- 190 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Para
Aklıma geldi de birden...
Dedim ki, mesela Para.
Kimimiz çok severiz onu. Ne çok şeyi unutup esiri, kulu kölesi bile oluruz. Doğrudur veya yanlış, özgür iradeli hiç kimseye kızmaya ve darılmaya hakkımız yok; karakter denen şey belirler bunu. (karakter oluşumu ve genişleyip gelişmesi her kim hükmünde ise tabii...) Bir de gerçeklik vardır tabii elbette buna mukabil, karakterleri ne idüğü belirsiz egemenlerin kurduğu çarpık çurpuk dünya düzeni! Bugünkü bu düzen içinde bizler de varız elbet. O egemenlere inat...
Paranın mına koyalım mı kadın erkek olarak hep birlikte; o ki sadece bir meta ise. Onu sevelim mi biraz; fukara soframızda bir somun ekmek, bir tas çorba ise! Tabii ki, elbet. Ama ezilip büzülmeyelim artık. Yeter! Yeter diyelim, dur! Dursunlar artık. Durduralım. Kim ki onlar? Onlar ki, din sömürücü ödlek ve korkaklar! Onlar ki, korkularından altına sıçanlar. onlar ki, o mına koduğumuz para denen meta tabanca ile sarmaş dolaş yasık altındayken bile doya doya, kana kana uyuyamanlar! Kendileri de inanmıyor ama cennet denilen o yalan yer onların olsun. Ölünce gideceğimiz yer onların yanı olacaksa olmaz olsun; onlarsız Cehennem bize Cennetten öte bir yerdir.
Neyse, konu uzadı biraz ama ; biz koyalım gitsin paranın amına!
Erkekçe sövgüdür bu. Ama yanlış bir algı, çünkü cinsellikte de bir eşitlik vardır. Bizler orta çağın feodal düzeninde (ağalar, marabalar) ilişkisinden çoktan kurtulmadık mı? Kurtulduk, bundan herkes enin olsun. 2002 den bu güne hüküm süren Orta Çağ zihniyetinden bile öte o yobaz zihniyetten de kurtulacağız. Bir günden bile az kaldı. Haydi sandık başına! Haydi para denen o metanın amına avradına! Yıllardır din sömürücülüğü yapan ama dinle imanla zerre kadar alakası olmayan o dinsiz imansız soysuzların köküne kibrit çakmaya!
Bir Nisanda ve ondan sonrasında her şey güzel olacak. Her şeyden önce bahar geldi. Yeşil çimenler uç verecek, renk renk çiçekler gülüp gülüşecek...
Öyle isyankar, bize yakışmasa da kin değilse bile öyle öfkeyle dolu, kusura bakmasın dostlar ama bin odalı sarayında yaşayan, manda yoğurdu, bilmem ne hurması, anzer balı ve tereyağı ile beslenen bir soysuz kurt gözlü için acıyı bal eylemedik biz. Hele gönül gözüyle bakın bir; içinin çirkinliği, pisliği yüzünde resmedilmiş değil mi?