yengeyi görünce, aklıma Bıcırık-
Songül geldi. Çok özledim onu. Cemil amcayı, suzan teyzeyi çok takdir ediyorum. Böylesine-
acılı bir günde, karı, koca buraya gelip görev yapmaları çok güzel bir şey.
... Çok doğru söyledin Ayşe. Ben her zaman dua ederim. Allahım her zaman iyi insanlarla bizi-
karşılaştır derim. Çok iyiler, yarın onları Arsuza götüreceğim sende gelirmisin.
... Yarın ola hayrola, duruma bir bakayım. ona göre karar veririm.
Sabah kahvaltıdan sonra, Nil Cemil bey ve eşi Suzan hanımı korumalarıyla birlikte-
iskenderuna gönderdikten sora, Ayşeyle birlikte yola çıktı.
... Ayşeciğim bir iki yere uğramam lazım. Gecikebiliriz,Nazlının telefonu varmı?
... Evet var benim eski telefonumu idareten kendisine verdim.
... İyi o zaman ara, biraz gecikeceğimizi söyle.Ayşe hemen Nazlıyı aradı.
... Alo kızım nasılsın?
... Anneciğim sen Nazlının yanındamısın?
... Evet ben ve Berkay Hastaneye yeni geldik. Nazlı kan ve idrar tahlili-
için sıra bekliyor.
... Anneciğim,ben biraz gecikeceğim, Nazlıya söylermisin?
... Tabi kızım söylerim. İşin varsa acele etme, ben bugün burada Nazlının-
yanında kalacağım.İlayda’da yoğun bakımdan çıkmış durumu gayet iyi.
Babanda akşam evimizde yatacak. Artık evimizde kalmağa karar verdik.
... Tamam anneciğim, selamlarımı söyle , görüşürüz.
... Şimdi ne yapıyoruz sevgi kelebeğim?
... Depremde sekiz çalışanım vefat etti Ayşe, üç aile burda osmaniyede-
5’i İskenderunda. aileleri tek tek gezip, onlara 100. 000 liralık çek-
vereceğim. SGK dan emekli maaşı ve tazminat alana kadar,ihtiyaçlarını-
görürler.
... İyi o zaman, annem acele etmene gerek yok dedi. Bu gün beraberiz.
Aytekin, Özgüre bakarak güldü.
... Kanki saat 11,30 , iki tır boşalttık.Başka tır yok, gidip mutfakta çay, kahve falan içelim-
Ne o yorulmuş gibi bir halin var?
... iki tır boşalttık Aytekin kolaymı. Bazen sana kızıyorum haberin olsun.
... Hayırdır kanki yine seni üzecek ne yaptım.
... Bazen düşünmeden bana sormadan hemen karar veriyorsun. Bende senin mahcup duruma-
düşmemen için,sessiz kalıyorum. İnsan bir sorar ,Özgür senin fikrin nedir diye.
... Kanki bu söylediklerinden bir şey anlamadım. Biraz daha açık konuşurmusun.
... Dün akşam Cemil amcaya, afad’da görev yaparız dedin. Bana sormadan ikimizin adına-
karar verdin.
... Kötü’mü oldu Özgür, bak ne güzel sevap işliyoruz.
... sen beni anlamıyorsun kanki.Belki bugün benim başka bir işim var. Başkasına verilmiş-
sözüm var. Bana sorman gerekir.
... Bu gün başka bir işin’mi vardı kankiciğim.
... Şakanın sırası değil Aytekin, bunu sık sık yapıyorsun, hatırlatmak istedim.
Koca depodan çıkıp, seyyar mutfak çadırına geldiler. Mutfakta çok yoğun bir çalışma vardı.
10 kişi kadar bir gurup öğle yemeği için durmadan çalışıyorlardı. Aytekin in gözüne-
çalışanlara sürekli talimat veren yaşlı adama takıldI. Okul arkadaşının babası Münir Amcaydı
... Hayye nasılsın. Adam başını çevirip baktı.
... Çok şükür hayye, sen nasılsın?
... 2 tır dolusu koli indirdik Münir amca. Varsa çay içmeğe geldik.
... Bak şu arkada, perdenin arkasında çay ocağı var orada gidip içebilirsiniz.
... Allah razı olsun hayye, Senin gibi hayye’ye can kurban. Arka tarafa gidip -
perdenin arkasına geçip çay doldurarak çaylarını içerken. Özgür sordu.
