- 208 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Tezgahtarın Ayaküstü Düşleri
Vitrin camındaki yansımasını farketti orta yaşlı kadın, yansıması da onu, durdu. Eli gayri ihtiyari saçlarına gitti, aksinin ki de...
Aklı saçlarından da karışıktı, aklına yetişmiyordu eli. Kaldırım kalabalıktı, ruhu terkedilmiş şehirler kadar tenha. Biri hafifçe omuzuna çaptı, dokunulmaya alışık olmasa da aldırmadı. Acı bir fren sesi geldi caddenin karşısından, kafasındaki gürültüden duymadı.
Hülasa; camdaki aksine bakıyordu kadın, kalabalık kaldırımda tenha ruhuyla kendine çarpanlara aldırmadan.
Yorgundu, yaşıyordu, elini indirdi başından cebine soktu. Şaşkın gibiydi, tanıyamıyordu sanki camdaki yansımayı, tanımak istemiyordu ya da. Neleri değiştirirdi bir fırsatı daha olsa, hangi yanlışları tekrar tekrar yapmazdı, kimbilir... Hayır şaşkınlık değil pişmanlık vardı bakışlarında,
-pardon
yine aldırmadı kadın, oysa bilerek, birşeyler umarak çarpmıştı bu seferki adam, sivri elmacık kemiklerinin üzerindeki iri gözleri aşık olmaya hazırım der gibi parıldıyordu yüzünde. Ama bir kaç adım sonra söndü işte, pardon sesi atmosfere yükselirken bir fırsat daha uzaklaştı kalabalık kaldırımda. Belki tam da harcadığı fırsatlara hayıflanıyordu camdaki aksinde kasvete dalmış kadın.
Derken bir çizgi kımıldadı yüzünde birden, bir bulut gibi kaplayıverdi yüzünü hüzün. Belki mutlu bir hatıra canlanmıştı dimağında, herkes bilir
hep hüzüne boğar insanı hatıralar mutlu da olsa. Belki de camda, kendi yüzünde, kendi hatırasınının hüznünü görmek gölgelemişti yüzünü böyle. Derin bir nefes aldı, iç çeker gibi. Sağa doğru iki adım atıp vitrininde kendisine baktığı dükkanın kapısını açtı, içeri girdi.
-şu vitrindeki eteğin siyahı var mı?
-var efendim, dedi tezgartar genç.
-... beden
-bir saniye, buyrun
-kabinler şu tarafta mı
-evet efendim
kadın vitrindeki eteği alıp denemek için kabine yöneldi. Tezgartar çocuk da demindir vitrine bakan kadınla ilgili kurduğu hayalleri unutup diğerbir müşteriye doğru yürüdü.
-buyrun...