- 191 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
KONUŞMA ÜSLUBU
KONUŞMA USLÛBU
Aşağıdaki bilgiye ulaşmak zor olmadı. Küçük bir araştırma sonucu
Homo sapiens, bundan 200.000 ile 300.000 yıl önce hominid (insansı) atalarından gelmiştir ve yaklaşık 50.000 yıl önce dil kullanma kapasitesi geliştirmiş olduğu bilgiye ulaştım.
Atalarımızın Konuşma Yetisi 25 Milyon Yıl Önce Evrimleştiğini internet aracılığıyla öğrenmiş oldum. Dünya’da ilk konuşulan dil Sümerce. Sümerlerin ana dili Güney Mezopotamya’da MÖ 4000 yılında konuşuluyordu.
Türklerin ilk ortak ata dil, farazi bir dildi ve tabiatıyla bir adı yoktu. Akrabalık teorisine inananlar bu farazi dile Altay dili (Altayca) adını verdiler. Teorik olarak kurgulanan bu Altay dilinden ayrılmalar sonucunda ortaya çıkan Türk dili ile Türkiye Türkçesinin tarihi başlar. Orhun Türkçesi ilk dönemin başlangıç yazı dili olmuştur. Eski Türkçe adı verilen dönemin içinde yer alan bir Türk yazı dili de Uygur Türkçesidir. Türkçenin bilinen en eski sözlüğü “Dîvânü Lugati’t-Türk” ise 1072-1074 yılları arasında yazıldığı, ancak Türkçenin ilk kez resmi dil kabul edildiği tarih ise 13 Mayıs 1277. Karamanoğlu Mehmet Bey’in fermanıyla Türkçe resmi dil ilan edildiği bilgilerine rastlanmaktadır.
Bilim adamlarının ortak görüşlerine göre yaklaşık bir insan dakika da 100 - 160 kelime konuşmaktadır. Yine bilim adamlarına göre insan beyni 600 kelimeyi algılayabilecek kapasiteye sahiptir. O halde daha anlaşılır...
Akıcı ve Güzel Konuşmak için Nelere Dikkat Etmeliyiz?
1-Cümlelerinizi önceden
hazırlayın.
2-Konuşurken farklı kelimeler kullanın.
3-Dolgu kelimeleri kullanmaktan kaçının.
4-Karşınızdaki kişiyle göz teması kurun.
5-Doğru beden dili kullanın.
Ses tonunuzu ayarlayın.
6-Konuşma hızınızı gözden geçirin.
İletişim kurmak yaşamak kadar önemlidir. İnsanlar konuşmayı ilk çevresinde ki insanlardan öğrenir. Dolayısıyla ilk duyduğu kişi ya da kişiler ebeveynleri varsa kardeşleridir. Burdan yola çıkarak çocuklarımızla en doğru şekilde konuşmamız gerekiyor. Doğru anlaşılmak için doğru ve anlaşılır kelimeler seçmemiz kadar uslübumuz da önemlidir. Konuşmak yaşamak için önem arz etse de, aslında güzel konuşmak bir sanattır. Kendimizi dinletmek kadar tabii ki dinlemekte önem arz eder. Konuşma dilinde ses tonunun düşük olması sizi daha sakin ve dinlenir kılar. Konuştuğunuz kişiyle göz teması kuramıyorsanız, ya da sözünüz sıklıkla bölünüyorsa, konuşmayı sonlandırınız. Çünkü karşınızda ki muhtemelen sizi dinlemek istemiyor veya konuştuklarınızı anlamıyordur. Konuşmak her sorunu çözmese de rahatlama sağlar. Doğru kişiyle konuşmak problemi yüzde elli çözmek demektir. Konuşanı dinlemek bir görgü kuralıdır, aynı zamanda konuşanın tecrübesinden faydalanmaktır. Her insan bir başka hayat bir başka hikaye demektir. Konuşurken dinlenmek istiyorsak önce konuşanı dinlemeyi ögrenmek lazım. Yine burda empatiye ihtiyacımız olduğunu anlıyoruz. Konuşanın sözünü kesmemek, etkili dinlemek, konuşanın dikkatini dağıtacak davranış veya mimiklerden uzak kalmak. Konuşanın amacı anlatmak olduğu gibi dinleyenin amacı da anlamaktır. Dinlemeyi öğrenmediğimiz sürece konuşulanı anlamak o kadar zor olacaktır.
Konuşurken kibar olmalıyız. Argo, küfürlü sözler kullanmamalı, kırıcı olmamaya dikkat etmeli, pişman olacağımız sözler sarfetmemeliyiz. Konuşmayı uzun tutup kişiyi sıkmamalıyız.
Hz. Ali’ nın muhteşem sözünü hatırlayalım "Söz ağızda iken sahibinin esiridir,ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esiri olur." Hz.Ali.
Radiye Diri
YORUMLAR
Güzel bir bilgilendirme. Dil bir toplumun olmazsa olmazlarından güzel bir iletişim aracı. Zamane gençleri bunu pek önemsemiyorlar genellikle, konunun öneminin farkında değiller... Kullandığımız kelime sayılarını çoğaltmak lazım sağlıklı bir iletişim için bu da okumak okumak ve yine okumak ile olacaktır... Kulak vermek lazım bu yazılanlara... Kutlarım...
Ahmet Zeytinci tarafından 24.3.2024 12:22:26 zamanında düzenlenmiştir.