... Ayıp değilmi kanki yaşlı adama , dalga geçer gibi hayye diyorsun.
... Ne ayıbı ne dalga geçmesi kanki. ilk okuldan beri tanıdığım arkadaşımın babası.
Arap uşağı diyorlar ama bizden daha medeniler. çok cana yakın, hoşgörülü, şakacılar.
Hatta arkadaşımın abisi bir türkle evli.Münir amca çok şakacıdır. Ayrıca arapça hayye-
demek kötü bir şey değilki.
... Neyse boş ver, depoya kolileri taşırken farkettin’mi, güzel bir kız seni izliyordu.
... Bana başka kızlardan bahsetme kanki. Ruh halimi bir bilsen, bana acırsın. Durumum kötü.
... Anlat o zaman, derdini söylemeyen , derman bulamazmış.
... Söylerim ama aramızda kalacak sözmü?
... Tamam aramızda kalacak söz.
... Kanki bu aralar kalbimde inanılmaz bir duygu hissediyorum.Devamlı onu düşünüyorum.
aklımdan hiç çıkmıyor. Ama bir taraftan hiç ümidim yok, çaresizim. Bana birkaç beden-
büyük gelen bu sevda karşısında, ne yapacağımı bilemiyorum.isterse dünya güzeli olsun-
kalbim ve aklım hep onda.
... Eee kanki kimmiş bu hanımefendi, tanıyormuyum?
... Şaşıracaksın belki ama tanıyorsun.
... Aytekin söylesene artık ismini, meraktan çatlayacağım.
... Aytekin bir kaç defa yutkundu . söylesemmi, söylemesemmi dercesine durakladı.
... Galiba ben Nil’e aşık oldum Özgür. Bu işin olmayacağını bilmeme rağmen,kalbime söz-
geçiremiyorum. aklım ve duygularım Nil için beni esir aldı.
... Hiç şaşırmadım kanki. Kendini küçük görme, yıllardır arkadaşız, seni en iyi ben tanırım.
Bir birinize çok yakışıyorsunuz. Ayşe bile bir gün bana Aytekinle Nil bir birlerine çok-
yakışıyorlar demişti. Ama dediğin gibi Nil hepimizden çok üstün, kabiliyetleri olan bir kız.
Madem onu seviyorsun, bence Nil’in kalbini kazanmak için, bir adım önde avantajlı-
sayılırsın. Gördüğüm anladığım kadarıyla, Nil çalıştıktan sonra kalan zamanını hep bizimle-
birlikte geçiriyor. Eğer kalbinde başka birisi olsaydı haberimiz olurdu.Bize söylemese bile-
Ayşeye söylerdi. Mademki onu seviyorsun, çok gayret edip, kalbini fethetmelisin. bu iş çok zor-
kanki , Ferhat’ın dağları delmesi kadar zor. Ama sen zor işlerin adamısın. sana güvenim sonsuz.
Başaracağından eminim. Gazan mübarek olsun kanki, her zaman yanındayım.
... Sağol Özgür, Moralimi düzelttin. Unutmadan sana söyleyeyim. Simon amcaya selamlarımı söyle.
Depremde, yaptığı binaların, hepsi sapasağlam duruyormuş. Sadece bir binada hafif hasar varmış-
o da dış cephede bir kaç yerde sıva döküntüleriymiş.
... Sen nerden biliyorsun Aytekin.?
... üç gün önce Abimin bir mimar arkadaşı , arabasını bakıma getirmişti. Babanı iyi tanıyor.
o söyledi. Hadi depoya gidelim. belki yeni bir tır,daha gelmiştir. Birlikte kalkıp-
mutfaktan dışarı çıktılar. Bu sırada Özgürün telefonu çaldı. Annesi arıyordu.
... Kanki sen git , ben annemle konuşup gelirim.
Aytekin erzak dağıtılan tarafa baktı. büyük bir kalabalık vardı. görevliler sürekli-
bağırarak insanları hizaya sokmaya çabalıyorlardı. görevli olduğu depoya giderken-
bir ağacın altında küçük bir taşın üzerinde oturan beş altı yaşlarında bir kız-
çocuğu dikkatini çekti.Elinde uzun bir çubuk gözünde siyah bir gözlük vardı. başı önde-
elindeki çubuğu yere vurarak oyalanıyordu. Yanına yaklaştı.
