Kıymetli Ninem,
Geçenler babama mektubun geldi. Muhtarın oğlu Irmak yazmış olmalı sağ olsun
Doğrusu babam hem sevindi, hem üzüldü. Ve ben de…Sevinmiş olmamız normaldir,
açıklanacak yanı yoktur sanırım. Üzülmemize gelince ; mektubun biraz değil hayli sitemli, yaşlandığını, köşeye atıldığını söylüyor, gidip de gelmediğimizden yakınıyor, sitem ediyorsun.
Ebem, babam diyor ki biliyoruz yaşlandın, duygulusun. Tüm ebeler nineler gibi Hep yanında olalım istiyorsun. Ama bir gurg anası civcivlerini belli bir süre kanadı altıda tutar, keza kuş yuvada…
Her birimiz bir diyardayız. Sana göre gurbetteyiz, bize göre doyduğumuz yerdeyiz. Geliriz sevincinden ayrılırız üzüntünden ağlarsın. Hep iyilikten yanadır sözlerin, kurbanlar olur nasihatler verirsin.
incitmeden bunları yaz dedi
Ebem bu beklentin bizi sevmendendir elbet Bizi yoğurman, şekillendirensin. Defalarca dedelerimi, seferberliğe gidip dönmeyen emmilerimi, dayılarımı anlatmıştın. Harbi Umumi dediğin 1. Cihan harbi günlerini anlatmıştın. O yokluk, o eşkıya dolu; açlık sıkıntısı, can korkusu günlerini. Sonra
senin ifadenle sefer berlikten sekiz on sene sonraki kıtlık yılları… O kıtlıkta çektikleriniz…

Bir teneke buğdaya ya da çuval una koca koca tarlalar verilmiş... Kimisi köşeyi dönmüş, kimisi vurguna uğramış. Tüm bunları ilk defa senden duymuştum. O zamanlar bana masal gibi gelmişti. Sonra büyüdükçe, okudukça bu anlattıklarının hepsinin gerçekten de Anadolu’mda yaşandığını öğrendikçe senin canlı bir tarih olduğunu anlıyorum. Değerin kat kat artıyor, bu yönünle talihim, şansımsın.
İlk orucu, ibadeti, günahı da senden bellemiştik. Edebimiz, ahlakımız, kültürümüzsün…
İşte böyle ninem meziyetlerin, özverin anlatmakla bitmez. Kendini neden yaşlanmışta köşeye atılmış gibi hissediyor, yakınıyorsun. Bizleri senden uzaklara atan ekmek kavgasıdır. Seni baba yurdundan, ‘gelin olduğun koca ocağından’ ayırmak senin için cezaların en ağırı olur, hep öyle derdin.
Ninem uzatıp yormayayım... Sen hala evimizdeki halılarda, kilimlerde işlediğin desenler gibi
tüm benliğimize nakş edilmişsin Sevgin, sevecenliğin, fedakârlığın ve geçmişinle … Her yanınla bizden bir parçasın; o gönül zenginliğinle hamurumuz, mayamızsın.
Canını sıkma seni seviyoruz. Başta muhtara Irmağa Hasan emmiye hasılı tüm komşulara selam olsun. Sınavlara hazırlanıyorum, duanı esirgeme
Ellerinden öperim.
Torunun Ekin
Arşivden