- 161 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
Ağzımızın tadı bozulmasın gurubu
“Sizin haklı olduğunuzu bildiği halde sizi savunmayan, sesini çıkarmayan birinin iyi bir insan olduğunu düşünmekten vazgeçin.
Bu insan hem adil hem dürüst değil, hem de iyi bir insan değil.
Sadece kendi çıkarlarına düşünen sinsi ve tehlikeli bir insan uzak durun.”
Evet sosyal medyada böyle küçük bir paragraf gördüm ve ne kadar doğru olduğunu düşündüm Aslında bütün küçük ve büyük guruplarda tüm sorun bu değil mi? En önemli kavramlardan biri de haksızlığa karşı çıkmak değil mi?
Hep yaşadığımız bir gerçektir aşina olduğumuz, bildiğimiz.
Çoğu kişi benzer bir konu açıldığında, ateşli bir şekilde haksızlıklardan, uğranılan sıkıntılardan söz eder. Ancak gerçekten bir gün gelip de karşısındaki kişi, yakını ya da herhangi biri bu durumdan şikayet ettiğinde umru bile olmaz, uzaklaşır gider. Bu kişi sizin çok yakınınız olabilir, arkadaş sandığınız, dostunuz olduğunu düşündüğünüz biri olabilir. Ama işte o anda öyle olmadığını net bir şekilde anlarsınız. Bir buhar gibi uçar ve yok olur.
Güler yüzlü olmanın, az konuşmanın, pozitif cümlelerin, iyi ki seni tanıdım, iyi ki hayatımda varsın diyerek dolaşmanın, veya diğer özelliklerin hiçbir önemi yok.
Kendiniz olduğu kadar da başkaları için haksızlığa ne zaman dur dediniz? Ya da hiç dediniz mi?
“Aman Ağzımızın tadı bozulmasın bey” diyerek mi yaşıyorsunuz? Doğru bir insan insan değilsiniz bana göre de.
Ancak aynı haksızlıklara uğradığınızda başınız ağrır ki, işte zaman da söylenmeye başlarsınız. O zaman da diğer bazılarının ağzının tadı bozulmamaya başlar ki, belki o zaman empati duygusu öğrenilir umutsuz da olsa.
Bana göre yaşadığı ortama en çok zarar veren kişilerdir bunlar. Kokmaz bulaşmaz, bukalemun insanlar.
Ama hayat bu, size dokunmayan yılan, bin yıl yaşasa da o yılan er geç bir gün size de dokunacaktır.O zamana kadar iyi saklanmalar olsun bu türden olanlara…