... Merhaba güzel kız. senin adın ne? Kız başını kaldırıp baktı.
... Neden cevap vermiyorsun abiciğim. bak hava çok soğuk yağmur yağmak üzere. ayağında terlik-
var.Hasta olursun sonra. Annen baban yokmu? Küçük kız konuşmuyor, sadece-
bakıyordu. Aytekin küçük kıza yardım etmek amacıyla.
... Gel beraber depoya gidelim sana ayakkabı, mont vereyim.
... Burdan gidermisin.bu sopayla vururum.Sonra bağırırım. Ben görme engelliyim.Teyzem-
erzak almaya gitti. birazdan gelir. Aytekin şok olmuştu. bu küçücük kız,güzel sesiyle -
çok kibar terbiyeli konuşuyordu.içi titredi. çok üzülmüştü.
... Bana vur ama lütfen bağırma.ismini hala söylemedin.
... İsmim Gelincik. Beni bir defa kötü adamlar kaçırıyorlardı. Komşumuzun kızı sayesinde-
beni kurtardılar.Teyzem yabancılarla konuşma dedi.
... Tamam abiciğim. Benim ismimde Aytekin. Senin isminde çok güzelmiş. Teyzen gelene kadar-
ben yanında beklerim. Teyzenle konuşup size yardım etmek istiyorum. Aytekin sırtındaki-
mont’u çıkarıp küçük kızın üzerine kapattı. Teyzenin adı ne Gelincik?
... Bircan.
... Gelincik, şu ilerdeki çadırlardamı kalıyorsunuz?
... Hayır çadırımız yok bize daha çadır vermediler.
Bu sırada ilerden orta yaşlı bir bayan kendilerine doğru geliyordu. Aytekini görünce-
koşarak geldi kadın ağlıyordu.
... Öfkeli ve bağırarak konuştu.
... Kimsin sen ne yapıyorsun kızımın yanında?
... Sakin ol Bircan teyze, bende sizin gelmenizi bekliyordum.Size yardım etmek istiyorum.
... İsmimi nerden biliyorsun ben seni tanımıyorum.
... Gelincik söyledi. Erzak almağa gittiğinizi söyleyince, sizi bekledim.Neden ağlıyorsunuz?
... Lanet olsun. İnsanlık bitmiş. Bir aileden, üç dört kişi kuyruğa girip erzak alıyorlar-
sonra bir daha kuyruğa giriyorlar. Kavga çıktı ortalık karıştı. Erzak vermeyi kestiler.
iki saattir kuyrukta sıra bekledim bir şey alamadım.
... Lütfen ağlamayın. Bakın yağmur yağmaya başladı. Benimle birlikte depoya gelin. Size
oradan giyecek eşya, ayarlayalım. Bakın gelinciğin ayağında ayakabısı yok. sizde -
üzerinize bir şeyler alırsınız. Birlikte depoya girdiler.Kızlı erkekli 8 gönüllü genç -
kolileri açıp içindekileri, gurup gurup ayırıyorlardı. Önce gelinciğe, iç çamaşırı mont-
çorap ,bot, ayarlayıp boş bir koliye koydular. Bircan hanım da kendisine bir şeyler aldı.
Bu sırada yanlarına bir adam geldi.
... Kardeşim buradan eşya dağıtmıyoruz. Biz burada eşyaları cinsine göre ayırıp, erzak dağı-
tılan çadırın yanındaki çadıra gönderiyoruz. Afetzedeler gidip oradan alıyorlar.
... Yasin bey biz sabahtan beri iki tır dolusu koli indirdik. bu teyzeme yardım etme hakkımız -
yokmu? Üstelik sıraya girecek durumu yok. kızı görme engelli. Bu seferlik tamam.-
Ama herkes buraya bir tanıdığını çağırsa, burada iş yapamayız. Bu sırada özgürde geldi.
... Hayırdır kanki, neler oluyor , bir anlaşmazlıkmı var.
... Yok, yok hallettik. Yasin bey doğru söylüyor. Ama, bu seferlik hoş görülü davrandı. Bak-
kanki, seni tanıştırayım. Bircan teyze, bu güzel prenses’de, Gelincik, Bircan teyzenin-
yeğeni. Biraz önce dışarda tanıştık.
