- 163 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ZAM-AN
ZAM-AN
Akşam başınızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyamıyorsanız, mutfak ile yatak odası arasında mekik dokuyorsanız, hele bir de sigara içiyor ve balkon ile yatak odasını arşınlıyorsanız, yüreğinizde huzur bulamıyorsunuz! Bu durumda demek ki aklınızın kabul etmediği bir kişi ya da bir olayı kalbinizde taşıyorsunuz! Dolayısıyla bu yükü kalbinize dayatarak kendinize eziyet ediyorsunuz!
Kalbinize sığdıramadığınızı aklınızdan çıkartamıyor ve zoraki aklınıza kabullendirmeye çalışıyorsanız, ortada büyük bir sorun var demektir. Bu sorun içinde bulunduğunuz şartların teşkil ettiği sorunlardır. Bu sorunları aşamadığınız sürece, yüreğiniz beyninizi zorlamaya devam edecektir!
Bu ve benzeri durumlarda, daha önceki, "Beyniniz ile Yüreğinizin Koordinasyonunu sağlayın" başlıklı yazımda belirttiğim gibi; beyniniz ile yüreğinizin koordinasyonunu sağlamalısınız. Yani beyniniz ile yüreğinizi senkronize etmelisiniz Bunu başarabilmeniz için ise, geçmişte yaşadığınız negatif anılardan arınarak bulunduğunuz ana geri dönmelisiniz!
Bu senkronizeyi sağladığınızda hayatın bir bütün değil, an dediğimiz zaman dilimlerinden ibaret olduğunu göreceksiniz. Onun için, an da yaşadığınız negatif şeylere takılı kalmayınız! Yaşadığınız negatif bir an var ise, "yaşandı ve bitti." diyerek, geçmişin yasını tutmayınız dolayısıyla hem yüreğinizi, hem de beyninizi üzmemiş olursunuz. Tabii ki bu durum gelecek için de geçerlidir! Yani gelecek beklentiler için kaygılanmaktan vazgeçmelisiniz. Bu yüzden, anı an içerisinde yaşayıp, tüketmelisiniz ve unutmalısınız.
Hayata bakış açınızı değiştirin. Mesela anlık kararlara başvurun; batıya gitmek isterken, ani bir kararla yönünüzü degiştirin Kuzeye gidin. Ya da en yakın bir ormanda, gün boyu ağır adımlarla gezintiye çıkın, sümüklü böceklerin bıraktığı salya izlerini takip edin. Veya kuş seslerini dinleyin. Yağmurda alabildiğine ıslanın. Yolda harşılaştığınız ve hiç tanımadığınız insanlara günaydın, merhaba deyin. İnsan olmanın, insancıl olmanın en temiz en yalın halini yakalamaya çalışın. Tertemiz zihinle düşünün, akciğeriniz patlarcasına derin bir nefes alın ve gezintiye çıktığınız ormandan geri dönün. Yolda gördüğünüz bir kediye mama verin, bir köpeğin başını okşayın, bir çocuğa tebessüm edin mesela.
İşte bunların hepsi an dediğimiz zaman dilimleriydi. Ki hepsini geride bıraktınız.
Bunlar yetmedi mi? Yetmediyse, yapmak istediğiniz her ne kadar çılgınlık ve güzellik var ise, o çılgınlık ve güzellikleri yapın! Geçin aynanın karşısına, kendinizi sevin mesela. Merdiven dairesinde karşılaştığınız komşunuza merhaba deyin, hal hatır sorun. Gidebileceğiniz bir arkadaşınız, bir dostunuz var ise, ansızın çat kapı gidin ve onlarla paylaşın. Her nerede ve her kimle olursanız olun, ama kendinizi sevin. Sevin ki beyniniz ve yüreğiniz yerini rahatsızlık verici nefrete bırakmasın!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.