AHVAL-İ UMUMİYE

• 4 Nisan 2024 Perşembe 20:01:45

Hiç kuşku yok, bu ülke hepimizin ortak vatanı...
Bin yıl önce Osmanlı İmparatorluk tarihinin Anadolu coğrafyasından neşet ettiğini biliyoruz.
Hatalar, zaaflar, yenilgilerle çok acılar, yokluklar, sıkıntılar yaşandı.
Darala, küçüle, büzüle yine Anadolu’da hayat bulduk.
Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının kahramanlıkları sayesinde ülke sınırları yüzyıl önce kanla, gözyaşıyla çizildi...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti çatısı altında yeniden umutlarımız yeşerdi.
Bugünlere erişmemiz kolay olmadı.
Ama tarihten ders çıkarmak konusunda hâlâ ihmalkârız.
Ateşin yaktığını bilmek için ille evin mi yanmalı?
Son günlerdeki çekişme, tartışma ortamı toplumsal huzuru bozuyor, insanları ve kurumları geriyormuş; kimsenin umurunda değil sanki. Hatta ‘bile isteye’ buna gayret edildiğini söylemek bile mümkün!
Kaosla doyan veya kaostan beslenen bir güruh var ve bu yönde bir hareketlenme sinsi sinsi devreye konuyor adeta.
***
Memleketin iki köklü spor kulübü “Süper Kupa” finali oynayacak aylardır. Önce Suudi Arabistan’daki program iptal edildi. Ardından 7 Nisan’a planlanan karşılaşma için Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi itiraz etti. Maçın oynanma tarihi ve hakemi konusunda talebi (dayatma) var. “TFF yetkili kurulu maçın oynanacağı tarihi değiştirsin. Ayrıca maça yabancı hakem verilsin! Yoksa sahaya U19 kadrosuyla 9 kişi çıkarız. Sayı kısa sürede 6 olur ve karşılaşma yarım kalır.” Sözüm ona, maç hasılatı da bölge depremzedelerinden ihtiyaç sahibi olanlara verilecek... Burada en çok zoruma giden ne oldu biliyor musunuz? “Beni Türk hekimlerine teslim edin!” diyen Atatürk’ten “Ligi ve maçları yabancı hakemler yönetsin!” yaygarasına hangi ara gelindiği... Bu zihniyet yakında “Ülkeyi yabancı bakanlar kurulu yönetsin!” derse, hiç şaşırmayınız.

Bitmedi? Van belediye başkanı seçimi sonucu seçilen kişiye mazbata verilmeyeceği haberi yayıldı önce. İkinci sıradaki Ak Parti adayının belediye başkanı olacağı söylentisi, tuz biber oldu. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Bu ülkede yaşıyorsanız bilmemeniz mümkün ama işitmemeniz imkânsız. Malum terör örgütü yandaşları kırıp dökmeye, ortalığı ateşe verip bildikleri usulde kriz çıkarmaya yeltendiler. Sonra, “Yok, hayır! İtirazı değerlendirdik, başkanlık mazbatası birincinin hakkı!” dedi yetkililer. Kimin, kimlerin yasal olmayan adaylık başvurusunu kabul ettiği, kimlerin kimleri yanılttığı, bu aşamaların hangi aymazlıkla geçildiği ve mevcut krizin adeta nasıl bile isteye hazırlandığı bilgisi güme gitti. Nur topu gibi, yeni bir krizimiz oldu böylece.

Ve sonra Yargıtay başkanı seçimleri... Bir türlü başkan seçemiyorlar aralarından. Nasıl bir cepheleşme varsa artık aralarında... Vatandaş durmuş bekliyor! En son 16. tur oylamaya geçildiğini biliyorum. Hayırlısı...
***
Yaşı benim gibi yarım asrı devirmişlerin hafızasında kötü çağrışımı ve anısı olan bu hadiseler alt alta konunca kaygı büyüyor, memleket adına üzüntüye kapılıyorsunuz ister istemez. Ahval-i umumiye böyleyken içinizden olsun söyleniyorsunuz doğal olarak: “Bütün bunlara bakıp gel de işkillenme?”