... Merhaba Bircan teyze, Tanıştığıma çok memnun oldum. Benim adım Özgür.Maşallah Gelincik’te-
çok şeker. Nasılsın Gelincik. Gelincik utangaç bir tavırla, başını öne eğerek mırıldandı.
... İyiyim... Aytekin Yasin beyin yanına gidip bir kaç dakika kouştuktan sonra geri geldi.
... Hadi Bircan teyze, önce mutfağa gidip yemek yiyelim,Sonra sizi kaldığınız yere bırakalım.
Dışarda yağmur hızlandı. sizi biz arabayla götürürüz. Gel bakalım pranses, kurban olurum-
ben sana. Aytekin Gelinciği kucağına aldı, depodan dışarıya çıktılar.
Mutfakta yemek yedikten sonra, Arabaya binip ,Bircanla , Gelinciğin kaldığı yere gittiler.
Aytekin kaldıkları yeri görünce, çok şaşırmıştı. Çadır kente 1 KM uzaklıkta 5 katlı apart-
manlardan oluşan bir siteydi. Binaların çoğu yıklmış, bir kısmıda ağır hasarlıydı. yolun-
bir kenarında ön kısmı tamamen çökmüş bir pikapın üstüne kötü yırtık bir branda kapatılmıştı.
... Bircan teyze burdamı kalıyorsunuz?
... Evet burda kalıyoruz.Aytekin şaşkın gözlerle, Bircan hanıma baktı.
... Burda kalamazsınız, Bircan teyze, hayatta buna izin vermem, Sizi bizim eve götürmek istiyorum.
Bakın eski bir bıranda altında birkaç battaniyeden başka bir şey yok . Burada hasta olursunuz.
Bu soğukta ,yağmurda ,gelinciğin hasta olmasına razı olamazsınız. Lütfen benimle gelin. Bir-
tanıdığım büyüğümüz var , bir kaç güne kadar, istanbuldan konteyner gelecek, size bir tane-
ayarlarız. o zamana kadar birkaç gün bizde kalırsınız.
... Kardeşim biz bir kaç gün idare ederiz. Sizin düzeniniz bozulmasın.
... Rica ederim Bircan teyze,ne demek. Allah rızası için, gelinciğin hatırı için bizi kırmayın.
Bu sırada, Özgürün telefonu çaldı. Arayan Ayşeydi.
... Aşkım merhaba, ne yapıyorsunuz? Nil’le birlikte yanınıza geliyoruz. Konum atarmısın?
... Biz çadır kentten biraz uzaktayız. Tamam hemen konum atıyorum?
20 dakika kadar sonra, Nil ve Ayşe, Aytekinle Özgürün yanına ulaştılar. Yağmur hızlanmıştı.
Arabadan çıkıp, Aytekinin arabasına geçtiler.Aytekin, Bircan hanımla , gelinciği tanıştırdı.
durumlarını anlattı. Bende Bircan teyzeyi ikna etmeğe uğraşıyorum. Bu hurda pikapın,üstünde-
yatılmaz bizim eve gidelim diyorum, olmaz diyor. Ayşe yine dayanamamış ağlıyordu. Bircan -
hanımın kucağında oturan Gelinciği kucağına aldı.
... Kurban olurum ben sana, ne tatlısın sen. Saçını okşayıp yanağından öptü.
... Bircan teyze,Arkadaşım doğru söylüyor.Lütfen bizi kırmayın. Bircan hanım ağlıyordu.
... Kızım biz size yük oluruz, belkide aileniz, başka düşünür. Hiç konuşmayan Nil lafa girdi.
... Lütfen ağlama Bircan teyze. Sizi benim Osmaniyedeki çiftliğe götüreceğim. Kimseye ağırlığınız-
olmaz. çok rahat edersiniz. Hadi bakalım benim arabaya binin. Aytekin siz Özgürle,işinize dönün-
sonra görüşürüz. Nil yavaş bir hızla, giderken yanında oturan Ayşeye sordu.
... Kanki sende bizimle gelirmisin?
... Nil en iyisi sen beni hastaneye bırak, annem eve gidip evi toparlasın. Ben Nazlının yanında kalayım.
Hem ilayda’da yoğun bakımdan çıkmış.
... Peki akşama Arsuz’a gelecekmisin?
... Üzgünüm kanki, ayıp olur. Sen Cemil amca ve Suzan yengeye selamlarımı söyle. Nasıl olsa,
Buradalar, sonra yine görüşürüz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.