- 171 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
KARA KALEM DÜNYA
KARA KALEM DÜNYA
Dünya’yı kara kalem düşlediniz mi hiç? Siyah ve beyazın eşsiz, uçsuz bucaksız, geniş yelpazesinde kömüre bulandı mı elleriniz? Renk kartelasından seçilerek vücut bulmuş her kareyi yakalayabildiniz mi?
Yaşayabildiniz mi -yağmurun yağdığı sırada- mutluluğu güzellikle perçinleyen, ıslak ıslak parlayarak cezbeden yaprakları?
Biricik aşkına kavuşan, sevinç içinde harmanlanan tabiatı... Kırık buğday sapları ile türlü türlü kokular saçan nemli toprağı, kaçışan karıncaları, uğur böceklerini, saklanan kuşları görebildiniz mi peki? Hemen ardından olmazsa olmaz gökkuşağının tonlarını seçebildiniz mi?
Ayakları çamura bulandığı için, onları su birikintilerinde temizleyen çocuk gülüşlerine şahit oldunuz mu?
Bazı zamanlar grileri sesler çağırır; bazı zamanlarsa kayıplara karışan, terk eden ümitlerle kapımıza kadar gelir. Elimize aldığımız tertemiz bir sayfada, anlatılamayan sözcüklerde, mısra mısra şiirlerde kara kalem dünyayı okuruz.
Desen desen -en ince ayrıntısına kadar- gölgelendirdiğimiz; saatlerimizi, yüzüne ifade kondurmaya çalışarak geçirdiğimiz; tek bir saç teline dakikalar ayırdığımız portrelerimiz olur. Hayat olur sonra bu portre. Günden güne değişir, karşımıza çıkar. Edasını, -bire bir ortaya koymaya çalıştığımız- bakışlarını, simasına oturan ifadesini bulmak, arayışımız olur.
Nostaljik fotoğraflarda karşılaştığımız, geçmişle şimdi özdeşleşir... Yaşanılan her anın, bir gün nostaljik olacak yüzünü resmederiz belki de...
Eşsiz antikalar, duran saatler, tramvayların geçişleri, vapurdan kuşlara attığımız simit, camımızı silmek için yaklaşan küçük çocuk, parmak uçlarını terbiye etmiş balerin kız kara kalem bir resim aslında.
Sarsılan dostlukları, içinden çıkılamayan sokakları, kestirip atılan anlaşmazlıkları, beklenenleri, beklentileri, ebediyen gidenleri boyar zihin siyah ve beyaza.
Cazibesini yitiren yaşamın herhangi bir karesini boyar. Kara kalem dünya, kara kalem zihnimizle -hemen her gün- iş birliğine girişir. Geçmiş ve gelecek arasında ömür sürer. Gidenler ve gelenlerle...
Griler en çok bulutlara ve boyalı gökyüzüne yakışırken, yeryüzü -ayna gibi- uyumla eşlik eder kara kalem dünyaya. Bakılan her perspektiften gök gürültüleri, yağmur tanecikleri, fırtınalar -bu uyumlu orkestrayla birlikte- dalgalanan ağaç başlarına, yükselen denizlere, üşüyen resme ait olur.
Yerini bırakacağı aydınlığı, fırtına sonrası güneşli günler karşılar. Evren renklerin canlılığı ile kucaklaşır. Kara kalem dünya veda ederken...
Aralık 2021
📍Bu yazı 11 Ocak 2022 tarihinde pandabiyat.com’da yayımlanmıştır.
YORUMLAR
Sevgili Yazar,
Kaleminizdeki ustalık ve duyarlılıkla dokunduğunuz bu yazı , siyah ve beyazın büyüleyici dünyasında bir yolculuğa davet ediyor okuru. "Kara Kalem Dünya" adlı bu eser, yaşamın karmaşıklığını, güzelliklerini ve değişkenliğini ustalıkla işleyerek, okuyucuyu derin düşüncelere sürüklüyor.
Siyah ve beyazın etkileyici kontrastı, yaşamın renklerini ve tonlarını nasıl vurguladığınıza şahitlik ediyoruz. Yağmurun yağdığı anlarda doğanın nasıl canlandığını, çocuk gülüşlerinin ne kadar saf ve etkileyici olduğunu ve unutulmaz anların nasıl birer tabloya dönüştüğünü bize yeniden hatırlatıyorsunuz.
Kelimeleriniz, okuyucuya görsel bir şölen sunarken, aynı zamanda duyguların derinliklerine inmesine olanak tanıyor. İfade ettiğiniz duyguların samimiyeti ve derinliği, yazının her cümlesinden hissediliyor.
Yazınızdaki her satır, insanın iç dünyasındaki karmaşıklığı ve dış dünyadaki değişkenlikleri yansıtıyor. Bu karmaşık dünyada bile, siyah ve beyazın sadeliği ve güzelliğiyle karşılaşıyoruz. Bu, hayatın karmaşıklığına ve değişkenliğine dair güçlü bir metafor gibi.
Sonuç olarak, "Kara Kalem Dünya" adlı bu eserinizi okurken büyülendim ve etkilendim. Sizi tebrik ediyor, kaleminizin hep bu kadar etkileyici olmasını diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla