- 120 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YEREL YÖNETİM VE ÖNEMİ
YEREL YÖNETİM VE ÖNEMİ
Konuya girmeden önce yerel yönetim nedir? Toplumsal gelişme ve değişmelerde önemine vurgu yaparak başlamak istedim.
Yerel Yönetimler, merkezi yönetim dışında, yerel bir topluluğun ortak bir gereksinimini karşılamak amacıyla oluşturulan, karar organları doğrudan halkça seçilen, demokratik ve özerk bir yönetim birimi, kamusal bir örgütlenme modeli olarak tanımlanabilir.
Toplumsal gelişme ve değişimlerde önemli rol oynarlar. Değişimin ve gelişimin yaşam biçimine dönüştüğü günümüzde, değişim dinamikleri, bütün kurumsal sistemleri daha demokratik, şeffaf ve etkin olmaya yöneltmektedir. Bu durum toplumsal gelişme açısından büyük önem taşır. Kamu yönetiminin yeniden tanımlanmasına yol açan bu değişim ve dönüşüm süreci, sistematikleştirilme taleplerini de beraberinde getirmiş ve yerel yönetimleri, stratejik yönetim anlayışının temel öğelerinden biri olarak kabul etmiştir.
Yerel yönetim, belirli bir bölgedeki kamu hizmetlerinin yönetiminden ve icrasından sorumlu olan yerel bir yönetim sistemidir. Bu sistem, bir şehir, kasaba, köy veya ilçe gibi belirli bir coğrafi bölgede yerel halkın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde örgütlenmiştir.
Yerel yönetimler, yerel meclisler ve yerel yönetim başkanları gibi seçilmiş temsilciler aracılığıyla halkın katılımını sağlar. Bu şekilde, halkın ihtiyaçları ve beklentileri yerel yönetimler tarafından daha iyi anlaşılır ve çözüm odaklı kararlar alınır. Yerel yönetimler, vatandaşların kararlara katılımını teşvik eder ve demokratik süreçlere olan güveni artırır.
Yerel yönetimlerin temel işlevi; Aynı coğrafi bölgede yaşayan bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak, toplumun refahını sağlamak ve yerel sorunları çözmekle görevli olan bir kamu kurumudur. Yerel yönetimin temel işlevleri, hizmet sunmak, planlama yapmak, karar vermek ve denetim yapmaktır.
Türkiye Cumhuriyeti’nde ilk çok partili yerel seçim 1930’da yapıldı. 1934, 1938 ve 1942 yıllarında yapılan 3 yerel seçim de tek partili dönemde yapılan yerel seçimler olarak kayıtlara geçti. II. Düny Savaşı sonrasında çok partili siyasal hayata geçen Türkiye’de 1946 ve 1950 ve 1955 yıllarında yapılan yerel seçimlerden sonra 1960 Askeri Darbesi nedeniyle demokratik hayat sekteye uğradı.
1961 Anayasası’nın kabulüyle birlikte yerel yönetimlere dair seçim mevzuatı değişti. Değişiklik uyarınca, belediye başkanları halk tarafından doğrudan seçilmeye başladı. 1963 yılındaki belediye başkanlığı seçimleri ilk kez tek dereceli yapıldıktan sonra 1968, 1973 ve 1977 yıllarında da yerel seçimler yapıldı. 1980 Askeri Darbesi nedeniyle tekrar kesintiye uğrayan yerel seçimler 1984, 1989, 1994, 1999, 2004, 2009, 2014 ve 2019 yıllarında düzenli olarak yapılmaya devam etti.
En son yapılan 2019 yılında yapılan yerel seçimde, 31 Mart yerel seçimlerinde AKP ile MHP, CHP ile de İYİ Parti, birçok ilde ittifak yaptı. Parlamentoda sandalye sayısı açısından 3. parti konumunda olan HDP ise Doğu ve Güneydoğu dışındaki yerlerde, aday çıkarmayarak CHP adaylarını destekledi.
Yerel seçim sonuçlarına bakıldığında Batı’da aday çıkarmayan HDP oylarının CHP’ye kaydığı ve bu sayede CHP oylarının yüzde 30’un üzerine çıktığı gözleniyor.
İYİ Parti’nin yüzde 2’lik kayıp yaşadığı yerel seçimlerde Millet İttifakı’nın oy oranı da yüzde 37,6’ya yükseldi.
AKPli seçmenler İstanbul’da toplandı.
AKP, oy oranı ve belediye başkanlığı sayısına göre en fazla belediye başkanı çıkaran parti oldu, ancak başkent Ankara dahil, birçok kritik il ve büyükşehiri ittifak ortağı MHP ve rakibi CHP’ye kaptırdı.
2014 yerel seçimlerinde 18’i büyükşehir olmak üzere 48 yerde belediye başkanlığını kazanan AKP’nin kazandığı belediye başkanlığı sayısı 40’a geriledi.
AKP, 7 belediyeyi ittifak ortağı MHP’ye karşı, 7 belediyeyi de CHP’ye karşı kaybetti. Buna karşın MHP’den Isparta’yı alan AKP, Zonguldak’ı CHP, Şırnak, Ağrı ve Bitlis’i HDP’den aldı.
Seçim sonuçları, Doğu-Güneydoğu’da bazı yerlerde HDP’ye karşı başarı kazanan AKP’nin, MHP ile ittifak yapmadığı yerlerde, aleyhine sonuç doğurduğunu ortaya koydu.
AKP, önceki seçimlerde kendisinde olan ve genel seçimlerde de önde olduğu illerden Çankırı, Karaman, Kütahya, Amasya, Erzincan, Bayburt’ta belediye başkanlığını MHP’ye kaptırdı.
Bu gelişmeler karşısında 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçim için şunlar söylenebilir;
1 - CHP milletvekili seçimini ve cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti. CHP içinde değişim yaşandı. Buna rağmen CHP yerel seçimleri de kaybederse AKP iktidarı yüksek bir özgüvenle ülkeyi istediği gibi beş yıl daha yönetir.
2 - CHP’nin dikkat etmesi gereken bir başka hususta, kişisel olarak liderlerin değişimi olmaması gerekir. Değişim parti organlarından, tüzükten başlayıp sistem değişimiyle devam etmeli. En etkili değişim, inanç ve güven topluma sağlanan güvenle gerçekleşir. Bu başarılırsa başarı kendiliğinden gelir.
3 - CHP başta olmak üzere muhalefet yerel seçimleri kazanırsa o zaman AKP iktidarını beş yıl daha iktidarını sürdüremez, muhalefet iktidarı erken seçime zorlayabilir. Bu nedenle yerel seçimlerin önemi daha da artmış olacak.
4 - Bir başka önemli sorun yapılacak ittifaklar sorunu, HDP’nin bu seçimlerde takınacağı tutumla bağlıdır. 2019 seçimlerinin kazanılmasında HDP, CHP’nin aday çıkardığı batıdaki büyük kentlerde aday çıkartmadı.
5 – HDP milletvekili ve cumhurbaşkanı seçiminde yanlış tutumu nedeniyle oy kaybı yaşadı. Seçim sonrası birçok eleştiriye maruz kaldı. Bu durum parti içinde değişime vesile oldu. Şimdiye kadar olan tutumlarına bakılırsa 81 ilde ve tüm ilçelerde aday çıkaracağını açıkladılar. Ama bu tutumları yapılacak iyi bir ittifakla değişebilir.
6 - HDP 2019 yerel seçimlerinde olduğu gibi 2024 Mart’ında yapılacak seçimde yine kilit parti durumunda. Kim cesaret gösterip HDP’yi ittifaka dahil ederse kazanan duruma gelir diye düşünüyorum…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.